Boydak ve Kılıçdaroğlu Yakınlaşması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri Sanayi Odası'nın Olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında, 'Yapılanlarla kendi sanayicimize ceza kesiyoruz' dedi.
Kayseri Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıya katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak ilk kez CHP Genel Başkanı'nın ziyaret ettiğini söyledi. Sizlerle samimi olarak konuşacağım. Hayatımda altını çizdiğim ve uyduğum bir kural var. Halka her zaman inandığınız doğruları söyleyeceksiniz. CHP deyince iş dünyasına karşı bir algı var. CHP iş dünyasına karşıdır. O zaman bu algıyı yıkmamız lazım. İş dünyasının daha da güçlü olmasını isteriz' dedi.
Kılıçdaroğlu, 'İş dünyasına yabancı değiliz ama iş dünyası ile aramızda bir mesafe var onu kapatmak istiyoruz. Ben Kayseri'ye yabancı değilim, hesap uzmanı olarak geldim ve 4 ay kaldım' diyerek şu şekilde konuştu:
'Kayseri yabancı sermaye olmayan büyüyen bir dünya marksı bir kent. Sizde daha köklü bir gelenek var ve bunu yaşatıyorsunuz. Keşke Kayseri gibi Kayseri'nin doğusunda 10 ilimiz olsaydı. Ama olmadı ve olmuyor. Bundan sonra olmayacak anlamına gelmiyor. Kayseri'nin bu emeğine karşı, Kayseri'ye gereken önem verilmiyor.
Büyüyoruz, gelişiyoruz ama birileri bizden daha hızlı büyürse biz gerilemiş oluruz. Neden biz onlarla birlikte gitmiyoruz. Kore ile aynı süre içinde büyüme trendini başlatmıştık. Bizim bir otomobil markamız vardı, Güney Kore'nin iki otomobili vardı. Şimdi bizim otomobilimiz yok ama Güney Kore'nin iki markası var.
Neden Çin olağan üstü bir büyüme trendini yakalamış. Çin yüzde 9 büyüyor, yüzde 11 büyüyor. Tek nedeni var üretiyor ve bilime önem veriyor. Bizim de bunları yapmamız lazım. Bunları yaparsak dünya liginde başarı elde etmiş oluruz.
Bir hatamız var, sayın Başbakan zaman zaman çıkar Türk Lirası çok değerli diye övünür. Ekonomiyi bilen birisi değerli bir paranın, şişkin bir paranın ekonomiye zarar verdiğini kabul eder. ABD'de kriz başladı. ABD merkez bankası trilyonlarca lira para bastı ve doların değerini düşürdü. Biz kendi sanayicimize ceza kesiyoruz, malını satamıyor.
Eleştirmek belki kolay, biz ne yapmalıyız? Bu platformu, eleştirileri aklımızın bir köşesinde tutalım. İnsan oğlu avcılık ile başlamış sonra tarım toplumuna geçmiş, sonra sanayi devrimine geçmiş 21. Yüzyılın başında bilgi toplumuna geçmiş. Artık dünyanın en stratejik ürünü insan beynidir. Bilgi toplumunu nasıl yakalayacağız. Çocukluktan başlayarak eğitime önem vererek. Bilgi toplumunu yakalamanın temel normu matematiğin ilköğretimden başlayarak çocuklara öğretilmesidir.
Yazılım sektöründe bir numara Hindistan'dır. Yazılım ile her şeyi yapabiliyorsunuz.
Bu gün en çok ihtiyaç duyduğumuz demokrasi ve özgürlüktür. Demokrasi ve özgürlüğün olmadığı yerde sağlıklı büyümeyi yakalayamazsınız. Dünyanın yuvarlak olduğunu önce bir kişi iddia etti, oysa bütün insanlık düz diyordu. Bu gün hiç kimse düz diyemez ve herkes onunla alay eder. Değişik düşüncelerin özgürce dillendirildiği üniversiteleri kurmamız gerekir. Bunu yaparsak bilgi toplumunu yakalamış oluruz. Eğitim sistemini allak bullak ettik. Nerde tartışıldı, eğitim şurasında mı tartışıldı, Milli Eğitim Bakanlığı'nda mı tartışıldı? Bir gece kalktık ve bu sistemi getirdik. Böyle eğitim sistemi olmaz, bu şekilde bilim toplumu yakalanmaz. Yeni bir teşvik politikasına ihtiyacımız var.
