ERCiYES'iN ZiRVECiLERi
Kentimizde uzun yıllardan bu yana dağcılık sporu ile uğraşan Ali Karakulak, İsmail Yılmaz ve Mustafa Şafak için 3916 rakımlı Erciyes Dağı'nın yeri bambaşka. Defalarca kez zirve yapan üçlü ilerleyen yaşlarına rağmen bu tutkularından vazgeçemiyorlar.
Dünyaca ünlü toz karı ile kayak severlerin vazgeçilmezi olan Erciyes Dağı, arazi şartları ve görkemli güzelliği ile de yerli ve yabancı dağcıların gözde mekanları arasında yer alıyor. Yerli dağcılardan Ali Karakulak, İsmail Yılmaz ve Mustafa Şafak çocuk yaşlarda başladıkları dağcılık tutkularından bir türlü vazgeçemiyorlar. Yaz-kış demeden her fırsatta zirve yapan 3'lü dağcılığın bir sevda olduğunu dile getirdiler.
'Herkesin denemesi gereken bir tecrübe'
Dağcı Ali Karakulak dağcılığı herkesin denemesi gereken bir tecrübe olduğunu belirterek; '1966 Hacılar doğumluyum. Erciyes-Hacılar bölgesine evlerimiz yakın olduğu için yaz tatillerinde arkadaşlarla her sabah toplanır danaları dağlara otlatmaya çıkarırdık. İnekler otlanıp, pınarda suyunu içip dinlenirken bizde Lifos'un, Kartın'ın zirvesine çıkardık. O şekilde dağcılık merakımız başladı. Daha sonra 3 bin metrenin olduğu yerlere doğru tırmanmaya başladık. 1978 yılında üç arkadaş ile birlikte, ayağımızda lastik ayakkabılarla Süt Donduran olarak tabir edilen yere doğru yürürken üç dağcının zirveye doğru çıktığını gördük. Bizde fırsattan istifade arkalarına takıldık. Onlarla beraber dönüşü olmayan noktaya kadar gittik, tabi biz bunları sonradan öğrendik, o zamana kadar bilmiyorduk. Dağcılar, dönüşü olmayan noktanın üzerine çıktığımız için bizi geri göndermedi, yanlarına alıp zirve yaptırdılar. O zaman bize zirve yaptıran kişi, yaklaşık 20 yıl kadar Dağcılık Federasyon başkanlığı yapan Alaattin Karaca, İsmet Ülker ve federasyonun kurucuları olan kişilerle ilk zirvemi 11 yaşında yapmış oldum. O zamandan sonra dağcılığın duayenleri Alaattin Karaca ve İsmet Ülker her seferinde Erciyes'e zirve yaptıklarında bizde onların yanlarında bulunmaya başladık, ve bizi daha çok merak sarmaya başladı. Daha sonra ben Erciyes'in etrafını keşfetmek amaçlı günlerce, haftalarca çevresindeki bütün tepeleri, vadileri, kanyonların dört bir yanını karış karış keşfetmeye başladım. Şu anda dağın bilmediğim bir yanı yok. Şimdiye kadar resmiyette 239 zirve tırmanışım var ama bunun yanında imzalamadığım tırmanışlar oldu. Yaz mevsiminde her hafta sonu Erciyes A.Ş. bünyesinde gerçekleştirdiğimiz zirve tırmanışları ile her yaştan doğasevere hem yürüyüş, hem de doğa ile baş başa vakit geçirme tecrübesi kazandırıyoruz.' diye konuştu.
'Dört mevsimin yaşandığı bir dağ '
İsmail Yılmaz ise 1994 yılından itibaren aktif olarak dağcılık ile uğraşmaya başladığını belirterek; '1956 doğumluyum. Aslen mobilyacıyım, sanayi, ticaret işleri ile uğraştığım için bu gibi sosyal faaliyetlere hep uzak kaldım.1994 yılından itibaren aktif olarak dağcılık ile uğraşmaya başladım. İlk zirvemi 1990 yılının Ağustos ayında zafer tırmanışı olarak gerçekleştirmiştim. Erciyes Dağı'na şimdiye kadar 218 tırmanış gerçekleştirdim. İlk zirve tırmanışımda yeteri kadar teknik malzeme ve bilgi olmadığı için çok zorlandım. Ama zirveye çıktıktan sonra korku ve endişem kaybolmuştu. O zaman gençler zirve yapmaya çalışıyordu ama bir türlü yapamıyorlardı. Bende onlara zirve yapacağım dediğim zaman gülmüşlerdi ama başarmıştım. Zirve'ye vardığımda keşke vazgeçsem diyordum, hem korku hem panik hem zirve ye çıkmanın mutluluğunu bir arada yaşıyordum. İnsan bir yandan mutlu oluyor bir yandan da endişeleniyor. 1994 yılından bu yana tırmanış gerçekleştiriyorum şimdiye kadar ciddi bir kaza ile karşılaşmadım. Erciyes hem çok kolay dağlardan hem de çok zor dağlardan biri. Kolaylığı dağa yaklaşmak çok kolay. Erciyes'te bir günde dört mevsimi yaşarsın. Erciyes'ten taş gelir, hava şartları iyi olur, kar yağar, tipi olur bunlar aynı anda yaşarsınız. Erciyes çok dikkat edilmesi gereken bir dağ. İnsanın gözünü fal taşı gibi açan mükemmel bir dağ. Erciyes'e çıkan bir dağcı bütün dağlara rahatlıkla çıkabilir.' Şeklinde konuştu.
