Hayat Arkadaşına Hayat Kurtaran Hediye
Kayseri'de 2010 yılından bu yana diyalize giren kadın, eşinin verdiği böbreğin nakledilmesiyle sağlığına kavuştu.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesi'nde nakil ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Böbrek Haftası ve 14 Mart Tıp Bayramı'na denk gelen operasyonla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye'de erişkin her 7 kişiden birinin böbrek hastası olduğunu, ancak yeterli organ bağışı olmadığı için böbrek hastalarından sadece yüzde 12'sine nakil yapılabildiğini bildirdi.
Böbrek hastalıklarının şeker, yüksek tansiyon ve kalp-damar rahatsızlıkları sonucu oluştuğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, ''Böbrek hastalıklarının en önemli tedavi şekli organ naklidir. Nakil olamayan hastalar, haftada 3-4 kez diyalize giriyor. Bu zorlu diyaliz seansları, kişiyi işinden ve sosyal yaşamından mahrum ediyor. Diyaliz sadece kandaki üreyi temizliyor ancak böbreğin üstlendiği diğer fonksiyonları yerine getiremiyor. Diyaliz, böbrek hastalıkları için çözüm değil, nakil için sadece bir geçiş sürecidir. Türkiye'de geçen yıl bin 427 beyin ölümü gerçekleşti ve bunlardan sadece 345'inden organlar alınarak organ nakli bekleyen hastalara nakledildi. Diğer beyin ölümü gerçekleşen hastaların organları ise toprak oldu, çürüdü gitti'' diye konuştu.
Türkiye'nin genel olarak organ bağışı konusunda duyarsız olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, ''İnsanlarımız genel olarak başlarına böyle bir hastalık gelmeden harekete geçmiyor. Ancak kendilerinde ya da yakınlarında organ nakli gibi bir durum ortaya çıkınca meselenin farkına varıyorlar. Avrupa'da en fazla organ bağışı İspanya'da oluyor. Bu ülkede 1 milyon kişiye 30 organ bağışı ortalaması görülürken, Türkiye'de bu oran 1 milyon kişide 4'tür. Kayseri ise Türkiye ortalamasının da altında. 2013 yılının ilk 3 ayında 4 hastaya böbrek nakli yaptık ve bunların tamamı da yakınlarından alınan böbrekler. Halbuki organ naklinde esas kaynak, ölüden (kadavradan) alınan organlar olmalı. Canlıdan nakil övünülecek bir durum değil, esasen yaşarken organlarını bağışlamış kişilerin vefat etmeleri durumunda organlarının alınması ve ihtiyacı olan hastalara nakledilmesi gerekir. Nakil bekleyen hastalardan ancak yüzde 12'sine organ nakli gerçekleştirebiliyoruz'' ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirdikleri son böbrek naklinin farklı özellikleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, ''Bahar Yahşi (29), 2010 yılından beri böbrek hastası ve diyalize mahkum bir yaşam sürüyordu. Eşi Mehmet Yahşi (35), Dünya Kadınlar Günü'nde hanımına güzel bir sürpriz yaparak böbreğini hediye etti. Gerçekleşen başarılı operasyonla Mehmet Bey'in böbreğini eşi Bahar Hanım'a naklettik. Kadına şiddet konusunda her gün farklı örneklerin yaşandığı günümüzde, bir erkeğin eşine böbreğini vermesi çok güzel bir davranış. Bun nedenle Mehmet Bey'i tebrik ediyorum'' dedi.
'EN GÜZEL HEDİYE'
Nevşehir'in Kozaklı ilçesindeki bir otelde çalıştığını belirten Mehmet Yahşi, 8 yıllık hayat arkadaşının 2010 yılında böbrek hastası olduğunun belirlendiğini ve eşinin sağlığına kavuşması için o günden beri çareler aradıklarını belirterek, ''Eşimin böbrek hastası olduğunu öğrenince hocalarımıza geldik. Eşim önce diyalize girmeye başladı ancak bu çözüm değildi. Sonra ben böbreğimi vermek istediğimi söyledim. Tahliller de uygun çıkınca eşime böbreğimi verdim'' diye konuştu.
