HERKES MALİ GÜCÜNE GÖRE, VERGİ ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜDÜR
ANKARA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI KAYSERİ İL TEMSİLCİSİ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR İMDAT ŞİMŞEK'HERKES, KAMU GİDERLERİNİ KARŞILAMAK ÜZERE, MALİ GÜCÜNE GÖRE, VERGİ ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜDÜR'
Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Kayseri İl temsilcisi Yeminli Mali müşavir İmdat Şimşek Vergi haftası nedeniyle bir basın açıklaması yaptı Şimşek 'Bilindiği üzere 1990 yılından bu yana Şubat ayının son haftası Vergi Haftası olarak kabul edilmiştir. Bu yıl 25.incisi düzenlenecek Vergi haftası her yıl olduğu gibi çeşitli etkinliklerle kutlanacaktır. Bu kutlamalar ile vergi bilincinin yerleştirilmesi de amaçlanmaktadır. Anayasamızın 73. Maddesinde, 'Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.' Denilmektedir. Yani az kazanmadan az çok kazanmadan çok vergi alınması esastır. Bu sayede gelir dağılımının daha adil olması da sağlanacaktır. Dolayısıyla vergi bilincinin yerleşmesi de sağlanacaktır.' Dedi
Vergilendirmenin temel ilkelerinden birisinin adalet olduğunu belirten Şimşek 'Vergide adalet ilkesinin uygulanmasıyla vatandaş üzerinde dengeli bir vergi yükü dağılımı olacak. Vergide adalet ilkesinin uygulanıp uygulanmadığını veya ne kadar uygulanabildiğini görmek için dolaylı ve dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payına bakmak gerekir. Dolaysız vergiler kişilerin mali gücüne göre gelirleri ile orantılı vergiler iken, dolaylı vergiler kişilerin gelirlerini ayırt etmeden herkesten aynı oranda alınan vergilerdir. Yüksek gelirli kişilerinde, asgari ücretle çalışan kişilerinde yapmış olduğu aynı harcamalar
için ödedikleri vergi aynı olmaktadır. Ödenen vergi aynı olsa da kişiler için aynı şeyi ifade etmektedir. Kimileri için küçük olan tutarlar, kimileri için ciddi bir rakamdır. Bu durum vergide adalet ilkesini zedelemektedir. Günümüzde dolaylı vergilerin yüksek oranda uygulandığı alanlardan biride akaryakıt üzerinden alınan vergilerdir. Son dönemlerde akaryakıt fiyatlarının oldukça yüksek seyretmesi ve fiyatın büyük bir kısmının vergi gelirine ait olması vatandaşın da tepkisini çekmektedir. 5.TL olan akaryakıtın % 60'ının vergi olduğu bilinmektedir. Sık, sık değindiğimiz gibi, ülke refahının artması ve kamu hizmetlerinin daha kaliteli verilebilmesi, bütün vatandaşlarımızın vergi bilincinde ve vergi uyumuna sahip olmasına bağlıdır. Maalesef, ülkemizde 76.667.864 nüfus (TUİK) ve yurt içi seçmen sayısının 52.721.589 olmasına rağmen kayıtlı gerçek ve tüzel kişi faal mükellef sayısı (Aralık 2013 itibariyle) (GİB);
Gerçek Gelir vergisi mükellefi 1.798.056 kişi Gerçek Stopaj vergisi mükellefi 2.471.782 kişi G.M.S.İ Faal mükellefi 1.550.164 kişi Basit Usul Mükellefi 693.694 kişi Kurumlar vergisi mükellefi 662.225 adet
Olmak üzere 7.175.921' dir. Yani nüfusun % 9,36'sı ve seçmenlerin % 13,61'i dolaysız vergi ödemektedir. Yani vatandaşlarımızın çok küçük bir bölümü dolaysız vergilere muhataptır. Bu rakamlar vergi gelirlerinin % 70'inin dolaylı vergilerden sağlanması (GİB) durumunu ve halktaki vergi algısının çok büyük oranda harcamalar üzerinden alınan vergiler (özellikle KDV,ÖTV ve ÖİV) olmasını da açıklamaktadır.' Bilgisini veren İmdat Şimşek 'Yine önemle üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise, kayıt dışı ekonomidir. Bundan dolayı, Kayıt dışı
ekonomiyle mücadele yalnızca vergi ya da Sosyal Güvenlik İdaresinin üstesinden gelebileceği bir olay olarak görülmemelidir. Vergi tabanının genişletilmesi, vergi oranlarının (KDV) nin düşürülmesi, vergi bilincinin geliştirilmesi, vergi idaresinin yönetim ve denetim etkinliğinin arttırılması, vergi sisteminin vergi kayıp ve kaçakçılığını önleyecek şekilde değiştirilmesi, Sosyal güvenlik kapsamının genişletilmesi, SSK prim oranlarının düşürülmesi, sendikalaşmanın artırılması, Sosyal güvenlik kuruluşlarının etkinleştirilmesi ve kayıtlı çalışmayı özendirecek şekilde geliştirilmesi, Kamu harcamalarında savurganlığın ve yolsuzluğun önlenmesi, çeklerin hamiline yazılı olmaktan çıkarılması, Kredi kartı kullanımındaki sliplelerin fatura ve fatura yerine geçen belge olarak kullanılabilmesi, bölgesel dengesizliklerin ortadan kaldırılması, kayıt dışı faaliyetlerine devam etmek isteyenlere karşı ağır cezai müeyyidelerin getirilmesi ve yaptırımların kesin ve caydırıcı olması da önemlidir. Kayıt dışı ile mücadele de, öncelikli olarak tam bir siyasi irade gereklidir ve sık, sık af kanunu (Vergi ve SGK affı) çıkarılmamalıdır. Bununla ilgili olarak yeni yazılacak olan Anayasa da mali kural olarak bir hükümde konulması gerektiği görüşündeyiz. Kamu harcamalarında tam hesap verebilirlik ve sorumluluk sistemi uygulanmalıdır. Bu nedenle, beyan dönemi 1 Mart'ta başlayacak Gerçek Gelir vergisi mükelleflerimizin ve beyan dönemi 1.Nisan'da başlayacak Kurumlar Vergisi mükelleflerimizin, her dönem olduğu gibi gerçek kazançlarını beyan edeceklerini düşünüyor, 25. Vergi Haftasının ülkemize ve İlimize hayırlı olmasını diliyorum.' Diye konuştu. sss