' Erciyes'in bir çekiciliği var'
Mustafa Şafak da Hacılar'da doğup büyüdüğü için bölgede ufak tefek dağların çokluğundan dolayı dağcılığa merak sardıklarını anlatarak şunları söyledi:
'1959 doğumluyum. Hacılar'da doğup büyüdüğümüz için bölgemizde ufak tefek dağların çokluğundan dolayı dağcılığa merak saldık. Bu konuda ilk önce hiçbir bilgim yoktu. İşlerimizden dolayı da fazla vakit ayıramadık ama dağcı arkadaşlarımız sayesinde bu spora daha çok gönül verdik. Erciyes'in bir çekiciliği var benim gözümde çünkü her tırmanışı gerçekleştirip indikten sonra tekrar zirve yapma isteğim oluyor. Bir gün içerisinde Erciyes'e iki tırmanış gerçekleştirdiğim günler de oldu. Erciyes'e hem fiziki yapısı itibari ile hem de yüksekliğinden dolayı zor olsa da herkesin rahatlıkla çıkabileceği bir dağ . Burada zirve yaptığınız da çıkamayacağınız başka bir dağ yok. Ben Türkiye'de birçok yüksek dağa tırmandım ama Erciyes Dağı'mız gibisi yok. Erciyes'e ilk tırmandığımda bir daha bu dağa çıkmam diyordum ama buna rağmen defalarca çıkmaya devam ettim. Şimdiye kadar 100'ün üzerinde zirve tırmanışı gerçekleştirdim. Zirve yapmak insana çok keyif veriyor. Kendimi dağda çok iyi hissediyorum. Çok şükür şimdiye kadar hiçbir sorun yaşamadım bütün tırmanışlarımı başarılı bir şekilde gerçekleştirdim ve hala da bu faaliyeti severek sürdürüyorum.'
Kayseri Gündem
'Herkesin denemesi gereken bir tecrübe'
Dağcı Ali Karakulak dağcılığı herkesin denemesi gereken bir tecrübe olduğunu belirterek; '1966 Hacılar doğumluyum. Erciyes-Hacılar bölgesine evlerimiz yakın olduğu için yaz tatillerinde arkadaşlarla her sabah toplanır danaları dağlara otlatmaya çıkarırdık. İnekler otlanıp, pınarda suyunu içip dinlenirken bizde Lifos'un, Kartın'ın zirvesine çıkardık. O şekilde dağcılık merakımız başladı. Daha sonra 3 bin metrenin olduğu yerlere doğru tırmanmaya başladık. 1978 yılında üç arkadaş ile birlikte, ayağımızda lastik ayakkabılarla Süt Donduran olarak tabir edilen yere doğru yürürken üç dağcının zirveye doğru çıktığını gördük. Bizde fırsattan istifade arkalarına takıldık. Onlarla beraber dönüşü olmayan noktaya kadar gittik, tabi biz bunları sonradan öğrendik, o zamana kadar bilmiyorduk. Dağcılar, dönüşü olmayan noktanın üzerine çıktığımız için bizi geri göndermedi, yanlarına alıp zirve yaptırdılar. O zaman bize zirve yaptıran kişi, yaklaşık 20 yıl kadar Dağcılık Federasyon başkanlığı yapan Alaattin Karaca, İsmet Ülker ve federasyonun kurucuları olan kişilerle ilk zirvemi 11 yaşında yapmış oldum. O zamandan sonra dağcılığın duayenleri Alaattin Karaca ve İsmet Ülker her seferinde Erciyes'e zirve yaptıklarında bizde onların yanlarında bulunmaya başladık, ve bizi daha çok merak sarmaya başladı. Daha sonra ben Erciyes'in etrafını keşfetmek amaçlı günlerce, haftalarca çevresindeki bütün tepeleri, vadileri, kanyonların dört bir yanını karış karış keşfetmeye başladım. Şu anda dağın bilmediğim bir yanı yok. Şimdiye kadar resmiyette 239 zirve tırmanışım var ama bunun yanında imzalamadığım tırmanışlar oldu. Yaz mevsiminde her hafta sonu Erciyes A.Ş. bünyesinde gerçekleştirdiğimiz zirve tırmanışları ile her yaştan doğasevere hem yürüyüş, hem de doğa ile baş başa vakit geçirme tecrübesi kazandırıyoruz.' diye konuştu.
