Dietisyenden Ramazan'da Sağlıklı Beslenme Önerileri
Diyetisyen Eda Allahverdi 'den Ramazanda Sağlıklı Beslenme Önerileri:
Diyetisyen Eda Allahverdi 'den Ramazanda Sağlıklı Beslenme Önerileri:
Uzun saatler aç kalınan ve beslenme düzeninin oldukça değiştiği ramazan ayında dengeli beslenmek çok daha büyük önem taşımaktadır. Ramazan ayında bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük almaları gereken makro ve mikro besin ögelerinin miktarının değişmediğine, bu süre zarfında da sağlığın korunması açısından yeterli ve dengeli beslenmenin gerekli olduğuna dikkat çeken Allahverdi ramazan ayında değişen beslenme alışkanlıkları ile bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirmenin gerekliliğini vurguladı. Sağlığımıza dikkat etmek adına aşağıdaki beslenme önerilerine dikkat edilmesi gerektiğini iletti.
Ramazan ayı boyunca genelde 3 ana öğün olan beslenme düzeni 2 ana öğüne inmektedir. Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün, iftardan sonra 1–1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
Ramazan ayında ortalama açlık süresi 13-14 saate çıkmaktadır. Bu durumda kan şekeri günün erken saatlerinde düşmekte ve kişinin veriminin azalmasına yol açmaktadır. Bu nedenle sahur mutlaka yapılmalıdır.
Sahurda tok tutan besinlerin seçimi, gün boyunca enerji seviyesini dengede tutmak ve açlık hissini azaltmak için kritik bir rol oynar. Sahur öğününde protein kaynaklarına mutlaka yer verilmelidir. Yumurta gibi protein açısından zengin besinler, uzun süre tok kalmanızı sağlar.
Sahurda süt, yoğurt, peynir, haşlanmış yumurta, mevsim yeşillikleri, ceviz fındık gibi kuruyemişler ve tam buğday ekmeğinden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.
Sahurda aşırı yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bu tür besinler su ihtiyacınızı artırabilir ve sindirim problemlerine yol açabilir.
Oruç zeytin, hurma ve su gibi hafif besinlerle açılmalıdır. Uzun bir açlık sonrası, iftara mümkünse 1 kase çorba ile başlayarak 5 – 10 dakika kadar yemeğe ara verilmeli, ardından ana yemeklere devam edilmelidir.
Ramazan pidesi bu ayın vazgeçilmezidir; ancak minimum miktarda tüketilmesi gerekir.
Etli veya etsiz sebze yemekleri, pilav, makarna, kepekli ekmek gibi tahıllar, kurubaklagil yemekleri, yoğurt, ayran, cacık, salata, meyve gibi lif oranı yüksek alternatiflerden oluşan bir iftar yemeğinin sindirimi de daha kolay olacaktır.
İftardan sonra yapılacak ara öğünlerde ise porsiyon kontrolü yapılarak sütlü tatlı, meyve, kuruyemiş, süt ve yoğurt tüketilebilir.
Tatlı olarak kızartılarak yapılmış hamur tatlıları, ağır şerbetli tatlılar yerine haftada 3-4 kez sütlü tatlılar, meyve tatlıları, meyve salataları, az şekerli hoşaf ve kompostolar tercih edilebilir.
İftar ve sahur sofralarında hazırlanan yiyeceklerin sağlıklı pişirme yöntemleriyle hazırlanmasına özen gösterilmelidir. Kızartılarak yapılan yiyecekler yerine fırında, ızgara veya haşlama yöntemiyle yapılmış yiyecekler tercih edilmelidir.
İftardan hemen sonra veya yatmadan önce yemek yenilip yatılması mide şikayetlerine sebep olabileceğinden kaçınılmalıdır.
Ramazan ayı boyunca günlük su alımının yeterli miktarlarda karşılanması önemlidir. Vücudumuzun artan sıvı kayıplarının yerine konulabilmesi ve vücut işlevlerinin yerine getirilmesi için günlük 2-2,5 litre kadar su iftar ile sahur arasında tüketilmelidir.
Sıvı ihtiyacının karşılanması için ayran, taze sıkılmış meyve suyu, limonata, komposto, hoşaf, bitki çayları gibi sıvı içeceklerin tüketimi arttırılmalıdır.
Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek konstipasyonu (kabızlık) önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler tercih edilmelidir.
Son olarak Ramazan ayı boyunca yapılacak yürüyüş ya da egzersizler hafif olacak şekilde ve iftardan 1 saat sonra yapılmalıdır