Kayseri Şeker, Kırşehir ve Yozgat'a Talip
Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tüketicinin ucuz şeker tüketmesi konusunda yaptığı açıklamanın isabetli olduğunu belirterek, 'Türkiye'deki şeker fabrikaları satılamıyorsa kiraya verilmeli ve kotaları da diğer şeker fabrikalarına paylaştırılmalı. Bu şekilde sıkıntı kendiliğinden çözülecektir' dedi.
'Sayın Başbakanımızın değerlendirmesi oldukça isabetli. Türkiye'de tüketici şekeri pahalı yiyor. Bunu kabul etmemiz gerekiyor' ifadesinde bulunan Akay, 'Türkiye'de 33 şeker fabrikası var ve bunların 25 tanesi devlete ait fabrikalar. Devlete ait fabrikaların maliyet bedeli üzerinden bir satış fiyatı var bunu Türk Şeker belirliyor. Diğer özel fabrikalarda bu bedel üzerinden satış gerçekleştiriyor. Türkşeker'in maliyetleri yüksek. 25 fabrika Türkiye'nin her tarafına dağılmış durumda. Hepsi verimli çalıştırılmıyor. Çalıştırılmaları 10 veya 12 günlük çalışıyor. Bunlar yıl bazında çalışıyor. Bu kadar kısa sürede üretim yapan fabrikaların üretim maliyetlerinin düşük olmasını beklemek mümkün değil' dedi.
Hüseyin Akay, 'Dolayısıyla bütün fabrikaların ortak maliyeti ile Türkşeker'in genel maliyeti ortaya çıkıyor ve satış bedeli belirleniyor. Türkşeker buna rağmen zarar eden bir kuruluş. İki yıldır zarar ediyor. 2011 yılı sonu itibari ile 130 milyon seviyesinde bir zarar açıkladılar. Hem şekeri tüketici Türkşeker'in maliyetinin yüksek olması nedeniyle pahalı tüketiyor, hem de bu kuruluş zarar ediyor. Dolayısıyla bu kuruluş verimli bir şekilde çalıştırılamıyor. Bu kuruluşun verimli bir şekilde çalıştırılması gerekir. Devlet Özelleştirme İdaresine şeker fabrikalarını devretti ve bu fabrikalar gruplar halinde ihaleye çıkıyor. B ve C grubu toplamda 10 fabrika, iki kere ihale yapılmasına rağmen satılamadı. Çeşitli sebepler var ihalelerin iptal edilmesinde. Demek ki ihale yöntemini farklılaştırmak gerekiyor. Biz bu çerçevede bir öneride bulunmuştuk. Demek ki ihaleler iptal ediliyor, varlık satışı problem teşkil ediyor. O zaman kiralama yöntemine geçilmesi gerekiyor.
Bu fabrikalar devletin elinde devam ettiği sürece tüketici yüksek fiyattan şeker tüketimine devam edecektir. Bunun önüne geçmek te bu fabrikaların verimli şekilde çalışmasından geçiyor. Madem satış olmuyor o zaman kiralama olması gerekiyor.
Bu da özelleştirme stratejik belgesinin değiştirilmesini gerekiyor. Bu çalışmanın başladığını duyuyoruz. Biz bu işe katkı sağlamak açısından çevremizdeki iki fabrikaya teklif verdik. Kırşehir ve Yozgat Sorgun'daki fabrikalarını bize kiraya vermelerini istedik. Biz bunların ettiği zararın iki katı kadar devlete kira bedeli önerdik. Devlet zarardan kurtulsun ve gelir sağlasın diye. Biz en az 15-20 yıl süre ile kiraya verilmesi ve kotasının da bize kiraya verilmesi. Çalışanları ile bize kiraya verilmesini talep ettik. Oldukça makul bir teklif olduğunu düşündük.
Böylece Orta Anadolu çiftçisi adına önemli bir adım olacaktı. Türkiye'de şeker pancarı üretimi özellikle Orta Anadolu başı çekiyor. Bu bölgeler dışında şeker pancarı üretimi çok fazla değil. Özellikle kuzey doğu bölgesinde pek fazla şeker pancarı tarımı olmuyor.
