Çok uluslu, çok dilli, çok dinli mahalle: Sahabiye
Bu mahalleye işiniz düşerse, üstüne üstelik yabancı dil bilmiyorsanız, mutlaka bir tercümana ihtiyacınız var demektir. Çünkü Sahabeye Mahallesi yabancı sakinlerinden dolayı 'Çok uluslu, çok dilli' mahalle olmuş durumda. Altı ayrı ülkeden mülteci ve sığınmacı olarak mahallede yaşayan aileler Peştuca, Rusça, Kazakça, Arapça, Farsça ve İngilizce konuşuyor. Çok uluslu mahallenin esnafı ise yabancı müşterileriyle ancak 'Tarzanca' anlaşabiliyor. Mahalledeki değişime ayak uyduran esnafı da ticari tabelalarını değiştirmek zorunda kaldı. Tabelalarda Arapça, Farsça da kullanmaya başlayan esnaf ticaretinde yeni bir aşama kaydetti. Kayseri'de yerleşik hayata alışan Suriyeli sığınmacılar ise kendi iş yerlerini açarak, aynı dili konuştuğu vatandaşlarına satış yapmaya başladı. Emlaktan ikinci el eşya pazarına kadar el atan bazı müteşebbis yabancılar iş yeri açarak sığındıkları ülkede artık patron oldular. Hıristiyan mültecilerin inançlarını yerine getirebilmeleri için 'Ev Kilise'leri bile var.
'Türkçe lazım, Türkçe talim, yallah medrese'
Yabancı sakinleriyle yabancı dil bilmemesine rağmen iletişim kurmak zorunda olan Muhtar Alim Gerçel, 'tarzanca' anlaşabildiğini söyledi. Ancak duruma çözüm bulmakta gecikmeyen Gerçel,'Mülteciler Birleşmiş Milletler' in koruması altındalar, zamanla bunları yurt dışına kontrollü bir şekilde yerleştiriyorlar. Fakat Suriyeli sığınmacıların durumu çok acı. Büyük çoğunluğu yoksul, geçimleri yok. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği ekmek yardımı, Kaymakamlığın kömür desteği, ayrıca çeşitli derneklerin, vakıfların ve hayırsever hemşerilerimizin yardımları ile ayakta durmaya çalışıyorlar. Türkçe bilmedikleri için de zaman zaman sorunlar yaşıyorlar. İkametlerine ilişkin belge almak için muhtarlığımıza gelen mülteci ve sığınmacılarla anlaşmak zorlaşıyordu. Onları Türkçe öğrenmeleri için 'Türkçe lazım, Türkçe talim, yallah medrese' diyerek KAYMEK'in kurslarına yönlendirdim. Hali hazırda lisan öğrenmek için kurslara giden çok sayıda yabancı var' dedi.
Türkler Suriye mutfağını merak ediyor
Suriyeli sığınmacılar Kayseri'deki alışveriş kültürüne renk katmaya başladı. Kendi işletmelerini kuran bazı sığınmacılar, oturma izinleri olmamasına rağmen patron oldu. İş yeri açma izinleri olmayan sığınmacılara belediye göz yumuyor. Rakip işletmelerin yer yer şikyetleri olsa da bazı esnaf Suriyelilerin dilenmesini istemedikleri için iş yeri işletmesinden rahatsız olmadığını dile getiriyor.
Ailesiyle Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan 24 yaşındaki Cihad Hamaed mahalle lokantası açarak ticaret yapıyor. Özlem duyduğu eski günlerin anısına işletmesinin tabelasına Türkçe ve Arapça 'Geçmiş Günler Lokantası' yazdıran Hamaed, nohut ve baharatlarla yapılan Suriye mutfağının kahvaltılık yiyeceği 'Felafel' i Türk müşterilerin de severek yediğini söylüyor.
Emlakçılık yapan Iraklı mülteci Mehdi Salih Lateef de, Türk ortağı Abdulkadir Gündoğdu ile kentteki yabancıların konut ihtiyaçlarına yardımcı olmaya çalışıyor. Müşterilerinin yüzde 90'nı yabancı olan ortakların işletme tabelasında yine Türkçe ve Arapça yazılar var.
Ev kiliselerde ibadet ediyorlar
Çok uluslu sakinlerin yaşadığı Sahabiye Mahallesi'nde çok lisan kullanılmasının yanı sıra değişik dinlere inananlarda var. Suriyeliler Müslümanlığa inanırken, İran, Türkmenistan, Kazakistan, Irak ve Afganistanlı mülteciler arasında Bahai inancı, Hristiyan ve ateist düşünceye sahip topluluklar da var. Hristiyanlar mahalledeki bir evde ibadetlerini yapmaya çalışıyor. İbadet için gidenlere yardım adı altında değişik miktarlarda paraların verildiği kilise evlere az sayıda Müslümanın da yardımlardan faydalanmak için gittiği mahallenin fısıltı gazetesinde söylenti olarak dolaşıyor.
Haber ve Fotoğraf: Ahmet Bolat