'Hallac'ı yunusla tanıdık'
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi'nde konuşan Eğitimci Yazar Mehmet Yazıcı dün olduğu kadar bugün de fikirleriyle tartışılan alimlerin başında gelen Hallac-ı Mansur için 'cicilerden cuculardan uzak özgür bir kişiliktir' dedi.
İzmir Yazarlar Birliği sonbahar dönemi kültür sohbetlerinin ikinci haftaki konuğu olan ilahiyatçı yazar Yazıcı, 'Hallac-ı Mansur' üzerine yaptığı sohbetinde onun üzerine çok şey konuşulduğunu ama hakkında yazı yazanların İslam coğrafyasında bir elin parmaklarını bile geçemediğine dikkat çekerek 'Hallac-ı Mansur sıradan bir kişilik değil. Zor bir insan. Onun ölümünden sonra İslam alemin bütün alimler ona benzemeye çalışmış. Ama gariptir ki Hallaç hakkında çok şey bilinmesine rağmen üzerinde araştırma yapan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunu Hallac hakkında araştırma yaparken ben de yaşadım. Onu anlamaya çalışırken psikolojim bozuldu. Hallac benim kimyamı bozdu ' şeklinde konuştu.
'Hallac, Türklerin ihtida babasıdır'
Hallac'ın doğum yeri ve ailesiyle ilgili bilgilerin olduğuna dikkat çeken Yazıcı 'Hallac-ı Mansur özgür bir kişiliğe sahip bir İslam limi. Döneminde medreselerde hiçbir hoca onu öğrenci olarak okutmak istemez. Cüneyt-i Bağdadi Hallac'ı zaman zaman uyarır. Her düşündüğünü söylememesini ister. Ama Hallac İslami düşüncede bir cemaate, bir cemiyete bağlı değildir. deta cicilerden cuculardan uzak saf duru bir yapısı vardır ' dedi.
Arap kökenli olmasına rağmen Türklerle hemhal olmasına, Türkistan'da faaliyetlerini Türkler arasında yoğunlaştırmasına dikkat çeken Yazıcı 'Hallacı Mansur'un hayatına bakıldığında Türklerin içinde İslami faaliyetleriyle yoğunlaştığı görülür. Bu yönüyle o, Orta Asya'da İslam'la müşerref olan Türklerin ihtida babasıdır. Türkler onun sayesinde İslam'a girmişlerdir.' diye konuştu.
İslam'ın düşünceye çok önem verdiğine, düşünmenin ibadet olarak görüldüğüne temas eden ilahiyatçı Yazıcı 'İslam aleminin düşünme evrenselliğini Hallacın hayatında görürüz. Hallac döneminde medreselerde ciddi faaliyetler vardır. O dönemde evlerde bile akademik çalışmalar vardır. Döneminde anlatmak istedikleri çağdaşları tarafından anlaşılmaz. Düşüncelerinden dolayı Bağdat'ta tutuklanır ve on yıl hapisten sonra siyasi bir kararla idam edilir. İdama giderken fikirlerinden taviz vermeden idama yürür 'dedi.
'Yunus olmasaydı Hallac'ı tanımazdık'
Hallac'ın fikirlerinin onun ölümünden sonrada İslam coğrafyasında bayraklaştığına temas eden Yazıcı bunu örneklerle açıkladığı konuşmasında 'Fikirleri bayraklaşan Hallac'ı İslam dünyası yeterince araştırmadı. Halbuki onun fikirlerini Yunus'un şiirlerinde, Mevlana'nın Mesnevi'sinde, Muhiddin-i Arabi'nin sözlerinde, İmamı Gazali'nin ifadelerinde görmekteyiz. İslam dünyasında herkes Hallac'a özlem duymuş. Hallac'ın felsefesini Ahmet Yesevi'de, Pir Sultan Abdal'da, Alevi geleneğinde, Muhammed İkbal'in şiirlerinde görürüz. deta Yunus üzerinden Hallac'ı tanıdık. Belki Yunus olmasaydı Hallac'ı tanımazdık. Bu yönüyle Mevlana Hallac'ın felsefesini takip etmiş, onu seslendirmiştir' şeklinde konuştu.
