Eskişehir'de yaşanan 'Bünyan Cıvıklısı' hikayesi
Kayseri'nin Bünyan ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Mehmet Karaduman, yıllar önce ilçede askerlik görevini yapan Eskişehirli bir vatandaş ile babası arasında gerçekleşen sohbetin ardından yıllar sonra Eskişehir'de yaşanan Bünyan Cıvıklısı hikayesini anlattı.
İlçede babadan kalma iş yerinde anahtar ve tüfek tamir eden 63 yaşındaki Mehmet Karaduman, yıllar önce babası Abdülkadir Karaduman ile ilçede askerlik görevini yapan Eskişehirli bir vatandaş arasında geçen olayın ardından yıllar sonra Eskişehir'de yaşanan hatıralarını gururla anlattı.
Yıllar önce babasının davranışının karşılığını başka bir ilde almanın şaşkınlığı ve gururunu yaşadığını aktaran Karaduman, 'Burası babamın olduğu için, vefat ettikten sonra burayı devir aldık. Burayı çalıştırmaya başladım. Bu dükkanın mazisi çok eskilere dayanıyor. Rahmetli babamın esas mesleği silah tamirciliğiydi. İlk tek tüfekleri icat eden kendisiydi. Devletimize bağlı bir vatandaş olarak çalıştı. Bir yandan da vatandaşa hizmet etti' dedi. Karaduman yaşananları şu şekilde aktardı:
'Asker olan Eskişehirli bir vatandaşımız, burada askerliğini yaparken tüfeğini düşürür ve kırar. Tüfeği kırdığında köprüde Bekir Ünal diye bir ağabeyimiz var. Bekir amca derki 'niye üzülüyorsun'? O da, 'tüfeğimi kırdım' diye yanıt verir. 'Hiç üzülme, Abdülkadir diye bir ağabeyimiz var gider onda yaptırırız' der. Tüfeği getirir burada yaparlar. Rahmetli babam askerleri sevdiği için kendisi de 3 yıl askerlik yapmıştır. 'Ben kesinlikle askerden para almam' der. Eskişehir'e giden askerler çarşı iznine çıktıklarında tabelada Bünyan cıvıklısını görünce çok şaşırırlar. Orada yerler, içerler. Biraz da fazla yerler. Kasadaki çalışan bunların bu halini görür, bir arkadaş gider ödemeye, 'sizin hesabınız ödendi' derler. O da; 'kim öder' diye sorar. Babamı tanıyan o asker arkadaş derki, 'ben sizin orada zamanında askerdim, tüfeğim kırıldığında o yapmıştı. Para almadı. Ben de sizden para almayacağım, askerliğiniz bitene kadar geleceksiniz, burada yiyip içeceksiniz. O adamın ruhunun şad olması için ben de sizden para almayacağım' demiştir. Biz çok gururlandık ailece. Bir usta olarak babam ile gurur duydum.'
Yıllar önce babasının davranışının karşılığını başka bir ilde almanın şaşkınlığı ve gururunu yaşadığını aktaran Karaduman, 'Burası babamın olduğu için, vefat ettikten sonra burayı devir aldık. Burayı çalıştırmaya başladım. Bu dükkanın mazisi çok eskilere dayanıyor. Rahmetli babamın esas mesleği silah tamirciliğiydi. İlk tek tüfekleri icat eden kendisiydi. Devletimize bağlı bir vatandaş olarak çalıştı. Bir yandan da vatandaşa hizmet etti' dedi. Karaduman yaşananları şu şekilde aktardı:
'Asker olan Eskişehirli bir vatandaşımız, burada askerliğini yaparken tüfeğini düşürür ve kırar. Tüfeği kırdığında köprüde Bekir Ünal diye bir ağabeyimiz var. Bekir amca derki 'niye üzülüyorsun'? O da, 'tüfeğimi kırdım' diye yanıt verir. 'Hiç üzülme, Abdülkadir diye bir ağabeyimiz var gider onda yaptırırız' der. Tüfeği getirir burada yaparlar. Rahmetli babam askerleri sevdiği için kendisi de 3 yıl askerlik yapmıştır. 'Ben kesinlikle askerden para almam' der. Eskişehir'e giden askerler çarşı iznine çıktıklarında tabelada Bünyan cıvıklısını görünce çok şaşırırlar. Orada yerler, içerler. Biraz da fazla yerler. Kasadaki çalışan bunların bu halini görür, bir arkadaş gider ödemeye, 'sizin hesabınız ödendi' derler. O da; 'kim öder' diye sorar. Babamı tanıyan o asker arkadaş derki, 'ben sizin orada zamanında askerdim, tüfeğim kırıldığında o yapmıştı. Para almadı. Ben de sizden para almayacağım, askerliğiniz bitene kadar geleceksiniz, burada yiyip içeceksiniz. O adamın ruhunun şad olması için ben de sizden para almayacağım' demiştir. Biz çok gururlandık ailece. Bir usta olarak babam ile gurur duydum.'