Fiili Serbest Kıyafet Uygulaması Başlattılar
Memur-Sen Kayseri İl Temsilcisi Aydın Kalkan sendika binasında bir basın açıklaması yaparak konfederasyon genel merkez kararı ile 18 Mart'tan itibaren kamuda fiili serbest kıyafet uygulaması başlattıklarını açıkladı.
Kalkan, kamu görevlilerinin görev sırasında ve görev yerlerindeki kılık-kıyafetlerine ilişkin usul ve esasları belirleyen 1980 askeri darbesi dönemi ürünü yönetmeliğin eşitlik, ayrımcılık yasağı gibi evrensel hukukun temel ilkelerine aykırı hükümler taşımasına rağmen 30 yılı aşkın süredir insan onurunu da hiçe sayan yasaklarıyla birlikte yürürlükte olduğunu belirterek şunları söyledi:
'Demokratik parlamenter rejimi ortadan kaldıran ara rejim dönemlerine ait birçok anayasal ve yasal hüküm, son dönemde hızlanan demokratikleşme ve sivilleşme süreciyle millet iradesinin beklentisi doğrultusunda yürürlükten kaldırılmış ya da değiştirilmiştir. Buna rağmen, idari düzenleme mahiyetindeki söz konusu Yönetmeliğin halen varlığını sürdürmesi, Yönetmelik değişikliğinin Anayasa değişikliğinden daha zor bir süreç olduğu algısı da uyandırmıştır.
Bu çerçevede, kamu görevlilerinin kendi iradeleriyle ve hizmet ettikleri milletin değer ve ilkelerini yansıtacak ve kamuoyunda genel kabul görmüş kılık-kıyafet tercihleri arasında kendi iradeleriyle seçim yapmasını mümkün kılacak bir özgürlük alanına sahip olması ve ülkemizin son otuz yılına damgasını vuran gayri insani ve gayri hukuki yasakların son bulması gerekmektedir. Konfederasyonumuz ve konfederasyonumuza üye sendikalar; kuruluşlarından bu yana konuyu kamuoyunun, yasama, yürütme ve yargı erkinin gündemine taşıyacak eylemleri gerçekleştirmiş, başvuru, itiraz ve dava süreçlerini başlatmıştır. Bu kapsamda yakın dönemde, 30 Kasım 2012 tarihinde TBMM önünde gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi, İnsan Hakları Günü nedeniyle 10 Aralık 2012 tarihinde ülke genelinde yapılan basın açıklamaları, 2 Ocak 213 tarihinde yeni yılın ilk iş günü kamu hizmetini serbest kıyafetle üretme eylemi gerçekleştirilmiş ve milletimizle birlikte başta kamuoyu olmak üzere yasama ve yürütme erkinin gündemine yeniden taşınmıştır.
Ulaşılan bu sonuç göstermektedir ki; kamu görevlilerinin kılık-kıyafet yasaklarından kurtularak inançları, tercihleri, beğenileri ve toplumumuzun genel kabul görmüş değer yargıları çerçevesinde kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip olması noktasında inkrı imknsız bir toplumsal mutabakat oluşmuştur. Diğer taraftan, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda kabul edilen Anayasa değişikliğiyle, kadınlara yönelik pozitif ayırımcılık devlet sorumluluğu haline getirilmiştir. Ancak, pozitif ayırımcılığın ön şartı olan eşitliğin sağlanmasına ilişkin fiili durum da Kılık-Kıyafet Yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı nedeniyle halen sağlanamamıştır.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesini siyasal sisteminin temel yapı taşı olarak kabul ederek Anayasasında kendisini demokratik hukuk devleti olarak ifade eden ülkemizin, millet iradesine darbe yapanlarca kaleme alınan bir Yönetmelikte üretilen yasakları sone erdirmesi için gereken hukuki ve fiili gerekçeler fazlasıyla mevcuttur. Bu çerçevede, milletimizin iradesini yansıtan toplumsal mutabakata dayanarak; Konfederasyonumuza üye on bir sendikamızın üyelerinin 18 Mart 2013 Pazartesi gününden itibaren kılık-kıyafet sınırlamaları dikkate alınmayacak ve maddede belirtilen yasaklara bağlı kalmadan kamu hizmeti sunulacaktır.'
'Demokratik parlamenter rejimi ortadan kaldıran ara rejim dönemlerine ait birçok anayasal ve yasal hüküm, son dönemde hızlanan demokratikleşme ve sivilleşme süreciyle millet iradesinin beklentisi doğrultusunda yürürlükten kaldırılmış ya da değiştirilmiştir. Buna rağmen, idari düzenleme mahiyetindeki söz konusu Yönetmeliğin halen varlığını sürdürmesi, Yönetmelik değişikliğinin Anayasa değişikliğinden daha zor bir süreç olduğu algısı da uyandırmıştır.
Bu çerçevede, kamu görevlilerinin kendi iradeleriyle ve hizmet ettikleri milletin değer ve ilkelerini yansıtacak ve kamuoyunda genel kabul görmüş kılık-kıyafet tercihleri arasında kendi iradeleriyle seçim yapmasını mümkün kılacak bir özgürlük alanına sahip olması ve ülkemizin son otuz yılına damgasını vuran gayri insani ve gayri hukuki yasakların son bulması gerekmektedir. Konfederasyonumuz ve konfederasyonumuza üye sendikalar; kuruluşlarından bu yana konuyu kamuoyunun, yasama, yürütme ve yargı erkinin gündemine taşıyacak eylemleri gerçekleştirmiş, başvuru, itiraz ve dava süreçlerini başlatmıştır. Bu kapsamda yakın dönemde, 30 Kasım 2012 tarihinde TBMM önünde gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi, İnsan Hakları Günü nedeniyle 10 Aralık 2012 tarihinde ülke genelinde yapılan basın açıklamaları, 2 Ocak 213 tarihinde yeni yılın ilk iş günü kamu hizmetini serbest kıyafetle üretme eylemi gerçekleştirilmiş ve milletimizle birlikte başta kamuoyu olmak üzere yasama ve yürütme erkinin gündemine yeniden taşınmıştır.
Ulaşılan bu sonuç göstermektedir ki; kamu görevlilerinin kılık-kıyafet yasaklarından kurtularak inançları, tercihleri, beğenileri ve toplumumuzun genel kabul görmüş değer yargıları çerçevesinde kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip olması noktasında inkrı imknsız bir toplumsal mutabakat oluşmuştur. Diğer taraftan, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda kabul edilen Anayasa değişikliğiyle, kadınlara yönelik pozitif ayırımcılık devlet sorumluluğu haline getirilmiştir. Ancak, pozitif ayırımcılığın ön şartı olan eşitliğin sağlanmasına ilişkin fiili durum da Kılık-Kıyafet Yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı nedeniyle halen sağlanamamıştır.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesini siyasal sisteminin temel yapı taşı olarak kabul ederek Anayasasında kendisini demokratik hukuk devleti olarak ifade eden ülkemizin, millet iradesine darbe yapanlarca kaleme alınan bir Yönetmelikte üretilen yasakları sone erdirmesi için gereken hukuki ve fiili gerekçeler fazlasıyla mevcuttur. Bu çerçevede, milletimizin iradesini yansıtan toplumsal mutabakata dayanarak; Konfederasyonumuza üye on bir sendikamızın üyelerinin 18 Mart 2013 Pazartesi gününden itibaren kılık-kıyafet sınırlamaları dikkate alınmayacak ve maddede belirtilen yasaklara bağlı kalmadan kamu hizmeti sunulacaktır.'