DEVLETE OKUL YAPARSAN ZEBANİLER TEPER!
FETÖ/PDY çetesi Kayseri yöneticilerinin devlete okul yaptıran hayırseverler üzerinde 'Cehennemde zebaniler senin mezarında tepişecek. Sen Devlete okul yapıyorsun. Devlet de o okullarda ateist hoca görevlendiriyor. O hocalar da ateist öğrenci yetiştiriyor.' diyerek manevi baskı kurdukları anlaşıldı. Erciyesspor Kulübü eski Başkanı, işadamı Ziya Eren iddianamede yer alan ifadesinde ilginç bilgilere yer verdi.
Haber: Rıfat Yörük
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 71 sanıklı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) iddianamesinden ilginç bilgiler derlemeyi sürdürüyoruz.
FETÖ/PDY çetesi Kayseri yöneticilerinin kendilerine değil de devlete okul yaptıran hayırseverler üzerinde 'Cehennemde zebaniler senin mezarında tepişecek. Sen devlete okul yapıyorsun. Devlet de o okullara ateist hoca görevlendiriyor. O hocalar da ateist öğrenci yetiştiriyor.' diyerek manevi baskı kurdukları anlaşıldı.
Ziya Eren'in ifadesi
Kayseri Erciyesspor Kulübü eski Başkanı, işadamı Ziya Eren, iddianamede yer alan ifadesinde sanık A.K. hakkında şunları söyledi;
'2009 veya 2010 yılları içerisinde Kayseri ilinde Organize Sanayi Bölgesinde bulunan fabrikamda bulunduğum sırada, Boydak Holding yetkililerinden şu an ismini hatırlamadığım birisi, M. Ç. ve cemaatin Kayseri ilindeki imamlarından olan soy ismini bilmediğim Mustafa isimli bir hoca iş yerime geldiler. Boydak Holdingi yetkililerinin hepsini tanırım ancak o tarihte kimin geldiğini şu an hatırlamıyorum, teşhis dahi yapmaya gerek duymuyorum. Bu şahıslar bana yaklaşık 100x120 cm ebatlarında bir tablo getirmişlerdi, bu tabloda 'Melikşah Üniversitesi Mühendislik Fakültesi' yazılıydı.
Şahıslar bana tabloyu takdim ederek, bu fakülteyi benim yaptırmamı istediler. Ben kendilerine cemaatin okullarında paralı eğitim verildiğini, gariban insanların çocuklarına hizmet edilmediğini, bu suretle paralı eğitim veren herhangi bir yere yardım yapamayacağını söyleyerek tekliflerini kabul etmedim. Şahıslar da benim sert tavrımı anlayınca ısrar etmediler. Hatta Mustafa isimli hoca bana 'Cehennemde zebaniler senin mezarında tepişecek. Sen devlete okul yapıyorsun. Devlet o okullara ateist hoca görevlendiriyor. O hocalar da ateist öğrenci yetiştiriyor' diyerek bir nevi benim yardım yaptığım yerleri tasvip etmediklerini, asıl yardımı kendilerine yapmamı söylüyorlardı.
Ben üçü Erciyes Üniversitesine, ikisi de Milli Eğitim Müdürlüğüne olmak üzere toplam beş okulu hayır amaçlı yaptırmış birisiyim. Bu şahıslar benim devlet için yaptırdığım bu hayırları kabullenmemiş olacaklar ki, bana böyle bedduada bulundular. Daha sonradan da iş yerimden ayrılarak gittiler.
Kayseri ili Osman Kavuncu Bulvarı üzerinde bulunan Polis Lojmanlarının yanında bana ait 13 katlı bir bina vardı. Bu görüşmenin iki üç ay kadar ya öncesi ya da sonrasında yanıma M. Ç. ve şu an hatırlayamadığım üç kişi geldiler, şahıslar bana 'bu binayı bize sat' dediler. Oturup pazarlık yaparken şahıslar bana 'binanın yarı bedelini Kılıçaslan Eğitim Vakfına bağış olarak ver.' dediler. Ben 'bu binayı ticari amaçlı satmak için yaptım. Bağış yapamam.' diyerek şahısların bu teklifini de reddettim.
'Her şeye el atmışsınız!'
Günümüzden üç beş yıl kadar önce uzun boylu, gözlüklü, bu cemaatin hocalarından olarak bildiğim M. Y. isimli şahıs iş yerime geldi, elinde bulunan promosyon kalem, takvim vb. eşyaları masama bırakarak bana 'Abi biz Nüans adı altında turizm şirketi kurduk, bundan sonra uçak biletlerini bizden alacaksınız. Boydaklar ve bunun gibi ünlü iş adamları biletlerini bizden alıyorlar.' dedi. Ben de 'siz işinize bakın. Her şeye el atmışsınız.' diyerek şahsı iş yerimden gönderdim. Yukarı da belirttiğim gibi ben Fetullah Gülen cemaatinin hiçbir etkinliğine katılmadım. Gelen tüm tekliflerini de reddettim.'