Kayseri üniversiteleri dinlemelere 'sessiz' kaldı
Türkiye'deki değişik üniversite rektörlerinin ortak yayımladıkları, 'Toplumsal barış ve ulusal güvenliğe sahip çıkılmalı' bildirisine karşı, Kayseri'deki 4 üniversite sessiz kaldı.
Kayseri'deki devlete ait Erciyes ve Abdullah Gül ile özel vakıflara ait Nuh Naci Yazgan ve Melikşah üniversiteleri, 77 rektörün destek verdiği ortak bildiriye destek vermedi. 77 üniversite rektörü tarafından yayımlanan bildiride, toplumsal barış ve istikrar ile devletin güvenliğine yönelik saldırılar karşısında birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi vurgulanmıştı. Bu bildiride, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr, Fahrettin Keleştemur, Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Güney ile Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Dursun Mat'ın isimleri yer almadı. Kayseri'deki 4 üniversite rektörünün ülke güvenliğini ilgilendiren bu ortak bildiriye neden sessiz kaldıkları ise, merak konusu oldu.
77 REKTÖRÜN ORTAK BİLDİRİSİ ŞÖYLE:
77 rektörün ortak yayımladığı bildiride şöyle denilmişti;
'… Türkiye'nin geleceğini emanet edeceği gençleri yetiştiren kurumlar olarak, halkın iradesini yansıtan seçimlere şaibe gölgesi düşürebilecek her türlü davranıştan kaçınılması gerektiğini kamuoyuna hatırlatma gereği duyuyoruz. Dünyanın 16. Avrupa Birliği'nin 7. büyük ekonomisi olan ülkemizin, ekonomik gelişmesini sürdürmesi, refah düzeyini artırması, bölgesel ve küresel politikalarda etkili olabilmesi toplumsal barışın, istikrar ve güvenin devamı ile mümkündür. Bunları tehlikeye sokacak ve ulusal güvenliğimiz açısından risk doğuracak her türlü davranıştan, özellikle içinden geçtiğimiz süreçte, ısrarla kaçınılması gerektiğinin altını çizmek isteriz.Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe etki alanını genişletmekte, insani yardımlarını artırmakta, yatırımcılar için bir cazibe merkezi ve güvenli liman olma özelliğini pekiştirmektedir. Türkiye'nin istikrar ve güvenliğini bozmaya kimsenin hakkı yoktur ve bu amaca yönelik girişimlere kesinlikle izin verilmemelidir. Hangi görüş ve temayülden olursa olsun vatandaşlarımızın, toplumsal barış ve istikrarımıza, devletimizin güvenliğine yönelik saldırlar karşısında birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, demokrasimiz ve ortak geleceğimiz açısından hayati önem taşımaktadır.'