Kansızlığın 4 önemli nedeni
Uz. Dr. Muharrem İngeç, mide ve bağırsak kanseri olmak üzere birçok önemli hastalığın habercisi olan kansızlık hakkında bilgi verdi.
Kansızlığın erkeklere oranla kadınlarda çok daha fazla görüldüğünü söyleyen İngeç, 'İnsanlar için yaşamsal değeri olan kan, farklı hücreleri içinde barındırmaktadır. Sayısı diğer hücrelere göre daha fazla olan kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) oksijeni vücuda dağıtmaktadır. Kırmızı kan hücrelerinin sayısının az olması ya da oksijen taşıma yeteneğinin olmaması nedeniyle kansızlık ortaya çıkmaktadır. Kanda yeterince sağlıklı kırmızı kan hücresi veya hemoglobin olmadığında ortaya çıkan kansızlık, vücuttaki dokulara yeterince oksijen gitmemesi nedeniyle kendini yorgunluk ve halsizlikle belli etmektedir.
Kansızlık zamanında müdahale edilmediği takdirde birçok sağlık sorununun başlamasına neden olmaktadır. Kansızlığın kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde ise yaklaşık yüzde 20'dir' dedi.
İngeç, kansızlığın birçok nedene bağlı olduğunu belirterek şöyle sıraladı:
'Kansızlık, pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle öncelikle altta yatan hastalığın belirlenmesi ve tedavinin de buna göre yapılması gerekir. Kansızlığa yol açan faktörler şöyle sıralanabilir alyuvar üretiminin azalmasında genetik ve çevresel faktörler nedeniyle vücuttaki alyuvar üretiminin yavaşlaması nedeniyle kansızlık ortaya çıkmaktadır. Vücuttaki alyuvar üretimini olumsuz etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Demir eksikliğinde normal bir insanın günlük demir ihtiyacı 2 mg'dir. Vücuttaki demir eksikliğine bağlı ortaya çıkan kansızlık çok sık görülmektedir. Demir eksikliğine bağlı anemi olarak bilinen bu kansızlık türü özellikle çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf insanlarda kanamalara bağlı ortaya çıkmaktadır. Vitamin eksikliğinde insan vücudunun ihtiyaç duyduğu temel vitaminler, besinlerde bulunmaktadır. Vitaminler, dengeli ve düzenli beslenmeme nedeniyle vücuda alınmadığında kansızlık sonucu ortaya çıkmaktadır. B12 veya folik asit eksikliğinde anemi gelişebilmektedir. Hastalık faktörü etkeninde erkeklerde mide, bağırsak ve prostat kanserleri ile kadınlarda rahim kanserinin belirtisi olan kansızlık, basit bir hastalık olarak algılandığında ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.'
Birçok durumun kansızlığın nedeni olabileceğini söyleyen Uz. Dr. Muharrem İngeç, alyuvar sayısının arttırılması gerektiğini söyleyerek, 'Halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, ağız kenarında çatlaklar, tırnaklarda şekil bozukluğu, saçlarda dökülme, toprak veya buz yeme gibi belirtilerle kendini belli eden kansızlık, kan tahliliyle belirlenmektedir. Özellikle demir eksikliği olan çocuklarda yürüme, oturma, konuşmada gecikme ve öğrenmede güçlük görülmektedir. Ayrıca kansızlık nedeniyle psikolojik değişimlerde görülmektedir. Aşırı sinirlilik hali ve sonuçta sosyal hayattan kopma gibi nedenlerin altında kansızlık olabilmektedir. Kansızlık tedavi edilmediğinde zamanla başka sorunlara yol açmaktadır. Hayvansal besinlerde demir oranı yüksektir. Bunun için yeteri kadar kırmızı et ve balık tüketmek kansızlığı önleyecektir. İçeriğinde C vitamini olan meyveler demir emilimini artırırken, demir emilimini azaltan kahve ve çay tüketiminde aşırıya gidilmemelidir. Alyuvar sayısının artması için vücutta folik aside ihtiyaç vardır. Folik asit düzeyi vücutta düşük ise kan hücresi üretimi azalır. Mercimek, koyu yeşil yapraklı ıspanak ve karalahana gibi sebzeler ile turunçgillerin içeriğinde bulunan folik asidi özellikle gebelik döneminde kadınların alması gerekmektedir. Vücuttaki demir eksikliğini tamamlayan tabletler ya da iğneler kesinlikle kullanılmalıdır. Tablet ya da iğnelerle alınan demir sayesinde 2 ay sonra hemoglobin düzeyi normale döner' dedi.
