Kayseri'de sahaf olmak…
'Kitapları koruma' anlamına gelen sahaflık, günümüz teknolojisi ile kabuk değiştirmeye başladı. Özellikle kitap kurtlarının uğrak yerleri olan sahaflar, koleksiyonerler için de vazgeçilmez bir kaynak. Kayseri'de bir elin parmağını geçmeyecek durumda olan ikinci el kitap satan yerleri ise 'Sahaf' olarak nitelendirmek zor. Genellikle test kitapları satan bu yerlerde sahaflık adına bulunabilecek en eski basım 1930 yılına aitken, bu mesleği uzun süredir yapan bir simaya rastlamak neredeyse imknsız…
Kayseri'de sahaflık ikinci el kitapçılığa dönmüş durumda; çünkü sahaf, genel anlamıyla eski, artık basımı yapılmayan ya da ikinci el dergi ve kitapların alınıp satıldığı veya başka bir kitapla değiştirildiği küçük işletmeler ile bu mesleği yapanlar diye tanımlanıyor. Bu tür kitap satış noktalarını, meknlarını diğer benzerlerinden ayıran en büyük özellik takas yöntemiyle ticaretin gerçekleşebilmesi. Artık basılmayan, kısıtlı sayıda basılan fakat güncelliğini koruyan, ihtiyaç duyulan ya da tarihi önemine ilişkin olarak bir değer taşıyan her türlü basılmış eser bu alış verişin konusu olabilir. Özellikle efemera koleksiyonerleri için sahaflar önemli bir kaynak. Kayseri'deki sahaflar bu özelliklerin hiç birini taşımamasının yanında bulabileceğiniz en eski kitabın, 1930 basımı 'Türk tarihinin ana hatları' kitabı olması Kayseri'nin sahaflık konusundaki eksikliğinin bir göstergesi.
Kayseri'de sahaflık yapılmıyor
İkinci el kitapçıların bu kötü halinin yanında Kayseri'deki okuyucu profilinin de çok iyi durumda olduğu söylenemez. Tramvay duraklarında çocukların okuması için konulan kitapların duraklardan alıp kitapçılara satmak isteyenden, kiloyla kitap satın almak isteyene, sadece yabancı yazar tercih edenden, içeriğine değil de tasarımına göre kitap alana kadar birçok kötü örnek var.
'Kayseri'de 3 üniversite olmasına rağmen okuma oranı çok düşük'.
Kitabistan İkinci El Kitap Evi işletme sahibi Mustafa Yıldırım, 'Kayseri'de 'ikinci el kitap ucuz kitaptır.' gibi bir algı var. Gelenler 4-5 lira üstünde olan eseri pahalı buluyor. Kiloyla alabileceği kitap arayanlar bile oluyor. Kayseri'de 3 tane üniversite olmasına rağmen okuma oranı çok düşük. Buraya genelde akademisyenler, tarihçiler ya da uzun süredir öğretmenlik yapan kişiler geliyor. Gençler daha çok popüler kültür kitaplarını tercih ediyorlar. Dönem dönem piyasaya hkim olan 10-20 tane kitap oluyor. Bu kitaplar da bizde çoğu zaman bulunmuyor. O yüzden genç müşterimiz yok denecek kadar az. Gençlerin bizimle ilişkisi okul döneminde Türk edebiyatından bazı kitapları ödev olarak hocası vermiştir. O kitapları bulmak için gelirler. Hatta okuduktan sonra 'tekrar size getirsem' diyen bile var.' şeklinde konuştu
'Romandan çok test kitabı satıyoruz'
