Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal:
Demokrat Parti Kayseri İl Başkanı İsmet Özbakkal, ''Adına, kinayeten Demokratikleşme Paketi' denilen bu tasarı, tam bir manifestodur. Mezkur manifesto, sözde bir demokratikleşme adına, ülkemizdeki gerçek demokrasi, binlerce yıllık hakkaniyet,...
Özbakkal, yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, ''Sevgili halkımız ve Aziz Milletimiz yeni bir Dini Bayrama hazırlanmakta ve her yıl olduğu gibi bu yıl da; Kutsal sevincimizi 'Milli Birlik, beraberlik, kardeşlik, huzur ve güven içinde' yaşamayı; Kurban Bayramını sevinç ve saadet içinde kutlamayı ümit etmektedir. Bu mutluluk, huzur, güvenlik ve esenlik ortamı milletin hakkı; ülkemizde eşitlik, hakkaniyet, istikrar, hürriyet ve adalet ortamını temin, tesis, ikame ve idame ise müesses hükümetin görevidir. Hükümetlerin en önemli ve ana görevi de, hüküm ve hikmet sahibi olmak, milleti 'bir bütün' halinde muhafaza, adaletle kalkındırma, istikrarla geliştirme ve medeni milletler arasında en ileri seviyelere çıkartmaktır. Ancak; huzur, güven ve esenliğe muhtaç iç dünyamız ile milletçe idrak, ihya ve tüm dünyaya birlik ve beraberliğin gücünü ilana hazırlandığımız bu günlerde, müktesep hak, adalet, hukuk ve demokrasiyi katleden, Türk Milleti'ne kin ve nefretle yaklaşıp; anarşi, terör, tedhiş, kin ve nefret örgütünün dayatmaları yönünde; alenen bölücülüğü tahrik, teşvik ve hiç gerekmediği halde Türk yurttaşlarının inanç ve ilham kaynağı 'Andımız'ı yasaklamaya kalkışan menfur bir paket nedeniyle huzurumuz bozulmuş, kamu vicdanı rencide edilmiştir'' ifadelerine yer verdi.
Açıklamasında, ''Türk Milleti'nin, geçici bir süre için icrayı emanet ettiği mevcut siyasi kadronun buna teşebbüse hakkı ve haddi yoktur'' diyen Özbakkal, şunları kaydetti:
''Oslo ile başlayan süreçte haddini aşan ve milletin bahşettiği yetkileri kötüye kullanan iktidar partisi; Adeta bir despot, mütegallibe ve mütareke hükümeti gibi hareket etmeye kalkışmaktadır. Demokrat Parti olarak uyarıyoruz: Bunun sonu, akıbeti akamet ve korkunç bir hezimet olabilir. Çünkü, adına, kinayeten Demokratikleşme Paketi denilen bu tasarı tam bir manifestodur. Mezkür manifesto, sözde bir demokratikleşme adına; Ülkemizdeki gerçek demokrasi, binlerce yıllık hakkaniyet, adalet, eşitlik, huzur ve hukuk geleneğini yok etmeyi hedeflemiş görünmektedir. Yönetimin buna asla hakkı ve hukuku yoktur. Anayasa kimseye bu derece ve düzeyde bir yetki vermemiş; Türk Milletini bölmeye teşebbüs, terörle ortaklık, dil, din, alfabe ve milli-manevi, ilmi, tarihi ve kültürel değerleri ile oynamayı kesinlikle yasaklamış ve men etmiştir. Yeni bir anayasa ütopyası da buna dahildir. Kaldı ki, ülkemizin bütün insanları Cumhuriyetin ilnı ve Partimiz, Demokrat Parti tarafından 'Cumhuriyet ile Adalet, Hukuk ve Demokrasinin' 14 Mayıs 1950 tarihli Beyaz İhtill olarak tarihe geçen 'Türkiye'nin Tek Gerçek Halk Hareketi' ile buluşturulmasından bugüne tam bir birlik, beraberlik, huzur, emniyet ve eşitlik içinde yaşayıp gelmiştir. Buna mukabil, başta faşist Yunanistan, insanlık düşmanı vahşi Çin ve diğer dünya ülkelerinde 'azınlık statüsünde' yaşayan Türk kardeşlerimiz sürekli çile, alçakça muamele ve daimi işkenceye maruz bulunmaktadırlar. Türk Milleti bu durumdan şikyetçi, vicdanen rahatsız, madden ve manen rahatsızdır.''
