'FETÖ, İngiliz projesidir'
Gazeteci yazar Yusuf Kaplan, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde gerçekleşen tercih tanıtım günlerinde öğrencilerle bir araya geldi. Etkinlik sonrası gündemi değerlendiren Kaplan, 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü'nün bir İngiliz projesi olduğunu, Amerika'nın bu projede sadece bir sopa olduğunu, projenin asıl beyninin İngiltere olduğunu söyledi.
Sadece bir örgüt üzerinden meseleyi anlamaya çalışmanın körlük olacağını belirten Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan, 'Yüz sene önce Osmanlı hangi gerekçelerle durdurulduysa şimdi de Türkiye aynı gerekçelerle durduruluyor. Osmanlı Devleti; adaleti, hakkaniyeti, barışı temsil ediyordu. 6 asır boyunca 3 kıtanın kesişme noktasında barış yurdu kurdu, Avrupa ise bu yurdu 1 asırda cehenneme çevirdi. FETÖ bir İngiliz projesidir. Amerika hikyesi tam bir karartma operasyonudur. Amerika küresel sistemin sopasıdır, İngiltere ise beynidir. 2 yüzyıldır dünyanın jeopolitik stratejilerini belirleyenler, sistemi kuran aktörler, Osmanlıyı durduranlar, Hindistan'ı parçalayanlar, IŞİD üzerinden İslam'ı terörle özdeşleştirecek örgütleri çıkaranlar İngilizlerdir' açıklamalarında bulundu.
'Paralel devlet değil, paralel din' Fetullahçı Terör Örgütü'nün paralel devlet tehlikesi olarak adlandırılmasını doğru bulmadığını belirten Kaplan, açıklamalarına şöyle devam etti: 'Bunlara paralel devlet demek çok saçma. Bunlar 'paralel devlet' değil 'paralel din'dir. İngilizler bunu çok güzel uyguluyor. Önce İslamiyet'i terörle özdeşleştirmeye çalışıyorlar. Müslümanları İslam'dan uzaklaştırıyorlar. Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Ölüm terördür, bunun panzehiri, çıkış yolu olarak da paralel din ve FETÖ üzerinden ılımlı, protestanlaştırılmış İslam'ı sunuyorlar. Bu İslam'ın bitirilmesi projesidir. İslam'ın yeniden tarih yapacak aktör olarak tarih sahnesine çıkmasının önüne geçilmesi demek. Bu yolla Çin'i, Japonya'yı, Hindistan'ı ve İslam dünyasını da bitirdiler. Ama İslam'ı dönüştüremediler. İşte bu yüzden FETÖ toplumu İslamlaştırma çabası değil tam tersine İslam'ı dönüştürme projesidir. Önümüzdeki yüz yıllık süreçte dünya tarihini şekillendirecek aktör Batı değil, bunu onlar çok iyi biliyor. Bir taraftan insan hakları demokrasi derken bir taraftan her yeri işgal ediyorlar. Batı uygarlığı hiçbir zaman umutlar üzerinden var olmamıştır. Sürekli korkular üzerinden var olmuş, varlığını korumaya çalışmıştır. İslam ise her zaman umutlar üzerinden var olmuştur. Korkunun umudu yendiğini tarih bugüne dek yazmadı. Bu yüzden bizden çok korkuyorlar. Bir öteki icat edilmeli, bir canavar icat edilmeli ve kitleler İslam'dan soğutulmalı. İslam'ı dize getirmek için de sulandırılmış, bozulmuş, diz çöktürülmüş, protestanlaştırılmış, sekülerleştirilmiş ve ılımlı bir İslam algısını yaymak istiyorlar. Burada böyle bir şeyi başardıkları zaman Ortadoğu'daki, Balkanlardaki ve Kafkaslardaki hegamonyalarını devam ettirebilirler, çünkü o zaman kimse itiraz etmeyecek. Ama Türkiye, Türkiye'den daha fazladır, bunun kabul edilmesi lazım. Türkiye'de yaprak kıpırdasa Balkanlarda fırtına gibi hissedilir. Türkiye mazlumların kabul edilmiş duasıdır, bir çınardır. Biz bu sayede hain girişimi püskürttük.' İHA
'Paralel devlet değil, paralel din' Fetullahçı Terör Örgütü'nün paralel devlet tehlikesi olarak adlandırılmasını doğru bulmadığını belirten Kaplan, açıklamalarına şöyle devam etti: 'Bunlara paralel devlet demek çok saçma. Bunlar 'paralel devlet' değil 'paralel din'dir. İngilizler bunu çok güzel uyguluyor. Önce İslamiyet'i terörle özdeşleştirmeye çalışıyorlar. Müslümanları İslam'dan uzaklaştırıyorlar. Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Ölüm terördür, bunun panzehiri, çıkış yolu olarak da paralel din ve FETÖ üzerinden ılımlı, protestanlaştırılmış İslam'ı sunuyorlar. Bu İslam'ın bitirilmesi projesidir. İslam'ın yeniden tarih yapacak aktör olarak tarih sahnesine çıkmasının önüne geçilmesi demek. Bu yolla Çin'i, Japonya'yı, Hindistan'ı ve İslam dünyasını da bitirdiler. Ama İslam'ı dönüştüremediler. İşte bu yüzden FETÖ toplumu İslamlaştırma çabası değil tam tersine İslam'ı dönüştürme projesidir. Önümüzdeki yüz yıllık süreçte dünya tarihini şekillendirecek aktör Batı değil, bunu onlar çok iyi biliyor. Bir taraftan insan hakları demokrasi derken bir taraftan her yeri işgal ediyorlar. Batı uygarlığı hiçbir zaman umutlar üzerinden var olmamıştır. Sürekli korkular üzerinden var olmuş, varlığını korumaya çalışmıştır. İslam ise her zaman umutlar üzerinden var olmuştur. Korkunun umudu yendiğini tarih bugüne dek yazmadı. Bu yüzden bizden çok korkuyorlar. Bir öteki icat edilmeli, bir canavar icat edilmeli ve kitleler İslam'dan soğutulmalı. İslam'ı dize getirmek için de sulandırılmış, bozulmuş, diz çöktürülmüş, protestanlaştırılmış, sekülerleştirilmiş ve ılımlı bir İslam algısını yaymak istiyorlar. Burada böyle bir şeyi başardıkları zaman Ortadoğu'daki, Balkanlardaki ve Kafkaslardaki hegamonyalarını devam ettirebilirler, çünkü o zaman kimse itiraz etmeyecek. Ama Türkiye, Türkiye'den daha fazladır, bunun kabul edilmesi lazım. Türkiye'de yaprak kıpırdasa Balkanlarda fırtına gibi hissedilir. Türkiye mazlumların kabul edilmiş duasıdır, bir çınardır. Biz bu sayede hain girişimi püskürttük.' İHA