Hamilelik reflüsüne karşı pratik önlemler
Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, gebelik dönemindeki reflünün etkisinin basit önlemlerle azaltılabileceğini söyledi.
Ağıza acı su gelme hissi reflü belirtisi
Gebelik döneminde ortaya çıkan göğüste yanma, midede ekşime ve ağıza acı su gelme hissinin reflüye işaret ettiğini belirten Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, 'Hamilelik vereflü arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. Tüm gebeliklerin yüzde 30-80'inde görülen ağıza acı su gelmesi reflünün ilk belirtileri arasındadır. Genellikle hamilelikle görülmeye başlayan reflü, gebeliğin sonuçlanmasıyla çoğu zaman kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Kadınlarda rastlanan ilk reflü atağı, hamilelik döneminde başlayabilmektedir. Reflüsü bulunan kadınlarda da hamilelikle birlikte şikayetler ağırlaşabilmektedir' dedi.
İleri yaş gebelikte görülme oranı daha az
İleri yaş gebeliklerinde reflü görülme olasılığının daha az olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Gebeliğin gelişimiyle artan Progesteron hormonu nedeni ile normalde sıkıca kapalı olan alt özefagussfinkterinin bağları yavaş yavaş gevşer. Bu gevşeme nedeniyle yiyecekler ve mide asidi, yemek borusuna ve boğaza geri gelir. Hamilelikte rahim boyutları büyüdüğü için, mideye baskı uygulayarak içindeki basıncın fazlalaşması ise reflünün başka bir nedenidir. Bebeğin büyüyerek mideye baskı uygulaması, bu durumu tetiklemektedir.'
Bebeğin saçlarının çıkması reflüye neden olmuyor
Midede hissedilen yanma ve ekşimenin nedeninin, halk arasında söylendiği gibi, bebeğin saçlarının çıkmasından kaynaklanmadığını vurgulayan Dr. Nilgün Avşar Benzer, gebelikte oluşan reflüde beslenmeye dair şu bilgileri verdi:
'Reflüyü artırma ihtimali çok az olan ve tavsiye edilen yiyecek ve besinlerin arasında ise elma, muz, fırında pişmiş patates, brokoli, lahana, havuç, taze fasulye, bezelye, biftek, tavuğun göğüs eti, yumurta akı, balık, beyaz peynir, keçi peyniri, kepek, yulaf, mısır ekmeği, pirinç, maden suyu, yağsız salata yer alır. Uyurken başın altına omuzları da alacak şekilde yastık konulması reflünün etkisini azaltacaktır. Bu teknik, yer çekiminin de etkisi ile mide asidinin geri kaçmasını önleyecektir. Mümkün olduğunca sol tarafa yatmaya çalışılmalıdır. Sağ tarafa yatıldığında mide yemek borusundan daha yukarıda konumlanacağından reflüyü artıracaktır. Vücudu sıkmayan rahat kıyafetler giyilmelidir. Özellikle beli bölgesini sıkacak kıyafetler tercih edilmemelidir. Midede hissedilen yanma ve ekşime, halk arasında 'bebeğin saçları çıkıyor' şeklinde yorumlansa da, bu düşünce ciddiye alınmamalıdır.'
Reflünün etkisini azaltmak için bunları yapın
Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, gebelikte oluşan reflünün etkisinin azaltılması için, 'Yemekler yavaş yenilmeli ve iyi çiğnenmelidir. Yemekte sıvı alımından kaçınılmalıdır. Sık aralıklarla az miktarda yemek yenilmeli ve yatmadan en az 2 saat önce besin tüketilmemeli. Mümkün olduğunca fazla kilo almamak için uygun bir diyet programı seçilmeli. Çikolata, nane, baharatlı gıdalar, kızartmalardan uzak durulmalı. Kafeinli içecekler (kahve, çay, asitli içecekler) içilmemeli. 'Domates ve turunçgiller mümkün olduğunca az tüketilmeli' önerilerinde bulundu.
Kurum Haberi
Gebelik döneminde ortaya çıkan göğüste yanma, midede ekşime ve ağıza acı su gelme hissinin reflüye işaret ettiğini belirten Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, 'Hamilelik vereflü arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. Tüm gebeliklerin yüzde 30-80'inde görülen ağıza acı su gelmesi reflünün ilk belirtileri arasındadır. Genellikle hamilelikle görülmeye başlayan reflü, gebeliğin sonuçlanmasıyla çoğu zaman kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Kadınlarda rastlanan ilk reflü atağı, hamilelik döneminde başlayabilmektedir. Reflüsü bulunan kadınlarda da hamilelikle birlikte şikayetler ağırlaşabilmektedir' dedi.
İleri yaş gebelikte görülme oranı daha az
İleri yaş gebeliklerinde reflü görülme olasılığının daha az olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Gebeliğin gelişimiyle artan Progesteron hormonu nedeni ile normalde sıkıca kapalı olan alt özefagussfinkterinin bağları yavaş yavaş gevşer. Bu gevşeme nedeniyle yiyecekler ve mide asidi, yemek borusuna ve boğaza geri gelir. Hamilelikte rahim boyutları büyüdüğü için, mideye baskı uygulayarak içindeki basıncın fazlalaşması ise reflünün başka bir nedenidir. Bebeğin büyüyerek mideye baskı uygulaması, bu durumu tetiklemektedir.'
Bebeğin saçlarının çıkması reflüye neden olmuyor
Midede hissedilen yanma ve ekşimenin nedeninin, halk arasında söylendiği gibi, bebeğin saçlarının çıkmasından kaynaklanmadığını vurgulayan Dr. Nilgün Avşar Benzer, gebelikte oluşan reflüde beslenmeye dair şu bilgileri verdi:
'Reflüyü artırma ihtimali çok az olan ve tavsiye edilen yiyecek ve besinlerin arasında ise elma, muz, fırında pişmiş patates, brokoli, lahana, havuç, taze fasulye, bezelye, biftek, tavuğun göğüs eti, yumurta akı, balık, beyaz peynir, keçi peyniri, kepek, yulaf, mısır ekmeği, pirinç, maden suyu, yağsız salata yer alır. Uyurken başın altına omuzları da alacak şekilde yastık konulması reflünün etkisini azaltacaktır. Bu teknik, yer çekiminin de etkisi ile mide asidinin geri kaçmasını önleyecektir. Mümkün olduğunca sol tarafa yatmaya çalışılmalıdır. Sağ tarafa yatıldığında mide yemek borusundan daha yukarıda konumlanacağından reflüyü artıracaktır. Vücudu sıkmayan rahat kıyafetler giyilmelidir. Özellikle beli bölgesini sıkacak kıyafetler tercih edilmemelidir. Midede hissedilen yanma ve ekşime, halk arasında 'bebeğin saçları çıkıyor' şeklinde yorumlansa da, bu düşünce ciddiye alınmamalıdır.'
Reflünün etkisini azaltmak için bunları yapın
Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, gebelikte oluşan reflünün etkisinin azaltılması için, 'Yemekler yavaş yenilmeli ve iyi çiğnenmelidir. Yemekte sıvı alımından kaçınılmalıdır. Sık aralıklarla az miktarda yemek yenilmeli ve yatmadan en az 2 saat önce besin tüketilmemeli. Mümkün olduğunca fazla kilo almamak için uygun bir diyet programı seçilmeli. Çikolata, nane, baharatlı gıdalar, kızartmalardan uzak durulmalı. Kafeinli içecekler (kahve, çay, asitli içecekler) içilmemeli. 'Domates ve turunçgiller mümkün olduğunca az tüketilmeli' önerilerinde bulundu.
Kurum Haberi