Kansızlık zamanında müdahale edilmediği takdirde birçok sağlık sorununun başlamasına neden olmaktadır. Kansızlığın kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde ise yaklaşık yüzde 20'dir' dedi.
İngeç, kansızlığın birçok nedene bağlı olduğunu belirterek şöyle sıraladı:
'Kansızlık, pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle öncelikle altta yatan hastalığın belirlenmesi ve tedavinin de buna göre yapılması gerekir. Kansızlığa yol açan faktörler şöyle sıralanabilir alyuvar üretiminin azalmasında genetik ve çevresel faktörler nedeniyle vücuttaki alyuvar üretiminin yavaşlaması nedeniyle kansızlık ortaya çıkmaktadır. Vücuttaki alyuvar üretimini olumsuz etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Demir eksikliğinde normal bir insanın günlük demir ihtiyacı 2 mg'dir. Vücuttaki demir eksikliğine bağlı ortaya çıkan kansızlık çok sık görülmektedir. Demir eksikliğine bağlı anemi olarak bilinen bu kansızlık türü özellikle çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf insanlarda kanamalara bağlı ortaya çıkmaktadır. Vitamin eksikliğinde insan vücudunun ihtiyaç duyduğu temel vitaminler, besinlerde bulunmaktadır. Vitaminler, dengeli ve düzenli beslenmeme nedeniyle vücuda alınmadığında kansızlık sonucu ortaya çıkmaktadır. B12 veya folik asit eksikliğinde anemi gelişebilmektedir. Hastalık faktörü etkeninde erkeklerde mide, bağırsak ve prostat kanserleri ile kadınlarda rahim kanserinin belirtisi olan kansızlık, basit bir hastalık olarak algılandığında ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.'
Birçok durumun kansızlığın nedeni olabileceğini söyleyen Uz. Dr. Muharrem İngeç, alyuvar sayısının arttırılması gerektiğini söyleyerek, 'Halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, ağız kenarında çatlaklar, tırnaklarda şekil bozukluğu, saçlarda dökülme, toprak veya buz yeme gibi belirtilerle kendini belli eden kansızlık, kan tahliliyle belirlenmektedir. Özellikle demir eksikliği olan çocuklarda yürüme, oturma, konuşmada gecikme ve öğrenmede güçlük görülmektedir. Ayrıca kansızlık nedeniyle psikolojik değişimlerde görülmektedir. Aşırı sinirlilik hali ve sonuçta sosyal hayattan kopma gibi nedenlerin altında kansızlık olabilmektedir. Kansızlık tedavi edilmediğinde zamanla başka sorunlara yol açmaktadır. Hayvansal besinlerde demir oranı yüksektir. Bunun için yeteri kadar kırmızı et ve balık tüketmek kansızlığı önleyecektir. İçeriğinde C vitamini olan meyveler demir emilimini artırırken, demir emilimini azaltan kahve ve çay tüketiminde aşırıya gidilmemelidir. Alyuvar sayısının artması için vücutta folik aside ihtiyaç vardır. Folik asit düzeyi vücutta düşük ise kan hücresi üretimi azalır. Mercimek, koyu yeşil yapraklı ıspanak ve karalahana gibi sebzeler ile turunçgillerin içeriğinde bulunan folik asidi özellikle gebelik döneminde kadınların alması gerekmektedir. Vücuttaki demir eksikliğini tamamlayan tabletler ya da iğneler kesinlikle kullanılmalıdır. Tablet ya da iğnelerle alınan demir sayesinde 2 ay sonra hemoglobin düzeyi normale döner' dedi.