Elektrikli araçlar: Nasıl çalışır, avantaj ve dezavantajları neler?
Elektrikli araç piyasası 6,6 milyona yakın satışla 2021 yılında zirve yaptı. İklim değişikliğinin giderek belirgin hale gelmesi, daha çevreci ve sağlıklı ulaşım araçları arayışı ve yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan şarj istasyonları elektrikli araçlara olan ilgiyi arttırıyor.
Peki elektrikli araçlar nasıl çalışıyor? Gündelik hayatta kullandığımız fosil yakıtla çalışan araçlar arasındaki fark nedir?
Fark kaputun altında saklı
Fosil yakıtla çalışan araçlarla elektrikli araçlar arasında çeşitli farklılıklar olsa da, asıl fark kaputun altında saklı. Çünkü bu iki tür aracın motorları farklı.
Benzinle çalışan araçlarda yakıt ve havanın karışarak sıkışması ve yanması sonucu patlama yaratılması prensibine bağlı olarak çalışan bir içten yanmalı motor bulunuyor.
En basit anlatımla, bu patlamadan ortaya çıkan enerji motora güç veriyor ve aracı hareket ettiriyor. Elektrikli araçta ise motor adı üstünde elektrikli ve elektromıknatıslar kullanarak çalışıyor.
İkinci fark ise akümülatörde. Motoru elektrikle hareket ettirmek için elektrikli araçlarda batarya bulunuyor. Bu bataryalar genellikle lityum iyon akü teknolojisine dayanıyor; bir anlamda cep telefonunun piline benziyor.
Son fark ise araç içi elektrik dönüştürücüler yani inverter cihazlar. Batarya tarafından doğrudan akım sağlanıyor, ancak saç kurutma makinesinde olduğu gibi aracın çalışması için bu akımın dönüştürülmesi gerekiyor. İnverter cihaz tam da bu işlevi görüyor, elektrik üretmiyor ama akım türünü değiştiriyor.
Elektrikli araçların avantajları neler?
Elektrikli araçların ana avantajı çok daha çevreci olduğu varsayımı. Egzoz sistemi olmadığından kirlilik yaratmıyor.
Ayrıca elektrikli motor teknolojisi yanmalı motorlardan çok daha basit. Daha az parçası var ve bu nedenle bakımı daha kolay ve bozulma riski daha düşük.
Bunların hepsi kulağa çok cazip geliyor ancak her şey sanıldığı gibi siyah-beyaz değil.
Elektrikli araçların dezavatajları neler?
İlk olarak, elektrikli araç satın almak, her ne kadar daha az bakım gerektirmesi ve şarj etme maliyetinin daha düşük olması hesaba katılsa da, yanmalı motorlu benzerlerine göre çok daha pahalı.
İkinci sorun şarj istasyonlarına erişimle ilgili. Herkesin evinde henüz elektrikli araç şarj edecek sistem bulunmuyor ya da her evde kişisel istasyon kurulması mümkün değil. Her ne kadar şarj noktalarının sayısı artsa da, evinizin ya da işinizin yakınında gerekli alt yapıya ulaşmak kolay olmayabilir. Bu durum özellikle şehirlerin ve büyük yerleşim birimlerinin dışında zorluk yaratabilir.
En büyük sıkıntı ise elektrikli araçların gerçekten çevreci olup olmadığına dair tartışmalarda gizli. Araçların kendisi kirleticiler yaymıyor, ancak motorları çalıştıran lityum iyon akülerin yapıldığı minerallerin çıkarılması gezegende devasa ekolojik sonuçları olan bir işlem.
Elektrikli araçlar mükemmel değil ve belki de hiç olmayacak. Ancak özellikle elektrikli araç teknolojisindeki evrim ve gelişmeler dikkate alındığında, araçlardan çıkan emisyonun ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması konusunda bu araçlar şu anda elimizdeki en iyi seçenek olarak görünüyor.