Özbakkal açıklamasında, ''Oysa milletimizin, asgari müştereklerinin korunması, başlıca bileşke unsurları ve tarihi çimentosu olan 'Tek Dil, Tek Bayrak ve Tek Vatan' umdesinin, yoğun tehdit, bilumum bedhahlar ve düşman baskısına karşın mutlaka korunması şarttır, lzımdır, elzemdir'' ifadelerine yer vererek, ''Asla unutmamak gerekir ki; bu menfur paket; Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti ve Milli Devlet düşmanlığı ile dolup taşan görüntüsü ile aziz ülkemiz ve güzel insanımızın 'bayrama kavuşma sevincini' bölücülüğe, kurban etmiş, gölgelemiş ve milliyetperver halkımızın huzurunu bozmuştur. Böylece, ülkemizde giderek artarak, bunalım ve buhrana dönüşen demokrasi sorunu; Vesayet, icazet, dış himaye, güdümlü sulta, terör-tedhiş örgütü katkılı ve dikta odaklı politik ACI'larla, haksızlık, yolsuzluk, cehalet ve değersizlikle kirlenen siyaset kulvarında hak, hakikat, eşitlik, adalet ve hukuk gibi, temel insani değerlerin 'keellem yekûn yok sayılması', milletçe çok büyük bir felketle burun buruna geldiğimizin vahim bir göstergesidir'' dedi.
Özbakkal, ''Aziz ve kadim Türk Milleti; iyice tehlikeye düşen Milli Birlik, bütünlük, özgürlük ve güvenliğimizi korumak, siyasete vaziyet ederek; Namuslu, Dürüst ve Demokrat vatandaşlar vasıtasıyla: Devlet idaresinde, millet iradesini tekrar hkim ve hükümran kılmak zorundadır'' diyerek şöyle devam etti:
''Tek Çare: Adalet Ahlkı, Hukukun Üstünlüğü, Namuslu, Dürüst, Bilimsel ve Saydam bir Demokrasidir. Daha açık bir ifade ile: Millet iradesinin, devlet idaresinde hkim kılınması. Bunun için ve bu mübarek Kurban Bayram hürmetine: Sevgili halkımızı eşitlik, adalet, hak ve hukuka; Milli Devlet, Milli Dil, Milli Anayasa, Liklik, Din-İman, Toprak ve Bayrağımıza; Hasılı, Vatana ve Millete Sahip çıkmaya; Bölücü, bozguncu ve işbirlikçi hainlere, tam bir 'ittihat ve tevhit' (birlik ve beraberlik) şuuru içinde: Yeter!.. Söz Milletindir, demeye davet ediyoruz. Çünkü, başta aziz vatanımız Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere; Türk Milleti ve İslam ümmetinin kutsal bayraklarının dalgalandığı, ezan okunan her yerde; karşılıklı sevgi, saygı, barış, güvenlik, adalet, hukuk, huzur ve hoşgörünün temini herkesin hakkı ve sorumlu hükümetlerin mutlak görevidir.
Milletimizin huzur, güvenlik, egemenlik, özgürlük ve mutluluğu için Cenab-ı Hak'tan yardım diliyor; Türk Vatanı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını her türlü fitne, tefrika ve tedbirsizlikten korumasını; Vatan, Bayrak, Birlik, Dil ve Toprak düşmanlarını kahhar ismiyle kahredip cezalandırmasını temenni, dua ve niyaz ediyoruz. Selam, içten saygı ve sevgilerimizle, Bayramınız Kutlu Olsun.''