Türkiye üretirse sosyal sorunlarını aşar ve dünyada saygınlık kazanır. Çin eğer bu gün dünyada önemli bir gelişme gösteriyorsa tek nedeni ürettiği içindir. Bizim de üretmemiz lazım. O nedenle görüşü ne olursa olsun Türk siyasetinin en önemli görevi sanayicilerin önündeki engelleri kaldırmaktır. Üretmeyen bir ekonominin başarılı olma şansı yoktur.
Meclise 2012 yılının bütçesiyle ilgili olarak Sayıştay raporu gelmedi. Yasa derki 'Sayıştay raporu gelmeden bütçe görüşülmez' Sayıştay raporu gelmeden bütçe görüşüldü ve kabul edildi. Bizim demokrasimiz kaliteli değil.
Olaylara yaklaşırken ve sorgularken, karşıdaki kişinin yaşadığı zorlukları bilmelisiniz. Denetim sadece insanları cezalandırmak değildir. Aksaklıkları bildirmektir. Siyasette de aynı kuralı uyguluyorum. Ahlak kavramı çok yüce ve toplumun ortak kavramıdır. Biz ahlak kavramını yüceltmek zorundayız. O nedenle siyasetçi halka hesap vermek zorundadır. 'Ya bu halka hesap mı vereceğiz?' dersek toplumun geleceğini tehlikeye atarız.
CHP olarak Plan Bütçe Komisyonu dışında bir de Kesin Hesap Komisyonu'nun kurulmasını istiyoruz. Çağdaş demokrasilerde Kesin Hesap Komisyonu vardır ve Ana Muhalefet Partisi tarafından oluşur ve iktidar buna hesap verir. Biz bunu önereceğiz ve iktidar paraları nereye harcadı onun hesabını vermeli. Demokrasi ve güzellik budur. Siyaset kurumuna bu şekilde güven gelir. İktidar da 'Kesin Hesap Komisyonu'nda bana hesap sorulacak' diyecek ve parayı doğru harcayacaktır.
Ekonomik ve Sosyal Konsey rahmetli Ecevit zamanında kuruldu. Yasasına göre 3 ayda bir toplanması gerekiyor. En son 2009 yılında toplandı. Sanayici ve esnaf derdini nerde anlatacak. Ekonomik ve Sosyal Konseyin varlığı budur.
Maalesef, yasayı çıkardık, anayasal kurum haline getirdik ve gereğini yapmıyoruz. Bu da bizim temel sorunlarımızdan birisi. Biz sosyal demokratlar eskiden hep paylaşımdan söz ederdik. Şimdi üreteceğiz ve sonra hakça bölüşeceğiz. Toplum olarak zenginleşeceğiz. Toplumda bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek. Bizim ülkemiz çok güzel bir ülke ve insanımız çok çalışkandır.
Türkiye'nin en büyük sorunu siyaset kurumudur.'
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak ise, 'iş dünyasını ilgilendiren birçok konuda yasaların çıkmasına ana muhalefet partisinin de destek verdiğini söyledi. CHP'nin demokratik standartların gelişmesine de katkı sağladığını gördük. Birçok konuda genel başkanın ve kurmaylarının yaptığı açıklamalarını takdir ediyoruz' dedi.
Başkan Boydak, 'Türkiyemizin içinde bulunduğu süreçte AB sürecinden geriye dönülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemiz insanının da bu standartları hak ettiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin sosyalleşmesi ve normalleşmesi adına, kamuoyuna yaptığınız açıklamada iktidar partisine verdiğiniz kredi ki özellikle altını çizmek istiyorum, haklısınız bu konuda. Bunların önemli olduğunu, Türkiye'ye hakikaten normal bir noktaya götürecek işler olduğunu düşünüyorum. Sosyal demokrat anlayışta olan bir ana muhalefet partisi olması hasebiyle AB'den geriye dönüş olmaması gerektiğinin özellikle altını çiziyorum' diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NA PROTESTO ENGELLENDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kayseri Sanayi Odası'na gelişinde sırtında Türk Bayrağı Olan Mehmet Can isimli bir vatandaş, 'CHP'de PKK'lı istemiyoruz' diyerek protesto etmek isteyen bir kişi polis tarafından gözaltına alındı.
