Hocalı'da 24 yıllık utanç!
26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 613 Azerbaycan Türkü'nün çocuk, kadın, yaşlı demeden Ermeniler tarafından toplu şekilde vahşice katledilmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Hocalı Katliamında hayatını kaybedenlerin 106'sı kadın, 63'ü çocuk ve 70'i yaşlı kişilerden oluşuyordu. Azerbaycan topraklarındaki Karabağ'ın Ermeniler tarafından işgal etmesiyle sonlanan savaştan sonra, Hocalı'daki soykırım ve katliam dünya ülkelerinin çoğunun parlamentosundan istediği desteği görmedi. Türkiye'nin her yıl gündeme taşıdığı Hocalı Katliamının 24. yıldönümü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Kayseri'de faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri Hocalı'da kadın, çocuk ve yaşlı demeden Ermenilerce yapılan katliamın, tüm dünyaya anlatılana kadar mücadeleye devam edileceğini bildirdiler.
Dünyanın Hocalı'da yaşanan olayları soykırım olarak kabul etmemesini çifte standart olarak değerlendiren Azerbaycan Ermeni Araştırmaları Merkezi Başkanı ve Kayseri Erciyes Üniversitesi Ermeni Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gaffar Çakmaklı, 'Defalarca Avrupa parlamentosuna, Hocalı'da yaşananların soykırım ve katliam olarak kabul edilmesi için müracaat edildi ve hiçbir şekilde sonuca ulaşılamadı. Esas amacımız, asıl katliamın kimler tarafından yapıldığını dünyaya duyurmamız olmalıdır. 24 yıl önce Hocalı'da kadın, çocuk, yaşlı demeden yüzlerce cana karşı yapılan soykırım ve katliamı dünyaya anlatmamız lazım. Dünyanın en büyük katliamı Hocalı da yapılmıştır. Bunu Ermenilerin yaptığını bütün Dünyaya anlatmamız, bildirmemiz gerekir. Karabağ topraklarını Azerbaycan topraklarına geri almamız gerekir. Dünyada ve Avrupa bu katliamın kabul edilmemesi çifte standartların olduğunu gösteriyor' açıklamasını yaptı.
Hocalı Katliamı tarihte kara bir lekedir!
Hocalı Katliamı'nın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu belirten Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal,' Hocalı katliamı çeyrek asırdır uluslararası mekanizmalar tarafından hesabı sorulmamış, tartışmaya açılmamış bir vahşet örneğidir. Mazlumder olarak Uluslararası toplumsal mekanizmalara hesap sorma, Ermenistan Devleti ve suç ortaklarını katledilen ailelerin geride kalan yakınlarına tazminat ödetme, Dünya'nın gözleri önünde gerçekleşen bu katliamdan dolayı özür dilemesi için icbar etme ve uluslararası hukuk önünde hesap sorma çağrısında bulunuyor, ayrıca, Ermenistan'ı halen işgal altında tuttuğu Dağlık Karabağ bölgesinden ve Azerbaycan'ın diğer topraklarından şartsız olarak çıkmaya çağırıyoruz' dedi.
Hocalı'da insanlığı katledenleri unutma!
Karabağ'da insanlığın sadece medeniyeti oluşturacak üst değerlerini değil, aynı zamanda ahlaki ve vicdani boyutlarıyla yitirdiğini belirten Eğitim Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan,'Dün Ahıska'da, Kırım'da, Hama'da, Halepçe'de, Srebrenitsa'da, Hocalı'da katliam yapanlar, bugün aynı acımasızlığı, vahşiliği Gazze'de, Bayırbucak'ta, genel anlamda Irak'ta, Suriye'de sergilemekte, gözlerini kırpmadan çocukları, kadınları, yaşlıları, masum insanları öldürmeyi sürdürmektedir. Yaşananlar dünya tarihinin en ibret verici zulmü ve insanlık utancı olarak hafızalarda yer edinirken, dünyanın tanıklık ettiği Hocalı katliamı ve benzerleri tarihe birer kara leke olarak geçmiştir. Ermenistan, işgal ettiği tüm topraklardan geri çekilmeli, katliamın sorumluları, işledikleri insanlık suçunun hesabını uluslararası yargı organları önünde vermeli ve gereken cezaya çarptırılmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, Hocalı katliamını yapanları, Orta Doğu'da katliam yapmaya devam edenleri lanetliyoruz' şeklinde konuştu.
Müslüman ve Türkler dünyada hedef alınıyor
Hocalı katliamının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Alperen Ocakları Kayseri Şube Başkanı Mahmut Cömert şu görüşlere yer verdi: '24 yıl önce Ermeni canileri tarafından Azerbaycan Türklüğü 'ne karşı gerçekleştirilen Hocalı soykırımı aslında modern dünya caniliğinin açık bir resmidir. Bu caniliğini hala devam ettirmekte olan emperyalist güç kana hiçbir zaman doymayacak, nerede bir Müslüman, bir Türk görse saldırmaya, yok etmeye devam edecektir. Türk-İslam alemi olarak yaşanan bu elim hadiselerden ders çıkarmamız ve gereken tavrı ortaya koymamız gerekmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle 24 yıl önce Hocalı'da yaşanan soykırımı kınıyor hayatını kaybeden soydaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, saygı ve minnetle yd ediyoruz. Rabbim Türk-İslam düşmanlarına fırsat vermesin'
Türkiye ve Azerbaycan siyasi ilişkilerini güçlendirmeli
Rus destekli Ermeni çetelerinin masum insanları yurdundan yuvasından ettiği belirten Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Argunşah,'Kaçmaya çalışan çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek demeden 600'den fazla insanın insafsızca, acımasızca katledildiği 26 Şubat 1992'nin üzerinden 24 yıl geçti. O yıllarda işgal edilen Karabağ Türk toprakları hala kurtarılamadı. Vatanlarını terk ederek kaçan yüz binlerce Azerbaycan Türkü hala mağdur durumda. Birleşmiş Milletlerin, Avrupa Birliğinin bu konuda gözü kör, kulağı sağır. Gerçekten Türk'ün , Türk'ten başka dostu. Bu konuda Azerbaycan devleti üzerine düşeni yapıyor mu? Türkiye Cumhuriyeti işgal konusunu uluslararası platformlara taşıyabildi mi? Oralarda Türk'ün hakkını savunabildi mi? Bu sorulara verilecek cevaplar da çok iç açıcı değil. Öyleyse ne yapmalı? Türkiye ve Azerbaycan siyasi ilişkilerini daha da güçlendirmeli, Karabağ sorununu bıkmadan, usanmadan her platformda savunmalı. İşgalin bir an önce sona ermesi için daha çok gayret etmeli. Bunun için de her iki ülkenin çok güçlü olması lazım. Karabağ şehitlerini rahmetle anıyorum' dedi.
Türkiye de soykırımı kabul etmeli
Hocalı soykırımını Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de kabul etmediğini belirten Turan Kültür Derneği Genel Başkanı Ali İhsan Öztürk ise şunları söyledi;
'Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu olayı soykırım olarak kabul etmesini istiyoruz. 26 Şubat'ı Türk milleti unutmamalıdır. Bu topraklar Türk milletinin topraklarıdır. Ve Ermenilerin işgali altındadır. Karabağ ve Hocalı'nın Azeraycan topraklarına katılması gerekir. '