Arakan'daki vahşet derhal durdurulsun!
Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi, Myanmar Devleti'nin, Arakan'daki Müslümanlara uyguladığı zulme tepki göstermek için basın açıklaması yayınladı.
Yayınlanan açıklamada Arakan'da yardıma müsaade edilmediği için Müslümanların açlık ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele ettiğini, ilaç yardımı dahi yapılmadığını, ölümle burun buruna yaşayan bu insanların büyük çaresizlik içinde onlara uzanacak bir yardım eli beklediği belirtildi.
'Türkiye'nin çırpınmaları ise kanın durmasına yetmiyor'
BM, BM-Güvenlik Konseyi, AB, NATO vb. kuruluşların üç maymunu oynadığı vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
'Arakanlı Müslümanlar, ŞER İTTİFAKI(ABD, AB, İngiltere ve İsrail) ile Rusya-Çin-Hindistan ekseninin enerji, doğalgaz ve petrol savaşlarına kurban ediliyor. Bir çırpıda 450 milyar dolarlık silah için para verebilenlerin bulunduğu İslm Dünyası üzerine düşen görevi yerine getirmiyor. Mezhep kavgaları ve iç kavgalarla enerjilerini boşa harcayan Müslümanlar ne Müslümanların dertleri ile ilgilenebiliyorlar ne de insanlığın sorunlarına kafa yorabiliyorlar. Türkiye'nin çırpınmaları ise kanın durmasına yetmiyor. Ve bir millet sistematik bir şekilde bütün dünyanın gözü önünde yok ediliyor... Günahsız, körpecik Aylan Bebekler sahile vuruyor. Çocuklar boğazlanıyor. Kadınlara, kızlara tecavüz ediliyor. İnsanlar diri diri yakılıyor... Toplu katliamlar yapılıyor, dört direkten ibaret olan evleri başlarına yıkılıyor...'
İnsanlık seyrediyor…
'Bu böyle olmamalı. Birkaç karabatak, birkaç balina için dünyayı ayağa kaldıranlar... Birkaç ağacı bahane edip ülkeyi ateşe verenler... Neredesiniz? İnsan hakları savunucuları ölenler insan değil mi? Niye susuyorsunuz? Sahi, siz neyi savunuyorsunuz, o halde?' ifadelerine yer verilen bildiride Arakan'da kanın durması için şu önerilerde bulunuldu;
- Tüm insanlığın ve Müslümanların problemlerine kalıcı, köklü çözümler üretelim.
- BM'in yapısını değiştirilmelidir. Her milletin, her Din'in, her sosyolojik temeli olan toplumun temsil edildiği bir yapıya kavuşturulmalıdır. İnsanlık, beş seçkinin iki dudağının arasından çıkacak kelimelere mahkûm edilemez. Hele hele sayısı iki milyara yaklaşan Müslümanların temsil edilmediği bir yapı asla kabul edilemez!
-Nükleer silahlarla ve toplu imha silahları yok edilmeli ve yapılmasına asla müsaade edilmemelidir. Bu ABD, Rusya, İsrail, Kuzey Kore ve tüm devletler için geçerli olmalıdır. Toplu imha silahlarına ayrılan bütçeler yoksullara harcansa dünyada bir tane yoksul kalmaz.
- Genelde, tüm mazlumların doğuştan kazandıkları insanca yaşama hakları hiçbir şarta bağlı kalmadan verilmeli, özelde ise Arakanlı Müslümanların, vatandaşlık hakları ve insan hakları hiçbir şarta bağlı kalmadan verilmelidir. Topraklarına yönelik saldırılar ve vahşet derhal durdurulmalıdır. (Kayseri Gündem)
'Türkiye'nin çırpınmaları ise kanın durmasına yetmiyor'
BM, BM-Güvenlik Konseyi, AB, NATO vb. kuruluşların üç maymunu oynadığı vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
'Arakanlı Müslümanlar, ŞER İTTİFAKI(ABD, AB, İngiltere ve İsrail) ile Rusya-Çin-Hindistan ekseninin enerji, doğalgaz ve petrol savaşlarına kurban ediliyor. Bir çırpıda 450 milyar dolarlık silah için para verebilenlerin bulunduğu İslm Dünyası üzerine düşen görevi yerine getirmiyor. Mezhep kavgaları ve iç kavgalarla enerjilerini boşa harcayan Müslümanlar ne Müslümanların dertleri ile ilgilenebiliyorlar ne de insanlığın sorunlarına kafa yorabiliyorlar. Türkiye'nin çırpınmaları ise kanın durmasına yetmiyor. Ve bir millet sistematik bir şekilde bütün dünyanın gözü önünde yok ediliyor... Günahsız, körpecik Aylan Bebekler sahile vuruyor. Çocuklar boğazlanıyor. Kadınlara, kızlara tecavüz ediliyor. İnsanlar diri diri yakılıyor... Toplu katliamlar yapılıyor, dört direkten ibaret olan evleri başlarına yıkılıyor...'
İnsanlık seyrediyor…
'Bu böyle olmamalı. Birkaç karabatak, birkaç balina için dünyayı ayağa kaldıranlar... Birkaç ağacı bahane edip ülkeyi ateşe verenler... Neredesiniz? İnsan hakları savunucuları ölenler insan değil mi? Niye susuyorsunuz? Sahi, siz neyi savunuyorsunuz, o halde?' ifadelerine yer verilen bildiride Arakan'da kanın durması için şu önerilerde bulunuldu;
- Tüm insanlığın ve Müslümanların problemlerine kalıcı, köklü çözümler üretelim.
- BM'in yapısını değiştirilmelidir. Her milletin, her Din'in, her sosyolojik temeli olan toplumun temsil edildiği bir yapıya kavuşturulmalıdır. İnsanlık, beş seçkinin iki dudağının arasından çıkacak kelimelere mahkûm edilemez. Hele hele sayısı iki milyara yaklaşan Müslümanların temsil edilmediği bir yapı asla kabul edilemez!
-Nükleer silahlarla ve toplu imha silahları yok edilmeli ve yapılmasına asla müsaade edilmemelidir. Bu ABD, Rusya, İsrail, Kuzey Kore ve tüm devletler için geçerli olmalıdır. Toplu imha silahlarına ayrılan bütçeler yoksullara harcansa dünyada bir tane yoksul kalmaz.
- Genelde, tüm mazlumların doğuştan kazandıkları insanca yaşama hakları hiçbir şarta bağlı kalmadan verilmeli, özelde ise Arakanlı Müslümanların, vatandaşlık hakları ve insan hakları hiçbir şarta bağlı kalmadan verilmelidir. Topraklarına yönelik saldırılar ve vahşet derhal durdurulmalıdır. (Kayseri Gündem)