İyotu hayatınızdan çıkarmayın

Memorial Kayseri Hastanesi Endokrinoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, 14-20 Mart Tuza Dikkat Haftası nedeniyle iyot ve tuz tüketimine dikkat çekerek, 'Tuzu sınırlarken iyotu hayatınızdan çıkarmayın.' dedi.

Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, yaptığı açıklamasında; 'Günlük iyot alımının yeterli olması için iyotlu tuz kullanılması gereklidir. Ancak günlük tuz tüketiminin erişkinlerde 5-6 gramı aşmamasına da dikkat edilmelidir. Türkiye, yüksek oranda tuz tüketen ülkeler arasında yer almaktadır. Aşırı tuz alımı; peynir, zeytin, hazır gıdalar ve en önemlisi ekmek kaynaklıdır. Buna, yemek ve salatalarda kullanılan tuz da eklenince, oran daha da yükselmektedir. Günlük tüketilen tuzun yüzde 34'ü ekmekten alınmaktadır. Bu seviyenin korunmasına yönelik tuz farkındalığı konusunda toplumun bilinçlendirilmesi çok önemlidir. Tuz tüketimi sınırlandırılırken, kişinin günlük iyot ihtiyacı göz ardı edilmemelidir. 0-5 yaş arasındaki çocukların günlük 90 mikrogram, 6-12 yaş arasındakilerin 120 mikrogram ve erişkinlerin de günlük 150 mikrogram iyot alması gerekmektedir. Bu gereksinimin yüzde 90'ı gıdalardan, yüzde 10'u da sudan karşılanmaktadır. Dünyada 1,6 milyar insan, iyot eksikliği olan bölgelerde yaşamaktadır. Buna bağlı olarak da her yıl iyot eksikliğinden önemli ölçüde etkilenmiş 20 bin çocuk dünyaya gelmektedir.' şeklinde konuştu.

İyot eksikliğine bağlı sorunlar anne karnından başlıyor
Prof. Dr. Kurtoğlu, anne adaylarının iyotu dengeli alması gerektiğini belirterek; 'İyot eksikliği pek çok önemli sağlık sorununun temel kaynaklarından biridir. Anne karnında bebeklerde tiroit bezi yetersizliğine, düşük doğum ağırlığına, beyin gelişiminde yetersizliğe, baş çevresinin küçük olmasına ve belde açıklık gibi malformasyonlara yol açmaktadır. Çocuklarda iyot eksikliği ileriki yaşlarda otizme, dikkat eksikliğine ve hiperaktivite problemlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca ergenlik döneminde okul başarısının düşmesinde etkili olan iyot eksikliği, çocuklarda guatr nedenidir. Doğurganlık çağındaki kadınlarda kısırlığa neden olan iyot eksikliği, gebelikte hipertansiyona ve gebelik zehirlenmesi ile düşüklere zemin hazırlamaktadır. Gebelik ve emzirme döneminde bebeğin gereksinimlerinin karşılanması için anne adayanının günlük en az 250 mikrogram iyot alması önerilmelidir. İyot eksikliği bulunan anneden doğan bebeklerde; hipotiroidi, guatr, ani bebek ölümleri, enfeksiyonlara yatkınlık oluşmaktadır' dedi.

İyotlu tuz yemek piştikten sonra konulmalı
Prof. Dr. Kurtoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:
'İyotlu tuz ışık geçirmeyen paketlerde satılmalıdır. Evde saklanırken de yine ışık geçirmez kaplar, ağzı kapalı olarak kullanılmalıdır. Salatalara normal dozda iyotlu tuzun yeteri miktarda kullanılmasında sakınca yoktur. Ancak tuz, yemek pişerken atılırsa içindeki iyot buharlaşarak kaybolur. Bu nedenle tuzun içindeki iyottan yararlanabilmek için yemek piştikten sonra tuzun konulması gerekir. Ev kullanılan tuzun iyotlu olarak tercih edilmesi çok önemlidir. Ancak tuz kullanımın mümkün olduğunca sınırlandırılması gerektiği için yeterli iyot alımı için zengin içerikli besinler tercih edilmelidir. İyottan içeriği yüksek olan gıdalar arasında; balıklar (ton, morina, mezgit), süt, yoğurt, yumurta, et, hindi eti, ıspanak, soya fasulyesi, pazı, kabak, kuru fasulye, sarımsak, çilek ve kızılcık bulunmaktadır. Ancak bu ürünlerin yetiştiği bölgelerin toprak ve suyundaki iyot düzeyi de yeterli olmalıdır.'

Kurum Haberi

Bakmadan Geçme