Emekli ilahiyatçı ve şair Bahadır'dan Atatürk vurgusu
Emekli ilahiyatçı ve aynı zamanda şair olan Fazıl Ahmet Bahadır, Işık tarih ve edebiyat dergisinin konuğu olarak Hunat Hatun Medresesi'nde konferans verdi. Bahadır, tarihi konular hakkında yaptığı konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk'e vurgu yaparak, 'Mustafa Kemal Atatürk Tanrı'nın Anadolu'ya gönderdiği bir mucizedir. Büyük Bilge Kağan'dan sonra Anadolu'da onun tekrar ete kemiğe bürünmüş halidir' dedi.
Şair Fazıl Ahmet Bahadır konferansta Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz konuları hakkında konuşma yaptı. Bahadır, Işık dergisini çıkaran gençlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, 'Beklediğimin çok üzerinde bir dergi çıkarttılar. Yaşları ve bulundukları yere göre çok güzel bir dergi oldu. Işık dergisi uzun yıllar edebiyat dünyasını aydınlatacak diye temenni ediyorum. Çünkü ilk adımı büyük attılar' diye konuştu.
Emekli din öğretmeni ve şair Fazıl Ahmet Bahadır, Türk ve Dünya tarihinde önemli iki olay olan Malazgirt ve Büyük Taarruz olayları hakkında şunları söyledi: '26 Ağustos tarihi iki önemli olayın cereyan ettiği gündür. Birincisi 1071 Malazgirt Zaferi ile birlikte bu toprağı yurt yaptığımız gündür. Büyük Sultan Alpaslan'la birlikte yurt yaptığımız gündür. İkinci 26 Ağustos yani 851 sene sonra, bu sefer başka bir büyük deha ile Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte bu yurt toprağına yeniden vatan dediğimiz gün. Buna ister tesadüf deyiniz isterseniz bir dehanın eseri deyin ama 26 Ağustos Anadolu'ya geliş günümüz ile Büyük Taarruz'un başlangıç günüdür. İkisinin örtüşmesi çok önemli. Büyük milletlerin tarihlerinde bazı olaylar onların kaderlerinde iki defa geçiyor. İşte bunlardan birisi 26 Ağustos'tur.'
'Sakarya Savaşı Kayserililer için önemli'
Bahadır, Türk tarihinde önemli yeri ve önemi olan konular hakkında konuşmalarını sürdürdü ve şiirlerinden bazılarını katılımcılara okudu. 'Sakarya Savaşı'nın Kayserililer olarak bizim için ayrı bir önemi vardır' diyen Bahadır, sözlerine şöyle devam etti: 'Kayseri Lisesi 1920-21 yıllarında mezun verememiştir. Son sınıf öğrencilerinin tamamı Sakarya Savaşı'na gönüllü olarak giderek şehit olmuşlardır. Bu yüzden Kayseri ve Kayserililer için Sakarya Savaşı'nın ayrı bir önemi vardır.'
Bahadır: Bu ülke bizim
Özellikle gençlerin zaman içerisinde çok şeyler görüş yaşayacağını söyleyen şair Fazıl Ahmet Bahadır, 'Bu ülke bizim. Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, en küçük çakıl taşına kadar bu ülke bizim. Bu ülkeden ne ortaklara ne de başka ülkelere verilecek tek karış bir toprağımız yok. Burası ancak bize yetiyor. Biz bunun yirmi katı büyüklüğünde bir coğrafyadan küçüle küçüle buraya kadar geldik. Bu topraklar ya bizimdir ya da hiç kimsenin değildir' dedi.
'Ülkenin kurucusuna çok şey borçluyuz'
Konuşmasında vatan sahip olmanın zor iş olduğunu söyleyen Bahadır, 'Bakın vatanlarına sahip olmayı beceremeyenleri görüyorsunuz ülkemizde sayıları yaklaşık 5 milyonu buldu. Biz gitmedik, gidebilirdik de. Ama biz bu coğrafyada ölmeyi tercih ettik sonuna kadar direndik. Allah onlardan razı olsun. Bir ilahiyatçı olarak şunu söylemekten gurur ve onur duyuyorum. Mustafa Kemal Atatürk Tanrı'nın Anadolu'ya gönderdiği bir mucizedir. Büyük Bilge Kağan'dan sonra Anadolu'da onun tekrar ete kemiğe bürünmüş halidir. Bugün bunları konuşabiliyorsam, camilerden ezan okunabiliyorsa, kızlarımız erkekle beraber aynı sıralarda oturup modern bir şekilde eğitim yapabiliyorlarsa bunu Cumhuriyet'i kuran kadrolara borçluyuz. Şekli, şemali, düşüncesi ne olursa olsun ne kadar farklı düşünürsek düşünelim ama ülkenin kurucusuna çok şey borçluyuz. Onların meknları cennet olsun Allah onlardan razı olsun' ifadelerini kullandı.
