BABA YADİGARI DÜKKANDA 73 YILDIR AYAKKABI TAMİR EDİYOR
Kayseri'nin Bünyan ilçesinde 80 yaşındaki Mustafa Serim, babasından öğrendiği ayakkabıcılık mesleğini ondan yadigar kalan dükkanda sürdürüyor.Serim, mesleğe ilk adamını, ayakkabıcılığı "Topal Anastos" lakaplı Ermeni asıllı ustadan öğrenen babasının yanında 7 yaşında çıraklık yaparak attı.
Okulundan kalan zamanlarda babasının yanından ayrılmayan, eskimiş ve yıpranmış ayakkabıları tamir ederek işin inceliklerini öğrenen Serim, mesleğine 73 yıldır devam ediyor.
Serim, ayakkabı tamir ederken 'Benim adım Mustafa Serim. İçerim yanıyor dışarım serin. Elmayı narin soydum yarin yanına koydum. Afiyet olsun yarim, sen yedikçe ben doydum.' gibi maniler de söylüyor.
Serim, dedesinin Çanakkale'de şehit olduğunu, babasının da ayakkabıcılığı Ermeni asıllı bir ustadan öğrendiğini belirtti.
Ayakkabıcılığa o dönem 'Gavur icadı, gavur işi' dendiğini aktaran Serim, şöyle konuştu:
'Dedem, Topal Anastos isimli bir Ermeni vatandaşının yanına babamı çırak olarak vermiş. Ben okumadım. Babam beni 7 yaşında yanına aldı. Babamın işi çoktu ve yalnızdı. Ben de 7 yaşımdan beri babamın yanında çalışmaya devam ettim. Okul bu dükkanın karşısındaydı, hem okuluma devam ettim hem de babamın yanında çırak olarak çalıştım. Dükkan babamdan bana miras kaldı. Çok şükür bu dükkan ile çocuklarımı okuttum. Benim üç çocuğum var, iki oğlum öğretmen oldu. Çok şükür, 70-75 senedir çalışırım. Bir günden bir güne dükkanı kilitlemedim. Elimdeki çekicimi de bırakmadım. Sabahın erken saatlerinde gelir, dükkanımın kapısını açarım. Çok şükür huzurlu ve mutluyum. Çalışmasam hasta olurum.'
Kendisine enerji veren işini severek yaptığını vurgulayan Serim, 'İşimde zorlanmıyorum çünkü işimi severek yapıyorum. Babam 'Bir işi kendin beğenirsen herkes beğenir' derdi ancak işi bilmeyerek yaparsan zorlanırsın. Kendimi övmeyeyim ama elimden her iş gelir, her şeyi yaparım.' dedi.
Serim, Bünyan ilçesinde 2016 yılında 'Yılın Ahisi' seçildiğini ve ilçenin en eski ayakkabıcısı olduğunu belirtti.
Babasının emanet ettiği mesleği devam ettirdiğini dile getiren Serim, 'Binlerce kişinin ayakkabısını tamir ettim. Ayakkabı, çanta, fermuar işini yaptım. Çok şükür yaptığım işten zevk alıyorum. Çocuklarımı da okuttum rızkımı da bu dükkandan temin ediyorum. Bu mesleği ölünceye kadar yapmayı düşünüyorum çünkü evde duramam, bunalırım.' ifadelerini kullandı.
İlerlemiş yaşından dolayı mesleği bırakmasını tavsiye edenler olduğunu anlatan Serim, işini bırakmayı düşünmediğini aktardı.
Ayakkabı boyama ve tamir işinin zamanla bittiğini ve çırak bulmakta zorlandığını belirten Serim, ayakkabısı eskiyenlerin tamir yerine yeni ayakkabı almayı tercih ettiğini, bu durumun da ayakkabıcılık işinin sonunu hazırladığını kaydetti.
AA
Serim, ayakkabı tamir ederken 'Benim adım Mustafa Serim. İçerim yanıyor dışarım serin. Elmayı narin soydum yarin yanına koydum. Afiyet olsun yarim, sen yedikçe ben doydum.' gibi maniler de söylüyor.
Serim, dedesinin Çanakkale'de şehit olduğunu, babasının da ayakkabıcılığı Ermeni asıllı bir ustadan öğrendiğini belirtti.
Ayakkabıcılığa o dönem 'Gavur icadı, gavur işi' dendiğini aktaran Serim, şöyle konuştu:
'Dedem, Topal Anastos isimli bir Ermeni vatandaşının yanına babamı çırak olarak vermiş. Ben okumadım. Babam beni 7 yaşında yanına aldı. Babamın işi çoktu ve yalnızdı. Ben de 7 yaşımdan beri babamın yanında çalışmaya devam ettim. Okul bu dükkanın karşısındaydı, hem okuluma devam ettim hem de babamın yanında çırak olarak çalıştım. Dükkan babamdan bana miras kaldı. Çok şükür bu dükkan ile çocuklarımı okuttum. Benim üç çocuğum var, iki oğlum öğretmen oldu. Çok şükür, 70-75 senedir çalışırım. Bir günden bir güne dükkanı kilitlemedim. Elimdeki çekicimi de bırakmadım. Sabahın erken saatlerinde gelir, dükkanımın kapısını açarım. Çok şükür huzurlu ve mutluyum. Çalışmasam hasta olurum.'
Kendisine enerji veren işini severek yaptığını vurgulayan Serim, 'İşimde zorlanmıyorum çünkü işimi severek yapıyorum. Babam 'Bir işi kendin beğenirsen herkes beğenir' derdi ancak işi bilmeyerek yaparsan zorlanırsın. Kendimi övmeyeyim ama elimden her iş gelir, her şeyi yaparım.' dedi.
Serim, Bünyan ilçesinde 2016 yılında 'Yılın Ahisi' seçildiğini ve ilçenin en eski ayakkabıcısı olduğunu belirtti.
Babasının emanet ettiği mesleği devam ettirdiğini dile getiren Serim, 'Binlerce kişinin ayakkabısını tamir ettim. Ayakkabı, çanta, fermuar işini yaptım. Çok şükür yaptığım işten zevk alıyorum. Çocuklarımı da okuttum rızkımı da bu dükkandan temin ediyorum. Bu mesleği ölünceye kadar yapmayı düşünüyorum çünkü evde duramam, bunalırım.' ifadelerini kullandı.
İlerlemiş yaşından dolayı mesleği bırakmasını tavsiye edenler olduğunu anlatan Serim, işini bırakmayı düşünmediğini aktardı.
Ayakkabı boyama ve tamir işinin zamanla bittiğini ve çırak bulmakta zorlandığını belirten Serim, ayakkabısı eskiyenlerin tamir yerine yeni ayakkabı almayı tercih ettiğini, bu durumun da ayakkabıcılık işinin sonunu hazırladığını kaydetti.
AA