Eşinden alınan böbreğin nakledilmesiyle sağlığına kavuşan Bahar Yahşi ise, ''7 Mart benim doğum günümdü, 8 Mart da Dünya Kadınlar Günü'ydü. Bu günlerde eşim bana böbreğini verdi, böylece sağlığıma kavuştum. Eşime bu güzel hediyesi için teşekkür ediyorum'' dedi.
Böbrek hastalıklarının şeker, yüksek tansiyon ve kalp-damar rahatsızlıkları sonucu oluştuğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, ''Böbrek hastalıklarının en önemli tedavi şekli organ naklidir. Nakil olamayan hastalar, haftada 3-4 kez diyalize giriyor. Bu zorlu diyaliz seansları, kişiyi işinden ve sosyal yaşamından mahrum ediyor. Diyaliz sadece kandaki üreyi temizliyor ancak böbreğin üstlendiği diğer fonksiyonları yerine getiremiyor. Diyaliz, böbrek hastalıkları için çözüm değil, nakil için sadece bir geçiş sürecidir. Türkiye'de geçen yıl bin 427 beyin ölümü gerçekleşti ve bunlardan sadece 345'inden organlar alınarak organ nakli bekleyen hastalara nakledildi. Diğer beyin ölümü gerçekleşen hastaların organları ise toprak oldu, çürüdü gitti'' diye konuştu.
Türkiye'nin genel olarak organ bağışı konusunda duyarsız olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, ''İnsanlarımız genel olarak başlarına böyle bir hastalık gelmeden harekete geçmiyor. Ancak kendilerinde ya da yakınlarında organ nakli gibi bir durum ortaya çıkınca meselenin farkına varıyorlar. Avrupa'da en fazla organ bağışı İspanya'da oluyor. Bu ülkede 1 milyon kişiye 30 organ bağışı ortalaması görülürken, Türkiye'de bu oran 1 milyon kişide 4'tür. Kayseri ise Türkiye ortalamasının da altında. 2013 yılının ilk 3 ayında 4 hastaya böbrek nakli yaptık ve bunların tamamı da yakınlarından alınan böbrekler. Halbuki organ naklinde esas kaynak, ölüden (kadavradan) alınan organlar olmalı. Canlıdan nakil övünülecek bir durum değil, esasen yaşarken organlarını bağışlamış kişilerin vefat etmeleri durumunda organlarının alınması ve ihtiyacı olan hastalara nakledilmesi gerekir. Nakil bekleyen hastalardan ancak yüzde 12'sine organ nakli gerçekleştirebiliyoruz'' ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirdikleri son böbrek naklinin farklı özellikleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, ''Bahar Yahşi (29), 2010 yılından beri böbrek hastası ve diyalize mahkum bir yaşam sürüyordu. Eşi Mehmet Yahşi (35), Dünya Kadınlar Günü'nde hanımına güzel bir sürpriz yaparak böbreğini hediye etti. Gerçekleşen başarılı operasyonla Mehmet Bey'in böbreğini eşi Bahar Hanım'a naklettik. Kadına şiddet konusunda her gün farklı örneklerin yaşandığı günümüzde, bir erkeğin eşine böbreğini vermesi çok güzel bir davranış. Bun nedenle Mehmet Bey'i tebrik ediyorum'' dedi.
'EN GÜZEL HEDİYE'
Nevşehir'in Kozaklı ilçesindeki bir otelde çalıştığını belirten Mehmet Yahşi, 8 yıllık hayat arkadaşının 2010 yılında böbrek hastası olduğunun belirlendiğini ve eşinin sağlığına kavuşması için o günden beri çareler aradıklarını belirterek, ''Eşimin böbrek hastası olduğunu öğrenince hocalarımıza geldik. Eşim önce diyalize girmeye başladı ancak bu çözüm değildi. Sonra ben böbreğimi vermek istediğimi söyledim. Tahliller de uygun çıkınca eşime böbreğimi verdim'' diye konuştu.
Eşinden alınan böbreğin nakledilmesiyle sağlığına kavuşan Bahar Yahşi ise, ''7 Mart benim doğum günümdü, 8 Mart da Dünya Kadınlar Günü'ydü. Bu günlerde eşim bana böbreğini verdi, böylece sağlığıma kavuştum. Eşime bu güzel hediyesi için teşekkür ediyorum'' dedi.