Feyzioğlu: 'hepimizin birbirine ihtiyacı var'
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, bugünlerde herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Dün Boydak Holding'e yapılan operasyonu değerlendiren Feyzioğlu, 'Bugün Kayseri'de önemli iş adamlarımızın gözaltına alınması konuşuluyor. Bu gündem maddesi. Çünkü yargıya güvenin şuanda maalesef dip yaptığı bir dönemdeyiz. Türkiye'de yargının tarafsızlığına, adil yargılama yapabilirliğine güven olsaydı, savcılığın yaptığı bir operasyonun böylesine tartışılması, insanların kamplara ayrılıp bir taraftan diğer tarafa ihanet suçlamalarını yapması söz konusu bile olmazdı. Demek ki hepimizin görevi ama öncelikle siyasi iktidarını görevi hakimleri ve savcıları bağımsız ve adil yargılama yapabilir hale getirmektir' ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, 'Anayasa değişikliğini yaparken, ilk atılması gereken adım anayasa değişikliği tartışmasından önce Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nu yargının bağımsızlığını ve adil yargılama yapabilmesini sağlar şekilde el birliği ile değiştirmemiz, Türkiye'de düşünce özgürlüğünü güvence altına almamız, basın özgürlüğünü güvence altına almamız ve ondan sonra konuşa konuşa uzlaşarak anayasayı yapabilecek hale gelmemizdir. Bunu yapmadığımız takdirde her türlü baskı, her türlü iç siyasi savaşmaya yönelik adım Türkiye'yi içerde kutuplaştırır. İçeride kutuplaşmış bir ülkenin dışarıya karşı birliğini sağlaması mümkün değildir. Bugün hepimizin birbirine ihtiyacı vardır. Devletin en üst makamı olan sayın Cumhurbaşkanının da 78 milyonun desteğine bu anlamda ihtiyacı vardır. Dolayısıyla kutuplaştırmak yerine kucaklaştırmayı denemesi gerekir kanaatindeyiz' şeklinde konuştu.
Zaman Gazetesi'nde atanan kayyum hakkında da konuşan Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 'Eğer yargının tarafsızlığından ve bağımsızlığından şüphe edilmiyor olsaydı, bunu sorma gereğini hissetmezdiniz ama yargının siyasi iktidar tarafından telkin ve talimatlara açık olduğu düşüncesi yaygınlaştıkça sizlerin bu soruları sorma hakkınızda oluyor. Söyleyeceğim bu. Kayyumun görevi ceza muhakemesi kanuna göre teslim aldığı şirketleri aynı verimlilik ile işletmek ve yargılamanın sonunda öyle gelişirse tekrar sahiplerine iade etmektir. Yoksa alıp da bir tavır ve politika değiştirtmek, kapısına kilit vurmak değildir. Bunların her biri soru işaretleri ile karşılanıyor. Bizim ihtiyacımız olan yargının hepimizin güvendiği bir hale getirelim, ondan sonra inanın dünya hangi ciddi meseleler ile uğraşıyorsa, bizde onlarla uğraşıyor hale geleceği. Bu münferit olaylar yüzünden düşmanlıkla suçlamaya devam edeceğiz' şeklinde konuştu.