Eklem ağrılarının kendiliğinden geçmesini beklemeyin

Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, diz eklemlerinde ağrıya yol açan 3 hastalığa dikkat çekerek, 'Kendiliğinden geçmesi beklenmemeli. Mutlaka bir hekime başvurulmalı' dedi.

Vücut ağırlığının önemli bölümünü taşıyan diz eklemlerinde meydana gelen yaralanma ve aşınmalar, ağrı dolu günler yaşatabiliyor. Yaş, fazla kilo ya da hatalı yapılan spor gibi birçok nedenden kaynaklanabilen diz eklemi sorunları hareket kısıtlılığı yaratarak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor.
Vücudun en karmaşık yapılarından biri olan diz eklemleri günlük hareketlerimizin de en önemli oyuncularından biri. Yürürken, otururken ya da ayakta dururken vücudumuz sağlıklı diz eklemlerine ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla kemik, yumuşak doku ve bağlardan oluşan bu yapıda ortaya çıkabilecek sorunlar yaşamı ciddi şekilde etkiliyor.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, diz eklemindeki bu problemlerin yaş ayrımı gözetmeden herkesin başına gelebilecek yaygın sorunlar olduğunu söyledi.
Karaoğlu 3 önemli rahatsızlığı şu şekilde özetledi:
1-Menisküs yırtıkları
Diz ekleminde görülen en büyük yaralanmalardan birini, halk arasında genellikle futbolcu hastalığı olarak bilinen menisküs yırtıkları oluşturuyor. Dizin yanlış kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan problem hemen her kesiminden insanı yakından ilgilendiriyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Karaoğlu'nun verdiği bilgiye göre, menisküs yırtıkları gençlerde daha çok vücuda doğrudan gelen darbeler nedeniyle oluşurken, yaşla birlikte eklemin yükü emebilme özelliğini kaybetmesi sonucu yaşanıyor. Kimi zaman basit bir ağrı ile kendini hissettirse de, dizde özellikle harekete bağlı olarak artan ağrı, batma ya da sızlama şikayetlerine yol açabiliyor. Bu şikayetler genellikle dinlenince geçiyor. Ayrıca, yürürken diz ekleminde ani boşalma, burkulma ya da takılma hissi de hastanın şikayetleri arasında yer alıyor.
Sorunun boyutu tedavinin şeklini belirliyor
Yırtıkların yapısı, yerleşim yeri ve şekline göre tedavinin de farklılaştığını söyleyen Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, 'Evre 1 ve Evre 2 olarak tanı alan ve menisküs dokusu içindeki kalite düşüklüğü olup, gerçek yırtıklar değildir. Dize binen aşırı yükleri azaltıp, egzersizle diz çevresi kasları kuvvetlendirme ile rahatlıkla tedavi edilebilir. O bölgedeki ağrılara karşı da ilaçla tedavi ve rehabilitasyon uygulanıyor' diyor. Evre 3 olarak tanımlanan yani gerçek yırtıklar ise öncelikle yine kas kuvvetlendirme ve rehabilitasyonla tedavi ediliyor. Ancak bu yolla başa çıkılamazsa cerrahi ile dikiliyor ya da çıkarılıyor. Tedavi yöntemi hastanın yaşı, yırtığın yeri ve şekli dikkate alınarak belirleniyor.
2- Ön çapraz bağ yaralanması
Diz yaralanmalarında en çok karşılaşılan bir diğer durum da ön çapraz bağ yaralanmaları. Genellikle profesyonel sporcularda ya da sporla ilgilenin kişilerde ortaya çıkan bu durum kişide 'dizin çıkıp, yerine oturması' benzeri bir hisse yol açıyor. Basketbol, futbol, voleybol gibi sporlarda, nadiren doğrudan rakibin darbesine bağlı gelişebildiği gibi genelde sporcunun zıplayıp yeri düşme gibi kendi kendine ön çapraz bağlarını kopardığı durumlar da meydana gelebiliyor. Profesyonel oyuncuların yanı sıra özellikle ayda bir halı sahada maç yapma gibi daha az sıklıkla spor yapan kişilerde de görülebilen ön çapraz bağ yaralanması nadiren de olsa bağın aşınmasına bağlı olarak yaşlılarda da rastlanabiliyor.
Kendi kendine geçmesini beklemeyin
Bağ koptuğu zaman ilk etapta şiddetli bir ağrı meydana geliyor. İlerleyen saatlerde ise diz eklemindeki kanamaya bağlı olarak şişlik ve ağrıdaki artış yaşanıyor. Bu sıkıntılar da hareket kısıtlamasına da yol açıyor. Ön çapraz bağ yaralanmalarının kendi kendini iyileşmesinin mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, genellikle cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulduğunu anlatıyor. Değişik kaynaklarla kopan bağlar yerine yenileri yapılıyor. Eğer başka bir problem yoksa yani sadece ön çapraz bağ ameliyatı yapılmış ise ameliyattan sonraki gün hasta koltuk değneği ile yürüyebiliyor. Kişinin gayreti ve motivasyonuna bağlı olarak yaklaşık 10-15 gün içinde değneksiz yürümek mümkün olabiliyor. Bisiklet ve havuz içi egzersizleri 15. günden sonra başlanabilirken, koşulara genellikle ikinci aydan sonra izin veriliyor.
3- Kıkırdak aşınmaları
Dizdeki kıkırdak yapı çevresel faktörlerin yanı sıra genetik yatkınlık, eklemin kötü kullanımı, yapılan iş, ağır yük taşıma, kaza ve travmalar nedeniyle aşınabiliyor. İleri yaşlarda (60 ve üzeri) dejeneratif yani aşırı kullanıma bağlı olarak ortaya çıkıyor. Daha genç yaşlarda ise travmalar ya da eklem içi menisküs yırtıkları, çapraz bağ yırtıkları, diz kapağı hastalıkları sonucu oluşabiliyor. Doku yaşlanmaya başladığında, kan damarı da olmadığı için meydana gelen aşınmada geri dönüş olmuyor. Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, bu nedenle kıkırdak yaralanması fark edildiği anda, iyileştirmeden ziyade ilerlemesinin önüne geçmeye çalışıldığını söylüyor. Alınabilecek önlemleri şöyle sıralıyor: 'Öncelikle hastanın fazla kilosu varsa vermesini istiyoruz. Ayrıca, yüzme gibi bisiklet gibi doğru sporlarla kasların güçlendirilmesi gerekiyor. Merdiven yerine asansör kullanmak, çömelme hareketinin yapmamak gibi bazı aktivite kısıtlamalarına da ihtiyaç duyuluyor.'
Kurum Haberi

Bakmadan Geçme