'İNSAN NEFSİ, KAPİTALİZMİN EN SAĞLAM DAYANAĞI'
İlim Hikmet Vakfı Üniversite Bayan Komisyonu'nun düzenlediği ve geleneksel hale gelen 'Hikmet Okumaları' cumartesi günü başladı. 3. yılına giren 'Hikmet Okumaları'nın ilk konuğu Prof. Dr. Selahattin Polat oldu.
Dünyamız iç dünyamıza göre şekillenir!
Geleneksel hale gelen 'Hikmet Okumaları' Cumartesi günü İlim Hikmet Vakfı'nda saat 14.30 başladı. 3 senedir devam eden ve üniversite bayan komisyonunun organize ettiği haftalık Hikmet okumalarının ilk konuğu Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Selahaddin Polat oldu. Sohbetinde yaşamdan bilime, ekonomiden sanata birçok konuyu anlattı. Sohbetinde aynı zamanda insanı iç dünyasını sorgulayan konularla mukayese yapacağımız konulara değindi. Bizim gittiğimiz yerin mezar olduğunu hatırlatan Prof.Dr. Selahaddin Polat sanal bir ortamda bulunduğumuzun, çevremizdeki varlıkların kurulu bir düzen olduğu tespitinde bulunurken, dış dünyanın gerçek olduğunu ve bizim istediğimiz şekilde algıladığımızı söyledi. Sonrasında üzgün olduğumuzda karamsar ve neşeli olduğumuzda dünyamızın bakış açımıza göre şekillendiğini sözlerine ekledi.
Aynı kitabı iki kişi okursa aynı şeyi anlamaz!
Prof.Dr. Selahaddin Polat düşünce sınırlarını biraz zorlayarak salondakileri iç dünyaları ile dış dünyayı bir mukayese içinde sorgulamaya götürecekleri yolları anlattı. Ve aynı kitabı iki kişi okuduğunda aynı şeyi anlamayacaklarını kainatla dünya ve insanın içselleştirdiği düşünceleri örneklerle açıkladı. Akabinde Prof. Polat Kainatta her şeyin ya yapay, ya vehim, ya gölge ya da ayna olduğunu sözlerine ekledi. Bununla birlikte insanın dünyadan kendini ötekileştiremediğini söylerken sohbetin büyük bir çoğunluğunu da bireylerin kapitalizm ve bu keskin ayrımlar içeren ekonomik pozisyondan da uzunca söz etti.
Kapitalizmin arkasındaki en sağlam dayanak insanın nefsidir !
Prof.Dr. Selahaddin Polat, üretim yapamayan ve tüketime daha hakim bir toplum olduğumuz konusu üzerinde uzunca bir konuşma gerçekleştirdi. En yakınımızda bulunan bir bakkaldan alışveriş yapmaktan imtina edipte uzak bir marketten alışveriş yapıp tatminkar bir davranış içerisinde olduğumuzu ifade etti. Diğer taraftan ise cüzi bir ücret karşılığı herhangi bir lokantadan yemek yemek yerine lüks bir lokantada dünyanın parasını vermenin artık piyasalara yeni statülerin kazandırdığını, milletin ise daha çok para harcayıp dışarıya daha lüks yaşıyor imajı veren bir toplum zihniyetinde olduğumuzun vurgusunu yaptı. Bu kapitalizmin artık kontrol edilir bir yanını olmayacağını kapitalizmin de arkasındaki en sağlam dayanağın insanın kendi nefsi olduğunun da altını çizdi.
Haber/Fotoğraf: Şerif Arslan