Bir hafta bir yazar: Naciye KIVANÇ

Kitap fuarları yeni yüzlerin, yeni yazarların görücüye çıktığı yerler adeta. Naciye Kıvanç onlardan biri. Ev hanımı olsa da siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler ilgi alanı. ‘Neşeli' standı, mütevazı karakteri ile okurları ile buluşuyor. Çocuk sevincini çok kıymetli gören yazar, ilk kitabını küçük yüreklere dokunmak için “…Neşeli Harflerin Maceraları” diye isimlendirmiş.

Merhaba önce sizleri kısaca tanıyarak söyleşimize başlayalım.

Ben Naciye Kıvanç. 1993 Dörtyol/Hatay doğumluyum. Aslen Kahramanmaraşlı olup babamın mesleğinden dolayı Türkiye'nin birçok şehrinde yaşadım. Kısaca Türkiyeliyim. İlkokulu Şırnak'ta, lise eğitimimi Hatay'da, üniversite tahsilimi de Gaziantep'te okudum. 2019 yılında Yüksek lisansımı Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkilerden bitirdim. Şuanda ev hanımıyım. Erciyes Üniversitesi Asya çalışmaları Doktora öğrencisiyim. Hedefim aydınlık geleceklere güzel nesiller yetiştirmek.

Yazarlık hikayeniz nasıl başladı? Kimlerin yönlendirmesi, ilgisi oldu?

Öncelikle çok okuyarak bu serüvene katıldım. Lisede okurken edebiyat öğretmenimiz Ayhan Yüksek ile birlikte okulumuza kütüphane kurduk. Burada tüm klasikleri okudum. Daha sonra üniversitede bölümümden dolayı hem makaleler hem de tarih kitapları okudum. Tüm bu okumalarım kendi makalelerimi yazmama ve daha sonra da tezimi yazmama sebep oldu. Bir dönem Özel Rehabilitasyon Merkezinde yardımcı öğretmenlik yaparken çocuk kitapları yazmak içimden geldi. O dönemde Yazar Adnan Bey bana çok destek oldu ve bugünkü Neşeli Harfler kitabımızın projesini oluşturduk.

Pekala Naciye Hanım, yazma isteği veya yeteneği olanlara neler önerirsiniz?

Öncelikle çok okusunlar. Çünkü okumak bir alanda kendini yetiştirmektir. Daha sonra içlerinden ne geliyorsa yazsınlar. Yazdıkları yazıları birkaç gün tıpkı çay demler gibi demlesinler. Sonunda çok güzel bir ürün ortaya çıkıyor.

Sizler yazın hayatında yenisiniz. Eserinizin ismini bizlerle paylaşır mısınız?

Şuan sadece tek kitabım olan “Adnan Abi ile Neşeli Harflerin Maceraları” adlı kitabım mevcut. Dileyen herkesin, her yaşta okuyup keyif alacağı bir kitap. Elbette devamı gelecektir.

Son sorumuz, okuyucularımızın da cevabını çok merak ettiği bir soru. Yazarlık serüveninde unutamadığınız bir hatıranızı paylaşır mısınız?

Bu soruda aslında onlarcasını yazabilirim. Ama en çok beni duygulandıran kitap standına gelip; “Abla ne olur bu kitabı bana hediye et. Gerçekten dururum yok arkadaşlarım hep kitap aldı ama ben alamadım” diyen çocuktu. Ne diyebilirdim ki bu masumiyet karşısında gözümden bir damla yaş dökülüverdi. Ardından çocuğa kitabı imzalayıp verdim. O anki sevincini ve gururunu asla unutamam. Çünkü bir kitap asla bir çocuğun gönlünden kıymetli değildir.

Naciye Hanım vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızın devamını bekleriz.