'Dört mevsimin yaşandığı bir dağ '
İsmail Yılmaz ise 1994 yılından itibaren aktif olarak dağcılık ile uğraşmaya başladığını belirterek; '1956 doğumluyum. Aslen mobilyacıyım, sanayi, ticaret işleri ile uğraştığım için bu gibi sosyal faaliyetlere hep uzak kaldım.1994 yılından itibaren aktif olarak dağcılık ile uğraşmaya başladım. İlk zirvemi 1990 yılının Ağustos ayında zafer tırmanışı olarak gerçekleştirmiştim. Erciyes Dağı'na şimdiye kadar 218 tırmanış gerçekleştirdim. İlk zirve tırmanışımda yeteri kadar teknik malzeme ve bilgi olmadığı için çok zorlandım. Ama zirveye çıktıktan sonra korku ve endişem kaybolmuştu. O zaman gençler zirve yapmaya çalışıyordu ama bir türlü yapamıyorlardı. Bende onlara zirve yapacağım dediğim zaman gülmüşlerdi ama başarmıştım. Zirve'ye vardığımda keşke vazgeçsem diyordum, hem korku hem panik hem zirve ye çıkmanın mutluluğunu bir arada yaşıyordum. İnsan bir yandan mutlu oluyor bir yandan da endişeleniyor. 1994 yılından bu yana tırmanış gerçekleştiriyorum şimdiye kadar ciddi bir kaza ile karşılaşmadım. Erciyes hem çok kolay dağlardan hem de çok zor dağlardan biri. Kolaylığı dağa yaklaşmak çok kolay. Erciyes'te bir günde dört mevsimi yaşarsın. Erciyes'ten taş gelir, hava şartları iyi olur, kar yağar, tipi olur bunlar aynı anda yaşarsınız. Erciyes çok dikkat edilmesi gereken bir dağ. İnsanın gözünü fal taşı gibi açan mükemmel bir dağ. Erciyes'e çıkan bir dağcı bütün dağlara rahatlıkla çıkabilir.' Şeklinde konuştu.
' Erciyes'in bir çekiciliği var'
Mustafa Şafak da Hacılar'da doğup büyüdüğü için bölgede ufak tefek dağların çokluğundan dolayı dağcılığa merak sardıklarını anlatarak şunları söyledi:
'1959 doğumluyum. Hacılar'da doğup büyüdüğümüz için bölgemizde ufak tefek dağların çokluğundan dolayı dağcılığa merak saldık. Bu konuda ilk önce hiçbir bilgim yoktu. İşlerimizden dolayı da fazla vakit ayıramadık ama dağcı arkadaşlarımız sayesinde bu spora daha çok gönül verdik. Erciyes'in bir çekiciliği var benim gözümde çünkü her tırmanışı gerçekleştirip indikten sonra tekrar zirve yapma isteğim oluyor. Bir gün içerisinde Erciyes'e iki tırmanış gerçekleştirdiğim günler de oldu. Erciyes'e hem fiziki yapısı itibari ile hem de yüksekliğinden dolayı zor olsa da herkesin rahatlıkla çıkabileceği bir dağ . Burada zirve yaptığınız da çıkamayacağınız başka bir dağ yok. Ben Türkiye'de birçok yüksek dağa tırmandım ama Erciyes Dağı'mız gibisi yok. Erciyes'e ilk tırmandığımda bir daha bu dağa çıkmam diyordum ama buna rağmen defalarca çıkmaya devam ettim. Şimdiye kadar 100'ün üzerinde zirve tırmanışı gerçekleştirdim. Zirve yapmak insana çok keyif veriyor. Kendimi dağda çok iyi hissediyorum. Çok şükür şimdiye kadar hiçbir sorun yaşamadım bütün tırmanışlarımı başarılı bir şekilde gerçekleştirdim ve hala da bu faaliyeti severek sürdürüyorum.'
Kayseri Gündem