Bir hafta bir yazar: Rafet Ural

Merhaba, önce sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?

Bendeniz Rafet Ural, 1982 yılında Sivas ili Şarkışla İlçesinde dünyaya geldim.
Kızım Yağmur, oğlum Ahmet ve eşim Zeynep ile Kayseri'de yaşıyorum. Öğretmenlik yapıyorum. Eğitimi, çocukları sevdiğim için bir meslek olarak değil, bir mesuliyet duygusu içerisinde her gün okula severek gidiyorum.

Minicik yavruların yaşama adım atarken, hayatı okumasına vesile olmak için
peygamber mesleği olan öğretmenlik gibi kutsal bir görevi yerine getirmenin mutluluğu ve bahtiyarlığı içerisindeyim.

Çocukların yüzlerinde ufacık bir tebessüm ettirebilirsem kendimi bahtiyar sayıyorum.
Çocukların saf ve temiz dünyasını seviyorum. Sınıfta olmak benim içimdeki çocuğun hala yaşıyor olmasını sağlıyor.

Rafet Hocam, yazma serüveniniz nasıl başladı? Yazma isteği ve yeteneğinin oluşmasında kimlerin katkı ve yönlendirmesi oldu?

1988 yılından bu yana okuyorum. Daha küçük bir çocukken bile amcamın yatağının
altında sakladığı çizgi romanlarını, boyum kadar ansiklopedileri, bulduğum gazete
parçalarını okurdum.

Öyle ki ortaokul yıllarında bu okuma merakı sebebiyle güzel bir de lakap edinmiştim: Ayaklı Kütüphane…

Günün birinde, “ Acaba ben de yazabilir miyim?” diye kafamda bir soru işareti belirdi ve bu merakla başladım işe… İlk denemelerimde epey bir yazdım ve yırttım. Ama
vazgeçmedim sonunda ilk kitabımı 2017 yılında okurla buluştum. O günden beri sadece okumuyor aynı zamanda bol bol yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum…

Yazmak ve okumak en büyük tutkum.

Ardından bir, iki, üç derken elinizdeki kitaba-İncili Çavuş- sıra geldi.

Yazma isteği olan her yaştaki insanlara neler tavsiye edersiniz?

Yazmaktan ziyade aslında iyi bir okur olmayı seçmek gerek. Kitap okumayı
seviyorum. Maaile okumayı seviyoruz. Evimizde eşimle birlikte orta hallice bir kütüphanemiz var. İnsanı en iyi tanıyan Allah (c.c.) cahiliye bataklığında, zifiri karanlıklar içinde kalan insanlığı aydınlatmanın ve medenî bir topluma dönüştürme yolunun, ilk basamağına ‘İKRA' diyerek ‘OKU' kelimesini yerleştirmiştir. Bu sebeple insanın kendi dünyasını inşa etmesinde kitapların ayrı bir yerinin olduğunu düşünüyorum.

Serüven şöyle başladı... Yaşadığımız şehre, bu şehrin çocuklarına borcumuzu ödemek için çıktığımız yolda, şükür faydalı eserler kazandırdığımı düşünüyorum. Gazetede köşe yazılarımı takip edenler bilir, genelde eleştirel bir bakış açısına sahibimdir. Fakat edindiğim düstur gereği muhakkak karşısına bir alternatif koyarım. Çocuklarımızın zihin dünyasını işgal eden batının sahte kahramanlarının yerine yerli ve milli kahramanları bulup onları gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyorum.

Kitaplarınızı/ eserlerinizin isimlerini öğrenebilir miyiz?

Dijitalleşen dünyada kitap okuma oranlarının gitgide düştüğü ve çocukların
elektronik eşyaların başından ayrılmadığı bu çağda, öğrencilerime kitap okumayı
aşılamak amacıyla yazarlığa başladım. Bu amaçla dört kitap oldu.

İlk kitabimiz Kırklar Kulübü yayınevinden 2017 yılında çıkan “İslam Medeniyetinin
Kırk Unsuru” adlı ortak kitapta bir deneme ile katkıda bulunmuştum.

Bu anlamda “Şipidik ve Epelek Şehrimizi Geziyor” ilk bağımsız kitabım 2019 yılı
Nisan ayında okuyucu ile buluştu.

2021 yılı pandemi döneminde uzaktan eğitim yapıldığı zaman kendi çocuklarıma
anlattığım “ Denizler Niçin Tuzludur?” masalını iki kapak arasında derledim ve herkes okusun istedim.

Son olarak elimizde tuttuğumuz eserimiz “İncili Çavuş” zamanda yolculuk şeklinde
kurguladığımız hikaye kitabımız. Yine yerli ve milli bir kahramanı çocuklarımızın zevkle okuyacağı şekilde akıcı bir dil ile kurgulamaya çalıştım. Yeni çıkmış olmasına rağmen geri dönüşler çok olumlu oldu.

Rafet Hocam, sizlerin sivil çalışmalarda çok görüyoruz. Niçin?
Ya da şöyle sorayım. Sivil toplum ile olan temaslarınız nelerdir?

Ben sivil toplum kuruluşlarını önemsiyorum, bu örgütlerin ehil ellerde olması
önemli. Bu sebeple sivil toplum kuruluşlarında öğretmenlerin daha fazla yer alması
gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da elimden geldiğince çaba sarf ediyorum.
Ulusal düzeyde kurucu başkan yardımcılığını yürüttüğüm “Lider Eğitimci Yazarlar”
derneğimizde aktif çalışıyorum. Yerel olarak Eğitim-Bir Sen Melikgazi İlçe başkanı
olarak görevimi ifa ediyorum.
Bunların dışında birçok kuruluşta gönüllü olarak üyelik noktasında faaliyetler
yürütmeye gayret ediyorum.
Bu söyleşi fırsatı için sizlere ve Kayseri Gündem gazetesine teşekkür ediyorum.

Rafet Bey, bizlerde teşekkür eder, yeni çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Ropörtaj: Mustafa Balaban