Devlet tarafından ücretsiz olarak verilen ders kitaplarının da sahafları etkilediğini söyleyen Yıldırım, 'önceden öğrenciler sene sonunda o dönem aldıkları kitapları getirirler biz de onları yeni dönemdeki öğrencilere satardık. Devletin ders kitaplarını ücretsiz vermesi de Kayseri'de sahaflara olan ilginin azalmasına sebep oldu. Romandan çok test kitabı satıyoruz. Öğrenciler test kitaplarının kendileri için daha faydalı olduğunu ama roman okumanın kendisine bir faydasının bulunmadığını düşünüyor. Bunlar ailelerin baskıları ile de alakalı… Ben birçok aile biliyorum çocuğun kitap okumasını engelleyip, test çözmesini isteyen. Durum böyle olunca kitaplar okunmuyor sahaflara gidilmiyor.' İfadelerini kullandı
'Kapımız çok seyrek açılıyor'
Kayseri'de tam anlamıyla sahaflık yapılmadığını belirten Yıldırım, 'Kayseri'de gerçek manası ile sahaflık yapan 2 yer var. Bunlar da çok uzun süredir yapıyor diyemeyiz. Sahaf olabilmek için en az 25- 30 yıllık bir geçmişinizin olması gerekir. Kayseri'de böyle bir yer yok. Geçmiş dönemlerde sahaflık ticari kaygılar ile yapılıyordu ancak günümüzde meslek hobi haline geldi. İnternet kitap okuma alışkanlığının yanı sıra, günlük hayatı da olumsuz etkiliyor. Eskiden en uğrak meknlardı sahaflar şimdilerde kapımız çok seyrek açılıyor ve müşteri potansiyelimiz yok denecek kadar az. ' diye konuştu
Sahaflardaki en önemli sorunun hiç sorulmayan, hiç ele alınmayan edebiyatta temel taş olan kitaplar olduğunu vurgulayan Yıldırım, 'kapıya sadece kitap adı sormaya gelen, aradığı kitap yoksa çekip giden birçok müşteri oluyor. Kapıdan sormak yerine kendisi içeri girse, hem istediği kitabı arasa, hem yeni kitaplar görme fırsatı olsa… Biz zaten kitapları kategorilerine göre ayırıyoruz. Ne tarz okumak isterse bulabilir ama Kayseri'de bu yok. İstediği kitap varsa ne ala, yoksa diğer kitaplar ilgisini çekmiyor. Burası 8 yıldır açık elimizde Türk edebiyatının temel taşı olan kitaplar var ama daha kimse bu kitapları sormadı. Eline alıp bakmadı. ' açıklamasında bulundu.
WattPad kitapları Kayseri'de çok satılıyor'
Gökhan İkinci El Kitap Evi yöneticisi Meliha Karataş, Son zamanlarda çok popüler olan wattPad kitaplarının Kayseri'de çok satıldığının altını çizerek, 'wattpad bir hikye paylaşma ve okuma platformu olarak düzenlendi ama son zamanlarda yayın evleri uygulamada çok fazla okunan çok tutan hikyeleri kitap haline getirmeye karar verdi. 15-18 yaş aralığında olan çocukların yazdığı hikyeler kitaplaştırılmaya başladı ve Kayseri'de gençlerimiz bu kitaplara bayılıyorlar. Fiyatları da çok pahalı olmasına rağmen çok fazla satılıyor. Hatta ailesine, 'öğretmenimiz okuyun dedi' diyerek zorla aldıran bile var.' dedi
Kayseri'de dönem dönem okuyucu profilinin değiştiğini belirten Karataş, 'İnternette meşhur olmuş bir yazar varsa, adı sıkça duyuluyorsa o dönem onların kitabı çok satılıyor. Mesela Elif Şafak bir ara çok satılıyordu. Şimdi soran dahi yok. Canan Tan'ı da aynı şekilde kimse sormuyor. Yabancı yazarlar daha çok rağbet görüyor. Özellikle macera serisi kitapları çok satıyoruz. Bu aralar R.J: Palacio yazarının 'mucize' kitabı çok rağbet görüyor.' şeklinde konuştu.
Öte yandan bazı sahaflar ise görüşme taleplerimizi geri çevirdi.
Haber: Tuba Köksal