Kılıçdaroğlu, 'İş dünyasına yabancı değiliz ama iş dünyası ile aramızda bir mesafe var onu kapatmak istiyoruz. Ben Kayseri'ye yabancı değilim, hesap uzmanı olarak geldim ve 4 ay kaldım' diyerek şu şekilde konuştu:
'Kayseri yabancı sermaye olmayan büyüyen bir dünya marksı bir kent. Sizde daha köklü bir gelenek var ve bunu yaşatıyorsunuz. Keşke Kayseri gibi Kayseri'nin doğusunda 10 ilimiz olsaydı. Ama olmadı ve olmuyor. Bundan sonra olmayacak anlamına gelmiyor. Kayseri'nin bu emeğine karşı, Kayseri'ye gereken önem verilmiyor.
Büyüyoruz, gelişiyoruz ama birileri bizden daha hızlı büyürse biz gerilemiş oluruz. Neden biz onlarla birlikte gitmiyoruz. Kore ile aynı süre içinde büyüme trendini başlatmıştık. Bizim bir otomobil markamız vardı, Güney Kore'nin iki otomobili vardı. Şimdi bizim otomobilimiz yok ama Güney Kore'nin iki markası var.
Neden Çin olağan üstü bir büyüme trendini yakalamış. Çin yüzde 9 büyüyor, yüzde 11 büyüyor. Tek nedeni var üretiyor ve bilime önem veriyor. Bizim de bunları yapmamız lazım. Bunları yaparsak dünya liginde başarı elde etmiş oluruz.
Bir hatamız var, sayın Başbakan zaman zaman çıkar Türk Lirası çok değerli diye övünür. Ekonomiyi bilen birisi değerli bir paranın, şişkin bir paranın ekonomiye zarar verdiğini kabul eder. ABD'de kriz başladı. ABD merkez bankası trilyonlarca lira para bastı ve doların değerini düşürdü. Biz kendi sanayicimize ceza kesiyoruz, malını satamıyor.
Eleştirmek belki kolay, biz ne yapmalıyız? Bu platformu, eleştirileri aklımızın bir köşesinde tutalım. İnsan oğlu avcılık ile başlamış sonra tarım toplumuna geçmiş, sonra sanayi devrimine geçmiş 21. Yüzyılın başında bilgi toplumuna geçmiş. Artık dünyanın en stratejik ürünü insan beynidir. Bilgi toplumunu nasıl yakalayacağız. Çocukluktan başlayarak eğitime önem vererek. Bilgi toplumunu yakalamanın temel normu matematiğin ilköğretimden başlayarak çocuklara öğretilmesidir.
Yazılım sektöründe bir numara Hindistan'dır. Yazılım ile her şeyi yapabiliyorsunuz.
Bu gün en çok ihtiyaç duyduğumuz demokrasi ve özgürlüktür. Demokrasi ve özgürlüğün olmadığı yerde sağlıklı büyümeyi yakalayamazsınız. Dünyanın yuvarlak olduğunu önce bir kişi iddia etti, oysa bütün insanlık düz diyordu. Bu gün hiç kimse düz diyemez ve herkes onunla alay eder. Değişik düşüncelerin özgürce dillendirildiği üniversiteleri kurmamız gerekir. Bunu yaparsak bilgi toplumunu yakalamış oluruz. Eğitim sistemini allak bullak ettik. Nerde tartışıldı, eğitim şurasında mı tartışıldı, Milli Eğitim Bakanlığı'nda mı tartışıldı? Bir gece kalktık ve bu sistemi getirdik. Böyle eğitim sistemi olmaz, bu şekilde bilim toplumu yakalanmaz. Yeni bir teşvik politikasına ihtiyacımız var.