Emekli ilahiyatçı ve şair Fazıl Ahmet Bahadır, Türk tarihinde önemli yeri ve önemi olan tarihi olaylar hakkında konuşmalarını sürdürdü ve şiirlerinden bazılarını katılımcılara okudu. Konferans soru cevap ve kitap şairin kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.
Emekli din öğretmeni ve şair Fazıl Ahmet Bahadır, Türk ve Dünya tarihinde önemli iki olay olan Malazgirt ve Büyük Taarruz olayları hakkında şunları söyledi: '26 Ağustos tarihi iki önemli olayın cereyan ettiği gündür. Birincisi 1071 Malazgirt Zaferi ile birlikte bu toprağı yurt yaptığımız gündür. Büyük Sultan Alpaslan'la birlikte yurt yaptığımız gündür. İkinci 26 Ağustos yani 851 sene sonra, bu sefer başka bir büyük deha ile Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte bu yurt toprağına yeniden vatan dediğimiz gün. Buna ister tesadüf deyiniz isterseniz bir dehanın eseri deyin ama 26 Ağustos Anadolu'ya geliş günümüz ile Büyük Taarruz'un başlangıç günüdür. İkisinin örtüşmesi çok önemli. Büyük milletlerin tarihlerinde bazı olaylar onların kaderlerinde iki defa geçiyor. İşte bunlardan birisi 26 Ağustos'tur.'
'Sakarya Savaşı Kayserililer için önemli'
Bahadır, Türk tarihinde önemli yeri ve önemi olan konular hakkında konuşmalarını sürdürdü ve şiirlerinden bazılarını katılımcılara okudu. 'Sakarya Savaşı'nın Kayserililer olarak bizim için ayrı bir önemi vardır' diyen Bahadır, sözlerine şöyle devam etti: 'Kayseri Lisesi 1920-21 yıllarında mezun verememiştir. Son sınıf öğrencilerinin tamamı Sakarya Savaşı'na gönüllü olarak giderek şehit olmuşlardır. Bu yüzden Kayseri ve Kayserililer için Sakarya Savaşı'nın ayrı bir önemi vardır.'
Bahadır: Bu ülke bizim
Özellikle gençlerin zaman içerisinde çok şeyler görüş yaşayacağını söyleyen şair Fazıl Ahmet Bahadır, 'Bu ülke bizim. Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, en küçük çakıl taşına kadar bu ülke bizim. Bu ülkeden ne ortaklara ne de başka ülkelere verilecek tek karış bir toprağımız yok. Burası ancak bize yetiyor. Biz bunun yirmi katı büyüklüğünde bir coğrafyadan küçüle küçüle buraya kadar geldik. Bu topraklar ya bizimdir ya da hiç kimsenin değildir' dedi.
'Ülkenin kurucusuna çok şey borçluyuz'
Konuşmasında vatan sahip olmanın zor iş olduğunu söyleyen Bahadır, 'Bakın vatanlarına sahip olmayı beceremeyenleri görüyorsunuz ülkemizde sayıları yaklaşık 5 milyonu buldu. Biz gitmedik, gidebilirdik de. Ama biz bu coğrafyada ölmeyi tercih ettik sonuna kadar direndik. Allah onlardan razı olsun. Bir ilahiyatçı olarak şunu söylemekten gurur ve onur duyuyorum. Mustafa Kemal Atatürk Tanrı'nın Anadolu'ya gönderdiği bir mucizedir. Büyük Bilge Kağan'dan sonra Anadolu'da onun tekrar ete kemiğe bürünmüş halidir. Bugün bunları konuşabiliyorsam, camilerden ezan okunabiliyorsa, kızlarımız erkekle beraber aynı sıralarda oturup modern bir şekilde eğitim yapabiliyorlarsa bunu Cumhuriyet'i kuran kadrolara borçluyuz. Şekli, şemali, düşüncesi ne olursa olsun ne kadar farklı düşünürsek düşünelim ama ülkenin kurucusuna çok şey borçluyuz. Onların meknları cennet olsun Allah onlardan razı olsun' ifadelerini kullandı.
Emekli ilahiyatçı ve şair Fazıl Ahmet Bahadır, Türk tarihinde önemli yeri ve önemi olan tarihi olaylar hakkında konuşmalarını sürdürdü ve şiirlerinden bazılarını katılımcılara okudu. Konferans soru cevap ve kitap şairin kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.