Bitki özlerinden kimyasal madde içermeyen temizlik jeli üretti
Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, akademik çalışma için Erciyes Teknopark'ta bitki özlerinden ürettikleri kimyasal madde içermeyen temizlik jelini hem yurtiçinde hem de yurtdışında pazarlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunacak.
Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, akademik yayın yapmak için yola çıktıkları çalışma kapsamında bitki özlerini kullanarak toksit kimyasal madde içermeyen temizlik jeli üretti. Ürettikleri ürünü ticari amaçla geliştiren Demirezen, Erciyes Teknopark'ın destekleriyle kurduğu firmanın adı altında hem yurtiçine hem de yurtdışına pazarlayarak ülke ekonomisine de katkıda bulunmayı hedefliyor.
Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, 'Akademisyen kimliğim olduğu için bir akademik çalışmadan yola çıkarak çalışmamızı başlattık. Bunu yayına dönüştürmek üzere bir takım testlere ihtiyacımız olmuştu. Bunun içinde üniversitemizin imkanlarını kullanmak istedik ve sterilizasyon ünitesinde var olan cihazlardan yola çıkmak istedik. Orada yaptığımız testler sonucunda ürettiğimiz ürünün neden ticaretini yapmıyoruz diye düşündük. Biz yayın yapmaktan vazgeçip doğrudan patent başvurusuna başvurduk ve sonrasında da ürünü geliştirip bu aşamaya kadar gelmiş olduk' dedi.
Ürettikleri ürünün bir muadillerinden farklarını anlatan Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, 'Diğer ürünlerden en önemli farkını çevre dostu oluşu oluşturuyor. Rahat bir şekilde ürünü elinize dökebiliyorsunuz. Çocuklu evlerde bunları kullanabiliyorsunuz. Hastanelerde özellikle kanser tedavisi görenlerin, yoğun bakım ünitesinde daha hassas olarak işlem görmesi gerekenlerin ve yeni doğan ünitelerinin sterilizasyonunu yaparken sorunsuz bir şekilde ürünü kullanabiliyorsunuz. Nano teknolojik ürünler son dönemlerde çok popüler ama birçoğunun içerisinde toksit kimyasal maddeler var. Biz toksit kimyasal madde kullanmadan su ve bitki özleri ile ürünümü elde etmiş oluyoruz. Ürünümüz kısa bir süre sonra alınabilir duruma geçecek. Çünkü bunlar sağlıkla ilgili ürünler oldukları için belgelendirilmeleri ve aşılmaları gereken süreçler oldukça fazla. Biz 1.5 yıllık süreçte bunları tamamladık ve yeni belgelerimizi aldık. Artık üretim yapacak firmamız da hazır. Bireysel satıştan çok büyük firmalarla ve Türkiye'nin önde gelen hastane zinciriyle anlaşma yaptık. Toplu taşıma sistemlerinin dezenfektesi için görüştüğümüz kurumlar var. Oralarda ürünlerimizin satışını, en azından amblemlerini göreceksiniz' şeklinde konuştu.
Ürün ile ülke ekonomisine de katkıda bulunacaklarını kaydeden Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, 'Bizim sadece yurtiçi için satış hedeflerimiz yok. Yurtdışındaki farklı ülkelerle de görüşmelerimiz devam ediyor. Yasal belgelendirme süreçlerinden sonra ürünün satışını Avrupa Birliği standartlarına uygun bir şekilde belgelendirilme gerekiyorsa da yapıp satışını yurtdışına yapmak istiyoruz. Yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz bir ürünü muadilleri ile kıyasladığınız da daha etkili bir şekilde kendimiz üretmiş olacağız. Ülke ekonomisine de bu şekilde bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz' diye konuştu.
Kadınlara da çağrıda bulunan Prof. Dr. Demirezen, 'Bayanlar artık hayatın belli bir noktasında değil her noktasında varlar. Özellikle girişim noktasındaki çekingenliklerini ve adım atarken yaşadıkları tereddütleri bir kenara bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Biz bunları yaşadık ve bu süreçlerden geçtik. Özellikle teknoloji bilen ve kullanan kadınların endüstriye katkı sağlamak ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak çok şeyleri olduğunu düşünüyorum. Akademik hayatta aldığınız bilgi donanımının sadece sizinle kalmaması gerektiğini, bunu inovatif ürünlerle ülke ekonomisine dahil etmek gerektiğini düşünüyorum' ifadelerini kullandı.
Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, 'Akademisyen kimliğim olduğu için bir akademik çalışmadan yola çıkarak çalışmamızı başlattık. Bunu yayına dönüştürmek üzere bir takım testlere ihtiyacımız olmuştu. Bunun içinde üniversitemizin imkanlarını kullanmak istedik ve sterilizasyon ünitesinde var olan cihazlardan yola çıkmak istedik. Orada yaptığımız testler sonucunda ürettiğimiz ürünün neden ticaretini yapmıyoruz diye düşündük. Biz yayın yapmaktan vazgeçip doğrudan patent başvurusuna başvurduk ve sonrasında da ürünü geliştirip bu aşamaya kadar gelmiş olduk' dedi.
Ürettikleri ürünün bir muadillerinden farklarını anlatan Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, 'Diğer ürünlerden en önemli farkını çevre dostu oluşu oluşturuyor. Rahat bir şekilde ürünü elinize dökebiliyorsunuz. Çocuklu evlerde bunları kullanabiliyorsunuz. Hastanelerde özellikle kanser tedavisi görenlerin, yoğun bakım ünitesinde daha hassas olarak işlem görmesi gerekenlerin ve yeni doğan ünitelerinin sterilizasyonunu yaparken sorunsuz bir şekilde ürünü kullanabiliyorsunuz. Nano teknolojik ürünler son dönemlerde çok popüler ama birçoğunun içerisinde toksit kimyasal maddeler var. Biz toksit kimyasal madde kullanmadan su ve bitki özleri ile ürünümü elde etmiş oluyoruz. Ürünümüz kısa bir süre sonra alınabilir duruma geçecek. Çünkü bunlar sağlıkla ilgili ürünler oldukları için belgelendirilmeleri ve aşılmaları gereken süreçler oldukça fazla. Biz 1.5 yıllık süreçte bunları tamamladık ve yeni belgelerimizi aldık. Artık üretim yapacak firmamız da hazır. Bireysel satıştan çok büyük firmalarla ve Türkiye'nin önde gelen hastane zinciriyle anlaşma yaptık. Toplu taşıma sistemlerinin dezenfektesi için görüştüğümüz kurumlar var. Oralarda ürünlerimizin satışını, en azından amblemlerini göreceksiniz' şeklinde konuştu.
Ürün ile ülke ekonomisine de katkıda bulunacaklarını kaydeden Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Demirezen Yılmaz, 'Bizim sadece yurtiçi için satış hedeflerimiz yok. Yurtdışındaki farklı ülkelerle de görüşmelerimiz devam ediyor. Yasal belgelendirme süreçlerinden sonra ürünün satışını Avrupa Birliği standartlarına uygun bir şekilde belgelendirilme gerekiyorsa da yapıp satışını yurtdışına yapmak istiyoruz. Yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz bir ürünü muadilleri ile kıyasladığınız da daha etkili bir şekilde kendimiz üretmiş olacağız. Ülke ekonomisine de bu şekilde bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz' diye konuştu.
Kadınlara da çağrıda bulunan Prof. Dr. Demirezen, 'Bayanlar artık hayatın belli bir noktasında değil her noktasında varlar. Özellikle girişim noktasındaki çekingenliklerini ve adım atarken yaşadıkları tereddütleri bir kenara bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Biz bunları yaşadık ve bu süreçlerden geçtik. Özellikle teknoloji bilen ve kullanan kadınların endüstriye katkı sağlamak ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak çok şeyleri olduğunu düşünüyorum. Akademik hayatta aldığınız bilgi donanımının sadece sizinle kalmaması gerektiğini, bunu inovatif ürünlerle ülke ekonomisine dahil etmek gerektiğini düşünüyorum' ifadelerini kullandı.