Karne, Aile Huzurunun Kaçmasına Neden Olmasın

2013-2014 öğretim yılının ilk yarısı yarın tamamlanıyor. Uzmanlar ise öğrencilerin ilk yarıyıl performanslarını ortaya koyan karneler verildiğinde ailelerin nasıl davranması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Uzman sosyal pedagog ve psikolog Hanım Demirbaş, velilerin beklentisine uymayan karnelerin ailenin huzurunu kaçırabildiğini belirterek, ''Karne, belirlenen zamanlarda öğrencinin bilgi seviyesinin tespiti ve bunu değerlendirmek amaçlı verilen notlardan oluşur. İyi notlardan oluşan karne, ileride üniversiteye/mesleğe kolay geçişi sağlar. Kişinin hayatı boyunca aldığı karneler, kişinin istediği bölümü kazanıp okuyabilmesi için yardımcı olabilir. Bu nedenle velilerin çoğu, çocuğunun karnesi istediği gibi olmayınca kaygılanır. Velilerin beklentilerine uygun olmayan bir karne, ailenin huzurunun kaçmasına neden olabiliyor. Veliler, kötü karne şoku yaşamamak için sadece karne zamanı değil, eğitim yılı boyunca çocuklarının okul eğitimi ile ilgilenmeli'' dedi.

''Çocuğunuzda giderek kötü notlar ve karne korkusu oluşuyorsa bu aile içi iletişimde sorunların olduğunun ipucudur'' diyen Hanım Demirbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çocuğunuzla öyle bir güven bağı kurmaya çalışın ki, sizden kötü not aldığında saklama ihtiyacı hissetmesin ve sorunları hakkında açık ve rahat konuşsun. Bunun için cezalandırmalar, tehditler uygun bir temel değildir. Kötü bir karneye hem bir uyarı hem de yeni bir şans olarak bakmak lazım. Başarıyı artırmak için çözümler aranmalı, tedbirler alınmalı. Sınıf tekrarı da hayatın sonu değildir, hatta okul başarısının düzeltmesine önemli katkıda sağlayabilir. Birinci dönemde yıl sonu karnesinin daha iyi olması için uygun tedbirler alınabilir. Düzenli bir şekilde çocuğunuzdan ve öğretmeninden başarısı ile ilgili bilgi alın. Ayrıca bu şekilde zorlandığı konularda çocuğunuza makul destek ve yardım sağlarsınız. Çocuğunuzun okul başarısızlığının nedenini bulmaya çalışın. Çocuğunuz zorlanıyor olabilir. Yaşına uygun gelişimsel faktörler, ergenlik, karşı cinse ilgi duyma, arkadaş çevresi başarısızlığının nedenleri olabilir. Sizin beklentiniz yüksek olabilir. Öğretmeni ile görüşmeniz size faydalı olabilir. Öncelikle çocuklarınızın da hata yapabileceğini kabul etmeniz gerekir. 'Benim çocuğum üniversite okuyacak, doktor olacak' düşünceniz, çocuğunuz bunun için gerekli kriterleri yerine getirirse gerçekleşir. Çocuğunuzu zorla bir şey yaptıramazsınız, onun iyiliği için olduğunu düşünseniz bile. Çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirmeye çalışın. Bununla birlikte ona okul başarısının iyi bir geleceğin temelini oluşturduğunu anlatmaya çalışın. Çocuğunuz iyi bir karne getirdiğinde başarısı için onu ödüllendirin. Hediye konusu cebe dokunmayacak çerçeve içerisinde olsun. Eğitim yılında notlarını düzelttiğinde ya da büyük ilerlemelerde küçük hediyeler alabilirsiniz.''

ÖDÜL VE CEZA

Demirbaş, çocuğun çalışmaya motive edilmesi için bazı yöntemler olduğunu ifade ederek, ''Ödüllendirmeyi düşünüyorsanız bunu çocuğunuzla paylaşmayın, yoksa istemeyerek beklenti kaygısını yükseltebilirsiniz. Ayrıca motivasyon verilecek ödünlerle sınır kazanmasın, daha çok gitgide tabii bir hale gelsin. Çocuğunuzla iletişim kurmayı başaramıyorsanız profesyonel destek alın. Bu süreçlerde çocuğunuzun yanında olmalısınız. Çocuğunuzu sorunları ile baş başa bırakmayın. Çocuğunuzun hareket alanına ihtiyacı olduğunu unutmayın. Notları düzeltmesi için gereken motivasyonu uygun dozda verin. Yasaklar, tehditler, cezalandırmalar ergenlerde ters etkiye yol açar ve okulla ilgili her şeye isteği ve çabası azalır'' şeklinde konuştu.

Velilerin okulun beklentilerine cevap veremeyen öğrenciye hemen özel ders aldırdığını da vurgulayan Demirbaş, ''Beklentiler çocuğun kapasitesinden yüksek ise özel ders gereğinden fazla öğrenme olduğundan çocuk için eziyet haline gelebilir. Bu durumda özel eğitim çocuğun başarısını yükseltmeyecektir. Ders saatinde anlaşılmayan konu açığını kapatması için özel ders faydalı olabilir. Aslında bunların yanında, okul başarısızlığının nedenleri araştırılmalı. Bunlar öğretmenler, sınıf, arkadaşları, dikkat eksikliği, derslere ilgisizlik ya da aile ortamı olabilir. Bu durumlarda özel ders istenilen sonuca götürmeyebilir ve ders başarısının nedeni anlama eksikliğinden kaynaklanmıyorsa farklı destek kaynaklarına başvurulmalıdır. Öğretmenleri ile iş birliğine geçerek nedenler araştırılmalı. Başarı oranı düşük olan dersin düzeltilmesi için öğretmenlerden öneriler alınmalıdır. Birlikte ev için ders çalışma planları hazırlanabilir. Okulların rehber öğretmenleri derine inen sorunlara çözüm getirebilir'' açıklamasını yaptı.