Bakanlar Kuruluna Sunuldu
4. Yargı Paketi Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Vatandaş, tüm kamu hizmetlerini anadilinde alabilecek. Vicdani reddin önü açılacak. İşkence suçları için zamanaşımı olmayacak.
Yargı reformunda dördüncü paket hazır: Avukat ile savcı mahkemede aynı hakları kullanacak, İşkence suçlarında zaman aşımı geçerli olmayacak, Askeri mahkemelerin verdiği kararlar için yeniden yargılanma yolu açılacak, Kamu hizmetlerine Kürtçe erişim mümkün olacak, vicdani ret komisyon kararına bağlı olarak uygulanacak.
Hükümet, '4. Yargı Paketi' üzerinde uzun süren hazırlığını tamamladı. Bakanlar Kurulu'na sunulan pakette, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki davalarda Türkiye'nin ceza almasını önleyecek düzenlemeler var. Avukat ile savcıların mahkemede aynı haklara sahip olması, işkenceye zaman aşımının kaldırılması, evlenen kadının kızlık soyadını kullanabilmesi gibi dikkat çekici hükümler yer alan pakette kamu hizmetlerine anadilde erişim ve vicdani ret gibi dev adımlar var.
2 BİN 404 KARARA GÖRE REFORMLAR: Paket, özellikle AİHM'in Türkiye aleyhine aldığı 2 bin 404 ihlal kararı doğrultusunda hazırlandı. Yeni reformlarla devletin AİHM'de mahkum olmasının önüne geçilecek.
Star Gazetesi'nin haberine göre, işte paketten öne çıkanlar:
DEVLET KÜRTÇEYİ HER ALANDA KONUŞACAK: Kürtçe TV kanalı ve seçmeli derslerden sonra devlet her alanda Kürtçe konuşmaya hazırlanıyor.
Paketle vatandaşların anadillerinde kamu hizmetlerine erişimleri sağlanacak. Başbakanlık'ta hazırlanan değişiklik, Türkçe verilen kamu hizmetlerinin vatandaşın ana dilinde çeviri yoluyla sunulması şeklinde olacak ve kamudaki tüm alanları kapsayacak.
Müzelerden karakollara, PTT'den itfaiyeye her alanda vatandaşa Kürtçe çeviriyle hizmet sunulacak. İsteyen vatandaş vergi dairesinde vergisini Kürtçe konuşarak da ödeyebilecek. Anadilde kamu hizmetlerine erişim adımları nüfus yoğunluğu ve taleplere göre atılacak. Özellikle Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde Kürtçe tercüme için tercüman istihdamı da mümkün olacak. Anadilde kamu hizmeti erişimi düzenlemesiyle, son yıllarda özellikle doğu illerinde bazı vali ve emniyet müdürlerinin fiili uygulamaları yasal güvence altına alınarak genele yayılmış olacak. Son olarak Diyarbakır sokaklarında ara sokakları dolaşan polis ekipleri, kimlik kontrolü esnasında sokakta oturan kadınlara 'Çawani başi (Nasılsınız iyi misiniz?)' diye seslenerek Kürtçe diyalog kurmuştu. Vatandaşı memnun eden bu uygulamalar yaygınlaştırılacak. Başbakanlık'ta hazırlanan çalışma, resmi dil konusunda tek dilli net bir yaklaşım ortaya koyuyor.
VİCDANİ RET: Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesinde sürekli Türkiye'nin başını ağrıtan 'vicdani red' konusuna da yeni yargı paketiyle nokta koyulacak. Taslak yasalaşırsa 'vicdani red' talebinde bulunan kişinin yaşantısı, dünya görüşü ve toplum içindeki davranışları belirlenen komisyonca araştırılacak ve komisyonun vereceği karar doğrultusunda talebi kabul veya reddedilecek.
MÜKERRER CEZAYA SON: Askeri yargıda da AİHM kararları yeniden yargılama nedeni sayılacak. AİHM, vicdani ret iddiasıyla askere gitmeyen kişilere, aynı suçtan defalarca hapis cezası verilmesini 'ihlal' saymıştı. Bu kapsamda asker kaçaklarına ancak bir kez hapis cezası verilmesi, para cezaları öngörülmesi gündemde. Yeni düzenlemeye, yurt dışındaki örnekler incelenerek karar verilecek.
'SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ' GELİYOR: AİHM'in Türkiye'yi en fazla mahkum ettiği şikayetler arasında yer alan tutuklama ve tahliyeler konusu da yeniden düzenleniyor. Yeni paketle, 'silahların eşitliği' prensibi işletilecek. Sanıkların tutukluluğa itirazına karşı savcının 'tutuklu kalsın' görüşü ve gerekçeleri, 'silahların eşitliği' kapsamında artık savunma avukatına da bildirilecek. Avukat ile savcılar, mahkemelerde aynı hakları kullanacak. Böylece avukatın da savcının görüşüne itiraz imkanı olacak. Böylece, tutuklamalara karşı da etkin bir itiraz mekanizması gelecek. Tahliye talebi için yapılan müracaata karşı savcı mütalaası sanık avukatlarına verilecek ve avukatların bu mütalaaya karşı beyanlarının alınması güvence altında olacak.
