Gezi'nin rövanşı referandumda alındı
Borsa İstanbul (BİST) ve Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) ortaklığında düzenlenen, ' Sermaye Piyasalarındaki Gelişmeler ve 15 Temmuz Darbe Girişimi Sonrası Ekonomik Gelecek ve Borsa İstanbul' konulu seminere konuşmacı olarak katılan Borsa İstanbul Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Gezi'nin ekonomik rövanşının referandumda alındığını söyledi.
KAYSO Toplantı Salonunda düzenlenen seminere Himmet Karadağ'ın yanı sıra, KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitçi, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Nedim Olgunharputlu, Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü, Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu ve çok sayıda Sanayi Odası üyesi ile iş insanı katıldı.
'Gezi ile birlikte finansal saldırı başlattılar'
Toplumsal ve siyasal olayların ekonomik grafiklere etkilerini değerlendiren Borsa İstanbul Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, ülkenin gelişmesini istemeyen uluslararası aktörlerin, 2000 yılından sonra ekonomik gelişme kaydeden Türkiye'ye karşı finansal saldırıya geçtiklerini ifade etti. Bunu yaparken, toplumsal olayları da kullandıklarını dile getiren Himmet Karadağ, 2013 yılına kadar kaydedilen ekonomik gelişmelerle Avrupa ülkeleri ile olan makasın daraltıldığını, ancak Gezi olayları ile başlayan süreçte makasın giderek kapandığını belirtti. Himmet Karadağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
'2012-2013 arasındaki trend devam etseydi, biz ekonomik göstergelerde İtalya, Fransa ile eşit düzeye gelecektik. 2 trilyon dolar bandında bir milli gelir seviyesini yakalamış olacaktık, kişi başına milli gelirde de 20 bin dolar civarını yakalayacaktık. Bizim tespitimize göre Gezi ile birlikte finansal mücadele başlattılar. Bunun siyasi öncüllerini, 'One Minute' ya da 'Dünya beşten büyüktür' gibi söylemlerle başlatabiliriz. Gezi olayları başladığında ben Sermaye Piyasası Kurulunda kurul üyesi idim ve Kanal İstanbul'un finansmanını konuşuyor idik. 5 milyar kadar para Türkiye'ye gelecek ve Kanal İstanbul'da çok ciddi bir ilerleme sağlanmış olacaktı. Birlikte değerlendirildiğinde, 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul, bölgenin coğrafyasını değiştiriyor. Örneğin Ümit Burnu'nun keşfi tamamen dünya ticaretinin dengelerini değiştirdi, İpek Yolu'nun önemini azalttı. Kanal İstanbul ile eski İpek Yolu'nu tekrar aktive ediyoruz. Artık İstanbul tekrar dünyada ticaretin merkezi oluyor. Londra, Frankfurt, Zürih değil de İstanbul konuşulacak. Bunları rakamlarla gördükleri için Gezi'de operasyon başlattılar.'
'Ekonomik istikrar ya da istikrarsızlık grafiklere yansıyor'
Aynı güçlerin Gezi'de başlattıkları finansal saldırıyı bu kez 17-25 Aralık sürecinde tekrar gündeme getirdiklerini kaydeden Himmet Karadağ, 'Orada aşağı yönlü hareket, faizlerde de yukarı yönlü hareket başlıyor. 30 Mart ile beraber dipten yukarı doğru hareket başlıyor. 7 Haziran seçimleri öncesine kadar pozitif ilerleme devam ederken, 7 Haziran'dan istikrarlı hükümetin kaybedildiği dönemden Kasım'a kadar endekste aşağı yönlü, faizlerde yukarı yönlü hareket görülüyor. Yani ekonomik istikrar ya da istikrarsızlık doğrudan faiz oranları ve ekonomiye yansıyor. 1 Kasım seçimleri ile beraber hükümet kuruluyor, 15 Temmuz darbesine kadar makas yine daralma yönünde ve pozitif. 15 Temmuz darbesi ile yine sıkıntılı bir süreç başlıyor ve referanduma kadar devam ediyor. Bizim için referandum Gezi'nin rövanşı' ifadelerini kullandı.
İHA
'Gezi ile birlikte finansal saldırı başlattılar'
Toplumsal ve siyasal olayların ekonomik grafiklere etkilerini değerlendiren Borsa İstanbul Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, ülkenin gelişmesini istemeyen uluslararası aktörlerin, 2000 yılından sonra ekonomik gelişme kaydeden Türkiye'ye karşı finansal saldırıya geçtiklerini ifade etti. Bunu yaparken, toplumsal olayları da kullandıklarını dile getiren Himmet Karadağ, 2013 yılına kadar kaydedilen ekonomik gelişmelerle Avrupa ülkeleri ile olan makasın daraltıldığını, ancak Gezi olayları ile başlayan süreçte makasın giderek kapandığını belirtti. Himmet Karadağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
'2012-2013 arasındaki trend devam etseydi, biz ekonomik göstergelerde İtalya, Fransa ile eşit düzeye gelecektik. 2 trilyon dolar bandında bir milli gelir seviyesini yakalamış olacaktık, kişi başına milli gelirde de 20 bin dolar civarını yakalayacaktık. Bizim tespitimize göre Gezi ile birlikte finansal mücadele başlattılar. Bunun siyasi öncüllerini, 'One Minute' ya da 'Dünya beşten büyüktür' gibi söylemlerle başlatabiliriz. Gezi olayları başladığında ben Sermaye Piyasası Kurulunda kurul üyesi idim ve Kanal İstanbul'un finansmanını konuşuyor idik. 5 milyar kadar para Türkiye'ye gelecek ve Kanal İstanbul'da çok ciddi bir ilerleme sağlanmış olacaktı. Birlikte değerlendirildiğinde, 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul, bölgenin coğrafyasını değiştiriyor. Örneğin Ümit Burnu'nun keşfi tamamen dünya ticaretinin dengelerini değiştirdi, İpek Yolu'nun önemini azalttı. Kanal İstanbul ile eski İpek Yolu'nu tekrar aktive ediyoruz. Artık İstanbul tekrar dünyada ticaretin merkezi oluyor. Londra, Frankfurt, Zürih değil de İstanbul konuşulacak. Bunları rakamlarla gördükleri için Gezi'de operasyon başlattılar.'
'Ekonomik istikrar ya da istikrarsızlık grafiklere yansıyor'
Aynı güçlerin Gezi'de başlattıkları finansal saldırıyı bu kez 17-25 Aralık sürecinde tekrar gündeme getirdiklerini kaydeden Himmet Karadağ, 'Orada aşağı yönlü hareket, faizlerde de yukarı yönlü hareket başlıyor. 30 Mart ile beraber dipten yukarı doğru hareket başlıyor. 7 Haziran seçimleri öncesine kadar pozitif ilerleme devam ederken, 7 Haziran'dan istikrarlı hükümetin kaybedildiği dönemden Kasım'a kadar endekste aşağı yönlü, faizlerde yukarı yönlü hareket görülüyor. Yani ekonomik istikrar ya da istikrarsızlık doğrudan faiz oranları ve ekonomiye yansıyor. 1 Kasım seçimleri ile beraber hükümet kuruluyor, 15 Temmuz darbesine kadar makas yine daralma yönünde ve pozitif. 15 Temmuz darbesi ile yine sıkıntılı bir süreç başlıyor ve referanduma kadar devam ediyor. Bizim için referandum Gezi'nin rövanşı' ifadelerini kullandı.
İHA