Türkiye üretirse sosyal sorunlarını aşar ve dünyada saygınlık kazanır. Çin eğer bu gün dünyada önemli bir gelişme gösteriyorsa tek nedeni ürettiği içindir. Bizim de üretmemiz lazım. O nedenle görüşü ne olursa olsun Türk siyasetinin en önemli görevi sanayicilerin önündeki engelleri kaldırmaktır. Üretmeyen bir ekonominin başarılı olma şansı yoktur.
Meclise 2012 yılının bütçesiyle ilgili olarak Sayıştay raporu gelmedi. Yasa derki 'Sayıştay raporu gelmeden bütçe görüşülmez' Sayıştay raporu gelmeden bütçe görüşüldü ve kabul edildi. Bizim demokrasimiz kaliteli değil.
Olaylara yaklaşırken ve sorgularken, karşıdaki kişinin yaşadığı zorlukları bilmelisiniz. Denetim sadece insanları cezalandırmak değildir. Aksaklıkları bildirmektir. Siyasette de aynı kuralı uyguluyorum. Ahlak kavramı çok yüce ve toplumun ortak kavramıdır. Biz ahlak kavramını yüceltmek zorundayız. O nedenle siyasetçi halka hesap vermek zorundadır. 'Ya bu halka hesap mı vereceğiz?' dersek toplumun geleceğini tehlikeye atarız.
CHP olarak Plan Bütçe Komisyonu dışında bir de Kesin Hesap Komisyonu'nun kurulmasını istiyoruz. Çağdaş demokrasilerde Kesin Hesap Komisyonu vardır ve Ana Muhalefet Partisi tarafından oluşur ve iktidar buna hesap verir. Biz bunu önereceğiz ve iktidar paraları nereye harcadı onun hesabını vermeli. Demokrasi ve güzellik budur. Siyaset kurumuna bu şekilde güven gelir. İktidar da 'Kesin Hesap Komisyonu'nda bana hesap sorulacak' diyecek ve parayı doğru harcayacaktır.
Ekonomik ve Sosyal Konsey rahmetli Ecevit zamanında kuruldu. Yasasına göre 3 ayda bir toplanması gerekiyor. En son 2009 yılında toplandı. Sanayici ve esnaf derdini nerde anlatacak. Ekonomik ve Sosyal Konseyin varlığı budur.
Maalesef, yasayı çıkardık, anayasal kurum haline getirdik ve gereğini yapmıyoruz. Bu da bizim temel sorunlarımızdan birisi. Biz sosyal demokratlar eskiden hep paylaşımdan söz ederdik. Şimdi üreteceğiz ve sonra hakça bölüşeceğiz. Toplum olarak zenginleşeceğiz. Toplumda bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek. Bizim ülkemiz çok güzel bir ülke ve insanımız çok çalışkandır.
Türkiye'nin en büyük sorunu siyaset kurumudur.'
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak ise, 'iş dünyasını ilgilendiren birçok konuda yasaların çıkmasına ana muhalefet partisinin de destek verdiğini söyledi. CHP'nin demokratik standartların gelişmesine de katkı sağladığını gördük. Birçok konuda genel başkanın ve kurmaylarının yaptığı açıklamalarını takdir ediyoruz' dedi.
Başkan Boydak, 'Türkiyemizin içinde bulunduğu süreçte AB sürecinden geriye dönülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemiz insanının da bu standartları hak ettiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin sosyalleşmesi ve normalleşmesi adına, kamuoyuna yaptığınız açıklamada iktidar partisine verdiğiniz kredi ki özellikle altını çizmek istiyorum, haklısınız bu konuda. Bunların önemli olduğunu, Türkiye'ye hakikaten normal bir noktaya götürecek işler olduğunu düşünüyorum. Sosyal demokrat anlayışta olan bir ana muhalefet partisi olması hasebiyle AB'den geriye dönüş olmaması gerektiğinin özellikle altını çiziyorum' diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NA PROTESTO ENGELLENDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kayseri Sanayi Odası'na gelişinde sırtında Türk Bayrağı Olan Mehmet Can isimli bir vatandaş, 'CHP'de PKK'lı istemiyoruz' diyerek protesto etmek isteyen bir kişi polis tarafından gözaltına alındı.