Türkiye'nin her bir tarafında faaliyet gösteren şeker fabrikalarının kapatılması ve kotalarının orta Anadolu'ndaki çiftçilere paylaştırılması gerekir. Şeker pancarının stratejik bir ürün olarak değerlendirilmesi lazım. Bu şekilde olursa hem Türkiye, hem tüketici hem üretici kazanır. Sayın Başbakan'ın ifade etmiş olduğu tüketicinin yüksek bedelde şeker kullanması konusu kendiliğinden hallolur. Bizim şeker faaliyetlerimiz ile Türkşeker'in şeker faaliyetleri arasında yüzde 20 fark var. Devletin yanlıştan bir an önce dönmesi gerekir. Bu konuda biz Kayseri Şeker Fabrikası olarak 2 yıldır gücümüzü varlığımızı ortaya koyduk ve başarılı bir çalışma sergiledik. Çiftçimiz para kazanır hale geldi. Kendi bölgemizde bulunan şeker fabrikaları bize kiraya verilecek olursa önemli bir katkı sağlayacağımızı ve tüketiciye ucuz şeker satabiliriz diye düşünüyoruz' dedi.
Hüseyin Akay, 'Dolayısıyla bütün fabrikaların ortak maliyeti ile Türkşeker'in genel maliyeti ortaya çıkıyor ve satış bedeli belirleniyor. Türkşeker buna rağmen zarar eden bir kuruluş. İki yıldır zarar ediyor. 2011 yılı sonu itibari ile 130 milyon seviyesinde bir zarar açıkladılar. Hem şekeri tüketici Türkşeker'in maliyetinin yüksek olması nedeniyle pahalı tüketiyor, hem de bu kuruluş zarar ediyor. Dolayısıyla bu kuruluş verimli bir şekilde çalıştırılamıyor. Bu kuruluşun verimli bir şekilde çalıştırılması gerekir. Devlet Özelleştirme İdaresine şeker fabrikalarını devretti ve bu fabrikalar gruplar halinde ihaleye çıkıyor. B ve C grubu toplamda 10 fabrika, iki kere ihale yapılmasına rağmen satılamadı. Çeşitli sebepler var ihalelerin iptal edilmesinde. Demek ki ihale yöntemini farklılaştırmak gerekiyor. Biz bu çerçevede bir öneride bulunmuştuk. Demek ki ihaleler iptal ediliyor, varlık satışı problem teşkil ediyor. O zaman kiralama yöntemine geçilmesi gerekiyor.
Bu fabrikalar devletin elinde devam ettiği sürece tüketici yüksek fiyattan şeker tüketimine devam edecektir. Bunun önüne geçmek te bu fabrikaların verimli şekilde çalışmasından geçiyor. Madem satış olmuyor o zaman kiralama olması gerekiyor.
Bu da özelleştirme stratejik belgesinin değiştirilmesini gerekiyor. Bu çalışmanın başladığını duyuyoruz. Biz bu işe katkı sağlamak açısından çevremizdeki iki fabrikaya teklif verdik. Kırşehir ve Yozgat Sorgun'daki fabrikalarını bize kiraya vermelerini istedik. Biz bunların ettiği zararın iki katı kadar devlete kira bedeli önerdik. Devlet zarardan kurtulsun ve gelir sağlasın diye. Biz en az 15-20 yıl süre ile kiraya verilmesi ve kotasının da bize kiraya verilmesi. Çalışanları ile bize kiraya verilmesini talep ettik. Oldukça makul bir teklif olduğunu düşündük.
Böylece Orta Anadolu çiftçisi adına önemli bir adım olacaktı. Türkiye'de şeker pancarı üretimi özellikle Orta Anadolu başı çekiyor. Bu bölgeler dışında şeker pancarı üretimi çok fazla değil. Özellikle kuzey doğu bölgesinde pek fazla şeker pancarı tarımı olmuyor.
Türkiye'nin her bir tarafında faaliyet gösteren şeker fabrikalarının kapatılması ve kotalarının orta Anadolu'ndaki çiftçilere paylaştırılması gerekir. Şeker pancarının stratejik bir ürün olarak değerlendirilmesi lazım. Bu şekilde olursa hem Türkiye, hem tüketici hem üretici kazanır. Sayın Başbakan'ın ifade etmiş olduğu tüketicinin yüksek bedelde şeker kullanması konusu kendiliğinden hallolur. Bizim şeker faaliyetlerimiz ile Türkşeker'in şeker faaliyetleri arasında yüzde 20 fark var. Devletin yanlıştan bir an önce dönmesi gerekir. Bu konuda biz Kayseri Şeker Fabrikası olarak 2 yıldır gücümüzü varlığımızı ortaya koyduk ve başarılı bir çalışma sergiledik. Çiftçimiz para kazanır hale geldi. Kendi bölgemizde bulunan şeker fabrikaları bize kiraya verilecek olursa önemli bir katkı sağlayacağımızı ve tüketiciye ucuz şeker satabiliriz diye düşünüyoruz' dedi.