İlim Hikmet Vakfı Aile Kampı Kozaklı'da yapıldı
İlim Hikmet Vakfı tarafından, geleneksel olarak gerçekleştirilen 2 günlük aile kampı, Kozaklı'da bir otelde gerçekleştirildi.
Vakıf mensubu 130 civarında ailenin katıldığı Aile kampına Konuşmacı olarak Anadolu Platformu İcra Kurulu Başkanı Turgay Aldemir ve Kayseri İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven katıldı.
Kampın açılış konuşmasını yapan İlim Hikmet Vakfı Başkanı Osman Gerçek, vakıf olarak aile çalışmasına çok önem verdiklerini belirtti. Gerçek, ailelerin birbiriyle tanışma, kaynaşma ve ortak bir zeminde faaliyet yürüttükleri bu tür kampların önemli olduğunu ve bir gelenek olarak her geçen gün daha çok katılımcıyla devam ettirdiklerini vurguladı.
İslami faaliyetlere katılımın önemi konusunda konuşan Anadolu Platformu İcra Kurulu Başkanı Turgay Aldemir de konuşmasında, Batı teknolojisinin, insanı, nesli ve doğayı tahrip etmeye devam ettiğini ifade etti. Müslümanların birkaç asırdır tarih dışı kalarak, Batı'nın peşine takıldıklarını belirten Aldemir, modern dünyanın insanı özgürleştirmek adına ifsat ettiğini, bunu yapmak içinde çok yönlü ve koordineli çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
'Bireysel ve Toplumsal Sorumluluklar' konusunda konuşan Kayseri İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven de, akil baliğ olan her Müslüman'ın Rabbi katında sorumlu olduğunu, bu sorumluluğu da yerine getirirken eğitimin şart olduğunu vurguladı.
Hak ve sorumluluk dengesinin uyumlu olması gerektiğini, görevlerini bilen insanların ancak sorumluluklarına müdrik olabileceğini, kişinin ilk önce Rabbine karşı sorumluluklarını bilmesi gerektiğini, sonra da en yakınından başlayarak kendi dışındaki insanlara ve yaşamış olduğu evrene karşı sorumluluklarının olduğunu belirten Kayseri Müftüsü Güven, insanın Rabbine karşı sorumluluğunun, O'nun yapılmasını istediklerini yapmak, yapılmamasını istediklerini de yapmamak şeklinde yerine getirilebileceğini ve en önemli tebliğin iyilik doğruluk ve güzellik üzere yaşamak olduğunu ifade etti.
Yüzyüze insan iletişiminin azaldığını, ekonomik refah düzeyi arttıkça ahlaki çöküşün daha da hızlandığını, insanın en yakını olan anne ve babasını bile huzurevine yerleştirmek için uğraş verdiğini belirten Prof. Dr. Şahin Güven, evreni ifsat etmenin temelinde israf olduğunu, tüketirken tükendiğimizi, evrene sahip olmak isteyen modern insanın aksine evrenin dostu ve emanetçisi olmamız gerektiğini, modernizm karşıtlığı söylemi ile yola çıkan İslami Hareketlerin bile bir müddet sonra modernizmin tutsağı olduklarını sözlerine ekledi.
Kampın açılış konuşmasını yapan İlim Hikmet Vakfı Başkanı Osman Gerçek, vakıf olarak aile çalışmasına çok önem verdiklerini belirtti. Gerçek, ailelerin birbiriyle tanışma, kaynaşma ve ortak bir zeminde faaliyet yürüttükleri bu tür kampların önemli olduğunu ve bir gelenek olarak her geçen gün daha çok katılımcıyla devam ettirdiklerini vurguladı.
İslami faaliyetlere katılımın önemi konusunda konuşan Anadolu Platformu İcra Kurulu Başkanı Turgay Aldemir de konuşmasında, Batı teknolojisinin, insanı, nesli ve doğayı tahrip etmeye devam ettiğini ifade etti. Müslümanların birkaç asırdır tarih dışı kalarak, Batı'nın peşine takıldıklarını belirten Aldemir, modern dünyanın insanı özgürleştirmek adına ifsat ettiğini, bunu yapmak içinde çok yönlü ve koordineli çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
'Bireysel ve Toplumsal Sorumluluklar' konusunda konuşan Kayseri İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven de, akil baliğ olan her Müslüman'ın Rabbi katında sorumlu olduğunu, bu sorumluluğu da yerine getirirken eğitimin şart olduğunu vurguladı.
Hak ve sorumluluk dengesinin uyumlu olması gerektiğini, görevlerini bilen insanların ancak sorumluluklarına müdrik olabileceğini, kişinin ilk önce Rabbine karşı sorumluluklarını bilmesi gerektiğini, sonra da en yakınından başlayarak kendi dışındaki insanlara ve yaşamış olduğu evrene karşı sorumluluklarının olduğunu belirten Kayseri Müftüsü Güven, insanın Rabbine karşı sorumluluğunun, O'nun yapılmasını istediklerini yapmak, yapılmamasını istediklerini de yapmamak şeklinde yerine getirilebileceğini ve en önemli tebliğin iyilik doğruluk ve güzellik üzere yaşamak olduğunu ifade etti.
Yüzyüze insan iletişiminin azaldığını, ekonomik refah düzeyi arttıkça ahlaki çöküşün daha da hızlandığını, insanın en yakını olan anne ve babasını bile huzurevine yerleştirmek için uğraş verdiğini belirten Prof. Dr. Şahin Güven, evreni ifsat etmenin temelinde israf olduğunu, tüketirken tükendiğimizi, evrene sahip olmak isteyen modern insanın aksine evrenin dostu ve emanetçisi olmamız gerektiğini, modernizm karşıtlığı söylemi ile yola çıkan İslami Hareketlerin bile bir müddet sonra modernizmin tutsağı olduklarını sözlerine ekledi.