UZUN TUTUKLULUĞA SON: Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacak. Ayrıca mahkeme kararlarının uygulanmaması veya geç ya da eksik uygulanmasının önüne geçilecek. Böylece uluslararası arenada uzun tutukluluk süreleri ve tahliye taleplerine ilişkin sorunlara çözüm bulunması öngörülüyor.
YENİDEN YARGILAMA: AİHM'de 'etkili soruşturma yapılmadığı' kararı verilen davalar yeniden açılacak. Dink cinayeti ile birçok faili meçhul ve işkence davaları da bu kapsama girebilecek.
İŞKENCEDE ZAMANAŞIMI OLMAYACAK: Paket yasalaşırsa, işkence suçlamaları karşısında zaman aşımı işlemeyecek. 'İnsanlığa karşı işlenen suçlar' kapsamında değerlendirilecek. İşkence fiilini işleyenlere soruşturma açılması için zamanlama sınırlaması ortadan kaldırılacak.
TERFİLERE YENİ KRİTER: Hakim ve savcıların tayin ve terfilerinde en önemli kriter, baktıkları soruşturma ve kovuşturmalar olacak. Yargılama süresinin kısalığı, davaların uluslararası kriterlere uygunluğu da terfilerde değerlendirilecek.
'DOKUNULMAZLIK' ZIRHINA YENİ DÜZEN: Kamu görevlilerinin adam öldürme, kasten yaralama, işkence gibi suçlardan soruşturulmasında izin şartı da olmayacak.
ASKERİ YARGI DA HEDEFTE: Paketle birlikte, askeri mahkemelerin verdiği kararlar için de yeniden yargılanma yolu açılıyor. Süreç, sivillerin durumuyla benzer işletilecek. Diğer mahkemelerde olduğu gibi askeri mahkemelerde de insan hakları ihlalleri ile ilgili durumlarda yeniden yargılama mümkün olacak.
KADINA 'KIZLIK SOYADI' HAKKI: Kadınların evlendikten sonra kendi kızlık soyadını, eşinin soy ismi olmadan kullanma izni de pakette yer alacak. Mevcut mevzuatta, kadınlar ancak eşinin soyadıyla birlikte kendi soyadlarını kullanabiliyor.
BASIN DAVALARINA FREN:Paket, basın davalarıyla ilgili de yeni bir dönem başlatacak. Basın mensuplarına açılacak davalarda 'somut olgu' aranacak.
ŞİDDET KRİTERİ: Düşünce, ifade ve vicdan özgürlüğünün sınırları genişletilecek. Terör suçlarında 'şiddet' kriteri esas alınacak. 'Propaganda' tanımı 'ifade özgürlüğü' kapsamında yeniden yapılacak. 'Terör propagandası' veya 'suç ve suçluyu övme' değerlendirmelerinde yeni kriterler getirilecek. Türklüğe hakareti düzenleyen TCK'nın 301. maddesinde eleştiri sınırının genişletilmesi, hapis yerine para cezası öngörülmesi gündeme gelebilecek.
HER GÖSTERİ SUÇ SAYILMAYACAK: Toplantı ve gösteri yapma, dernek kurma özgürlüğü sınırları genişletilecek. AİHM en son, 2000'de gözaltına alınan Murat Çelik davasında 'işkence ve kötü muamele' ile 'toplantı ve dernek kurma özgürlüğünün ihlali' nedeniyle, Türkiye'yi 13 bin avro tazminata mahkum etmişti.
KAMULAŞTIRMA BEDELİ FAİZİYLE HEMEN ÖDENECEK: Özellikle kamulaştırma davalarında gayrimenkul bedellerinin ödenmemesi, geç ödenmesi veya uzun sürede ödenmesi nedeniyle gecikme faizi işletilmemesi sorunları ortadan kaldırılacak.
İÇ HUKUK YOLLARI AÇILDI
Türkiye, şikayetlerin AİHM'e gitmeden çözülmesi için yeni iç hukuk yolları açmaya başladı. Eylül 2012'den itibaren Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu açıldı. İkinci iç hukuk yolu olan 'tazminat komisyonu' kurulmasına ilişkin yasa da TBMM Genel Kurulu'na gelecek. Tazminat komisyonu, AİHM'de Türkiye aleyhine yapılan 16 bin başvurudan 'uzun yargılama süresi'ne ilişkin 3 bin 500 dosyayı etkileyecek. AİHM, 'yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı, mahkeme kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği' iddiasıyla yapılan bu başvuruları bu komisyonda çözmesi için Türkiye'ye bir yıl süre verdi. Pilot dosyalarda Türkiye tazminat ödeyerek çözüm sağlarsa, AİHM bu yöntemi yeni bir 'iç hukuk yolu' olarak kabul edecek ve 3 bin 500 dosyayı Türkiye'ye iade edecek. Yasayla kurulacak 5 kişilik komisyon, kararını en geç 9 ay içinde verecek, tazminatlar da 3 ay içinde ödenecek