İdarecilerinin birbirlerini suçlayan beyanlarını duymak istemiyoruz

İyilik ve Kardeşlik Platformu Dönem Sözcüsü Celalettin Sipahioğlu, 'Ülkenin idarecilerinin birbirlerini suçlayan beyanlarını duymak istemiyoruz' dedi.

İyilik ve Kardeşlik Platformu tarafından Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında konuşan dönem Sözcüsü Celalettin Sipahioğlu 'Ülke insanının hunharca, cinnet derecesinden insan olmaya asla yakışmayan işler yapmasının izahı ne olabilir? Bu ülkenin birbirini seven birbiri için canını savaş cephelerinde veren insanları nereye gitti?
Birbirini sevmedikçe gerçekten iman ettiğine inanmayan, namuslarını birbirine sonsuz şekilde güvenen, fedakar toplum ne oldu da birbirine kast eden bir zümre haline geliverdi' dedi.
Sipahioğlu, 'İnsanların başlarına iş gelmeden önlem almak, ne zaman toplumun görevi olacak, hep insanların başına iş geldikten sonra dövünmek zorunda mı kalacağız?
Bu ülkenin en tepesindeki yöneticisinden, en sıradan vatandaşına kadar insanımızın her türlü zarara uğramaması için kaygıya kalması gerekmektedir. Toplumu duyarsızlaştıran icraatları görmezden gelmemek, uyanık olmak bu ülkede sadece bir kesimin görevi değildir' diyerek şu şekilde konuştu:
' Herkes sokaktaki yozlaşmadan ve bozulmadan rahatsız olduğunu söylemesine rağmen tedbir almak, tedavi etmek gibi bir yol asla benimsenmemektedir.
Ülkenin idarecilerinin insanlar olayları yaşadıktan sonra pişmanlık duyduğunu ifade eden ve birbirlerini suçlayan beyanlarını duymak istemiyoruz. Çözüm makamı olduğunuzu unutmayın. İnsanlar öldükten sonra değil, ölmeden önce yapılması gereken işleri yapınız.
Her alevi ölümüyle, ölü evinin ağıtçısı gibi davranan riyakar medya, bir taraftan başkaların ölümüne seyirci kalırken, diğer taraftan yeni mağdurların ortaya çıkabileceği her türlü istismarın mevcut olduğu dizileri, filmleri büyük bir iştah ile pazarlamaktadır.
Muhalefet yapacağız diye insanların acılarını kendi siyasetlerine ve reytinglerine alet etmeye çalışanlar, insanların acıları üstüne tünemiş, acıdan beslenmeye çalışan baykuşlar gibidir.
Bir insanın haksız yere ölümünün, insanlığın ölümü olarak değerlendirilmesi anlayışını bize veren dinimiz İslam'ı, sonuçların sorumlusu gibi göstermek malum kesimin marifeti haline gelmiştir.
Yeni acılar, yeni ölümler olmasın diyorsak, insanı adaletten hidayete çıkaran Kur'an'ın çağlardan beri uygulanan ve yankılanan sesine kulak vermeliyiz. Bir insanı öldüren insanlığı öldürmüş gibidir, sen İslam'ı öyle yaşa ki seni gören Allah'ı hatırlasın, seni öldürmeye gelen sende dirilsin. İnsanlık için kurtuluş rehberi bütün ferdi ve toplumsal rahatsızlıkların şifası Kur'an'dır, İslam'dır.'

Bakmadan Geçme