Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal'ın 29 Ekim Mesajı
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, Cumhuriyetin kuruluşunun 90'ıncı yılı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Özbakkal mesajında, ''Demokrasiyle taçlandırılmış cumhuriyetimizin 90'ıncı yılını kutluyoruz, tüm şehitlerimize...
Özbakkal mesajında, ''Bugün buradan Türkiye'ye milletiyle didişen bir rejimin adı asla cumhuriyet olmaz diyerek demokrasiyle taçlandırmış bir büyük hareketin sahipleri olarak sesleniyoruz. Türkiye'yi kalkındıran, kıt kanaat imkanlara sahip olduğu dönemlerden geçirerek pek çok sıçrama hamlelerini yapan bir büyük hareket olarak sesleniyoruz. Türkiye'de dışlanmış, ötekileşmiş ne kadar insanımız varsa demokrasi eliyle sistemin merkezine taşımış bir büyük hareket olarak sesleniyoruz. Sözümüz orada bitmiş midir? Asla bitmemiştir'' ifadelerini kullandı.
Mesajında, ''Türkiye'de meselemiz sadece bu çarpık, işlemeyen düzeni değiştirmek değildir, sadece yanlışları işaret etmek değildir. Sorumlu bir anlayışla milletin önünde örtülmek istenen her meseleyi bulduğumuz her zeminde konuşmak durumundayız'' diyen Özbakkal, şunları kaydetti:
''Milletimizin öncelikli meselelerinde aydınlatıcı bir vazifeyi hep beraber görmek durumundayız. Milli müştereklik meselesi yapmamız gereken meseleler de dahil olmak üzere bugün Türkiye, üzülerek ifade ediyorum, iktidarın özellikle eline geçirdiği medya gücüyle beraber Türkiye'yi ve bu son hali adeta tarihin sonu anlayışı içerisinde Türkiye'ye bir dayatma olarak ortaya koyduklarında, kendi özellerinde, kendi tasavvur ettikleri bir dünyayı, Türkiye'yi bunun içerisinde yerleştirme gayretlerini görüyoruz.
Maalesef bir ümitsizlik halinde gençlerimiz de dahil olmak üzere geleceğine dair bir karamsarlığın içine düşüldüğünü görüyoruz. Bugün Türkiye'yi yöneten bu iktidardan başka kendi insanını çalışmamaya teşvik eden bir başka anlayışın iktidar olduğu bir başka yer yoktur. Dünya ölçeğinde baktığımızda istihdamdan, işsizlikten, Türkiye'nin katma değer üretme kapasitesinden başlayarak, ifade ettiğimiz çerçeve içerisinde dünyayla rekabet eden bir ülke haline getirerek, bu rekabette sadece üreten bir ekonomi değil, aynı zamanda değişen dünya koşulları içerisinde kendi insanına daha fazla refahı transfer eden bir ülke haline gelmek durumundayız
Demokrat Parti olarak, dün olduğu gibi bugün de bu toprakları esas alarak, bu tarihe, bu topraklara kulak vererek kendi merkezimizde kendi önceliklerimizi yine bizler belirlemek durumundayız. Türkiye sahip olduğu imkan ve potansiyeli açığa çıkardığı takdirde başkalarına muhtaç bir ülke değildir. Türkiye'de insanımızı birbirine rakip yapmadan insanımızın arasına örülen duvarları yıkacağız diye gelenlerin, o duvarları yeni yeni gruplar, merkezler noktasında yeniden ördüğünü görüyoruz.
Yamalı bir anayasayı yamalı bir bohça gibi Türkiye'ye dayatanlara buradan sesleniyoruz. Türkiye'nin ihtiyacı yamalı bir bohça değildir, yamalı bir anayasa değildir.
Bizim meselemiz Türkiye'de her vatandaşımıza eşit fırsatları sunacak bir modeli icra edebilmektir. Bugün icra edilen siyasetle Türkiye'nin daha fazla yol alabilme imkanı yoktur.
Bugün devleti kendine rakip gören anlayışların, devletin etkinliğini ne derece daraltırsak kendi faaliyet alanlarımızı o derece genişletiriz diyenlerin Türkiye'ye birtakım dış telkinlerle beraber yaptıkları tekliflerle Türkiye'nin kendi içerisinde bir çaresizliğin içine sürüklendiğini görüyoruz.
O bölgede egemenliğimizi neredeyse ikiye böler noktaya gelmişiz. Birilerinin telkinleriyle demokratikleşiyoruz diyerek milli kimliği örseleyecek hiçbir adıma asla taraftar olabilme imkanımız yoktur. Milletimizin geçmişte bıraktığı, çözdüğü meseleleri bugün bir buhran hali içerisinde, bir çözümsüzlük hali içerisinde dayatanlara karşı çözümü, dün olduğu gibi bugün de icra etmek durumundayız.''