Hunat Medresesi'nde Ali Şeriati konuşuldu

İlim Hikmet Vakfı bünyesinde bir araya gelen yazarların oluşturduğu 'İyilik Temelli Yaşam Merkezi'inde yer alan cuma günü yapılan 'Okur musun?' sloganı ile Hunat Medresesi konferans salonunda bir araya gelen yazarlar, Ali Şeriati'nin 'Dört Zindan' isimli kitabını değerlendirdi.

 Okuma günüde konuşmacı olarak Veysel Tüfekçi, Ali Değirmendereli, Ramazan Bayraktar, Bünyamin Zeren, Faruk Keklik, Orhan Sağır vardı. 15 kişilik bir grup olan ve üç haftada bir yapılan etkinlikte Ali Şeriati'nin kitabına konu olan 4 zindan olarak adlandırılan tarih, doğa, toplum ve benlik gibi konuların işlendiği kitap geçen yazarlar ve katılımcılarla birlikte değerlendirildi.

 

İyiliğin merkezi Allah'tır

Konuya geçmeden önce konuşmacılardan bazı; neden böyle bir merkeze ihtiyacın olduğu?, İyi olmak için ve iyilik yapmak için kurumsal bir yapıya ihtiyaç var mı?, Kimlere nasıl ve ne şekilde iyilik yapılmalı?... gibi sorulara yanıt verildikten sonra kitap değerlendirmesi yapan yazarlar ilk olarak iyilik konusu ile girişi yaptıktan sonra Ali Şeriati'nin yaşamı, felsefesi, mücadelesi, İran'da ve İngiltere'de ki tahsil ve fikir çalışmalarının yaptığı yıllardan bahsedildi. Sonrasında ise yazar Ramazan Bayraktar ise şunları söyledi 'Kendi aramızda yaptıklarımızı dışa vurmalıyız. İyilik yapacak olan adam avcı iyilik ise av olmalıdır. İnsanın öncelikleri zihninde kodlayacağı şeyde fıkıh olmalıdır. İnsanın merkezinde iyilik olmalıdır. Birilerine ulaşmak olmalıdır ve ona yardım etmeliyiz. '  diye konuştu.

'İyilikten maraz doğar' İsrailiyattır !

Sonrasında sıra ile konuşan yazarlar; iyiliğin tanımını kötü olma hali olarak yaparken, merhametinde maraz doğuracağını ifade ettiler, bunu bir israiliyat olduğu ve islamda yerinin olmadığını dile getirdi.  Sonra ise çeşitli kavramlar üzerinde durulurken, Ramazan Bayraktar ise bu kavramın ontolojik olacağını ifade etti. Ve sözlerine Allah'ın bir şeye iyi dediği için değil iyi olduğu için iyidir sözlerini ekledi. Konuşmacılardan Ali Değirmendereli ise 4 zindan kavramlarından olan kitabında temelini oluşturan tarih, tabiat, toplum ve benlik kavramlarına açıklık getirirken şunları söyledi: 'İnsan yaşam koşullarını kabul etmek zorundadır. Tabiat değişir ise toplumda değişim kazanır. Kişininse kaderi tercihidir. İslam'da insanlık  'La ihhe İllllah' ile başalar. İslam'da ve batı toplumlarında şahsiyet vardır. İslam'da da şahsiyet eğitimi vardır.'

 

Sevgi de bilinçli olmak aşkta ise körlük vardır

Konuşmacılardan yazar Bünyamin Zeren de konunun genel değerlendirmesini yaptı. Genel izlenimlerini ve eserdeki bazı bölümleri kıstas alarak yaptığı değerlendirmesinde , daha çok  sevgi,  aşk ve iyilik temelli ifadeleri yer aldı. Sevginin Kur'an ahlakından geldiğini ifade eden Bünyamin Zeren, sevgide bir bilincin olduğunu fakat aşkta ise tamamen körlüğün olduğunu bilmemiz gereğini altını çizdi. Öte yandan insanın iyi adam anlamına gelmediğini bu bağlamda insana her kavramın yüklenemeyeceğini sözlerine ekledi.

Haber & Fotoğraf: Mahmut Hop(stajyer)

 

 

Bakmadan Geçme