Yazar, şair ve sanatçıların katıldığı ve çok sayıda sayıda dinleyici tarafından ilgiyle izlenen konuşmadan sonra ilahiyatçı-yazar Mehmet Yazıcı'ya TYB İzmir Şubesi tarafından günün anısına Başkan Mahir Adıbeş tarafından katılım belgesi verildi. (Kayseri Gündem)
'Hallac, Türklerin ihtida babasıdır'
Hallac'ın doğum yeri ve ailesiyle ilgili bilgilerin olduğuna dikkat çeken Yazıcı 'Hallac-ı Mansur özgür bir kişiliğe sahip bir İslam limi. Döneminde medreselerde hiçbir hoca onu öğrenci olarak okutmak istemez. Cüneyt-i Bağdadi Hallac'ı zaman zaman uyarır. Her düşündüğünü söylememesini ister. Ama Hallac İslami düşüncede bir cemaate, bir cemiyete bağlı değildir. deta cicilerden cuculardan uzak saf duru bir yapısı vardır ' dedi.
Arap kökenli olmasına rağmen Türklerle hemhal olmasına, Türkistan'da faaliyetlerini Türkler arasında yoğunlaştırmasına dikkat çeken Yazıcı 'Hallacı Mansur'un hayatına bakıldığında Türklerin içinde İslami faaliyetleriyle yoğunlaştığı görülür. Bu yönüyle o, Orta Asya'da İslam'la müşerref olan Türklerin ihtida babasıdır. Türkler onun sayesinde İslam'a girmişlerdir.' diye konuştu.
İslam'ın düşünceye çok önem verdiğine, düşünmenin ibadet olarak görüldüğüne temas eden ilahiyatçı Yazıcı 'İslam aleminin düşünme evrenselliğini Hallacın hayatında görürüz. Hallac döneminde medreselerde ciddi faaliyetler vardır. O dönemde evlerde bile akademik çalışmalar vardır. Döneminde anlatmak istedikleri çağdaşları tarafından anlaşılmaz. Düşüncelerinden dolayı Bağdat'ta tutuklanır ve on yıl hapisten sonra siyasi bir kararla idam edilir. İdama giderken fikirlerinden taviz vermeden idama yürür 'dedi.
'Yunus olmasaydı Hallac'ı tanımazdık'
Hallac'ın fikirlerinin onun ölümünden sonrada İslam coğrafyasında bayraklaştığına temas eden Yazıcı bunu örneklerle açıkladığı konuşmasında 'Fikirleri bayraklaşan Hallac'ı İslam dünyası yeterince araştırmadı. Halbuki onun fikirlerini Yunus'un şiirlerinde, Mevlana'nın Mesnevi'sinde, Muhiddin-i Arabi'nin sözlerinde, İmamı Gazali'nin ifadelerinde görmekteyiz. İslam dünyasında herkes Hallac'a özlem duymuş. Hallac'ın felsefesini Ahmet Yesevi'de, Pir Sultan Abdal'da, Alevi geleneğinde, Muhammed İkbal'in şiirlerinde görürüz. deta Yunus üzerinden Hallac'ı tanıdık. Belki Yunus olmasaydı Hallac'ı tanımazdık. Bu yönüyle Mevlana Hallac'ın felsefesini takip etmiş, onu seslendirmiştir' şeklinde konuştu.
Yazar, şair ve sanatçıların katıldığı ve çok sayıda sayıda dinleyici tarafından ilgiyle izlenen konuşmadan sonra ilahiyatçı-yazar Mehmet Yazıcı'ya TYB İzmir Şubesi tarafından günün anısına Başkan Mahir Adıbeş tarafından katılım belgesi verildi. (Kayseri Gündem)