9103 POLİS GERİ Mİ DÖNÜYOR?
Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle 27 Nisan'da açığa alınan 9 bin 103 emniyet teşkilatı mensubunun çoğunun bir komploya kurban gittikleri tezi ağırlık kazanmaya başladı. Bu polislerin yapılacak yeni bir listeyle yeniden göreve dönebileceği öğrenildi. Bu durum polisler ve yakınları arasında umut ve heyecanı artırdı.
Sızan bilgilere göre 9103 polisten çoğunun ülkücü kökenli olduğu, bir kısmının da AK Partili ve 15 Temmuzda darbeye karşı sahada direnen polislerden oluştuğu ortaya çıktı. Bu durum, AK Parti ve MHP Genel Merkezlerini adeta ablukaya alarak görüşmek isteyen bu polislerin ve ailelerin durumlarının araştırılmasından da ortaya çıktı. Adı geçen az sayıda FETÖ'cü polisin ise tuzak olarak listeye konduğu, zaten bunların bir kısmının halen cezaevinde olduğu anlaşıldı.
………………………………………………………………………………………….
Yurt genelinde görevinden uzaklaştırılan 9 bin103 emniyet mensubu arasında Kayseri´de de 1 ilçe emniyet müdürü, 1 amir ve 260 polis var.
Türkiye imamlığına vekalet ettiği söylenen bir FETÖ mensubunun evinde ele geçirilen 2 terabaytlık şifrelenmiş kartta örgütün 'polis arşivi' çıktığı ve arşivde isimlerinin olduğu gerekçesiyle açığa alınan emniyet mensuplarının bir komploya kurban gittikleri tezi ağırlık kazanmaya başladı. Listede ismi geçen iki polisin haberi alır almaz, gururlarına yedirmeyerek intihar etmeleri de bu tezi güçlendiriyor. 'Bu polisler gerçekten örgüt mensubu olsalardı önce intikam alıp sonra kendilerini öldürmeleri daha akılcı olmaz mıydı?' soruları dillendiriliyor.
Dolayısıyla bu 'imam'ın devlete yakalatılmak üzere özel görevlendirilmiş birisi olduğu ve eline tutuşturulan hafıza kartı ile FETÖ'cü olmayanları ve bir dönem kendileriyle olmuş ancak gerçeği görerek ayrılmış kişileri ateşe attığı sanılıyor.
Polislerin çoğu ülkücü
Sızan bilgilere göre 9103 polisten çoğunun ülkücü kökenli olduğu, bir kısmının da AK Partili ve 15 Temmuzda darbeye karşı sahada direnen polislerden oluştuğu ortaya çıktı. Bu durum, AK Parti ve MHP Genel Merkezlerini adeta ablukaya alarak görüşmek isteyen bu polislerin ve ailelerin durumlarının araştırılmasından da ortaya çıktı. Adı geçen az sayıda FETÖ'cü polisin ise tuzak olarak listeye konduğu, zaten bunların bir kısmının halen cezaevinde olduğu anlaşıldı.
'Üniversitede reistim'
9103 kişilik listede yer alan Kayserili bir polis memuru da gazetemize gelerek mağduriyetini dile getirdi. Kendini 'ülkücü' olarak ifade ettiğini, lise ve üniversite dönemlerinde sınıf reislikleri yaptığını dile getiren polis memuru, 'FETÖ çetesiyle hiçbir alakam yoktur. Ailemden de hiç FETÖ'cü çıkmamıştır. Ülkücü ağırlıkta olan ailemde Milli Görüş ve AK Parti taraftarları da vardır. Hakkari'de yıllarca operasyonlara katılıp çatışmalara girmiş, birçok arkadaşının şehit ve gazi oluşlarına tanıklık etmiş biri olarak FETÖ'cü gerekçesiyle açığa alınmak doğrusu çok zoruma gidiyor.' dedi.
9103 polisin çoğunda Bank Asya hesabı, Zaman gazetesi aboneliği ve Bylock'un da bulunmadığı Haber Merkezimize gelen diğer bilgiler arasında…
'O listeleri FETÖ'cüler oluşturuyor'
Beyaz TV'de Murat Erçin'in sunduğu 'Son Söz' programına konuk olan AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da bu liste konusunda şüpheleri olduğunu belirterek dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Tayyar 'En son bir operasyon oldu. 9 bin 103 kişi alındı. Öyle bir kurnazlık yapılmış ki şu anda cezaevinde bulunan kişilerin isimleri yazılmış. Araya da birilerini koymuşlar ve harmanlama yapmışlar. 100 doğrunun yanına 30-40 tane de yanlış yazıyorlar ve iş sulanıyor. Oradaki yanlış işi söylemeye çalışırken başka bir meselenin üstü örtülüyor. Önce karar vericileri temizleyin ki, operasyon aşağı doğru gitsin. Aşağıdakileri temizliyorsun, yukarıdakiler yerinde dursun. Bu milletin vicdanını sızlatıyor. O listeleri senin temizlemediğin FETÖ'cüler oluşturuyor. Yukarıda problem var.' demişti.
Vatandaş'ın yorumu
Tayyar'ın bu açıklamasına 'vatandaş' rumuzuyla gelen bir destek yorumunda ise şunların altı çizildi;
'Aynen katılıyorum. 9 ay sonra ne olduğu belirsiz bir FETÖ'cü çıkıyor, içinde 10 binlerce memurun ismi olan tırnak kadar bir sd kartı güvenlik güçlerine teslim ediyor. İçinde 10 binlerce memur kırmızı-mavi diye tasnif edilmiş. Bunu yapan kim, sıfatı nedir? Hangi hakla milletin kişisel bilgilerini elde edip saklıyor? Bence bunu bilerek veriyor ki; 10 binlerce memur mesleğinden atılsın devlete, sayın Cumhurbaşkanımıza küssün ve kendi saflarına gelsin. Oyun belli. Bunun için yine devleti kullanıyorlar. Birileri de çıkıyor, '9103 polis kırmızı listedeymiş.' diyor. 'Hayırdır arkadaş! Kırmızı listeyi sen mi hazırladın? Ya da devletin yeminli görevlileri mi hazırlamış? Geçerliliği nedir? Bu alçak örgüt bu memurları meslekten attırıp kendi saflarına çekmeye çalışıyor. Mesleğinden terörist diye atılan memur da hükümete 'iyi yaptınız' demez herhalde.'
Abdullah Yaman'ın itirazları
Yargıtay üyesi Abdullah Yaman da, 9103 polis ile ilgili düşüncelerini sosyal medya sayfasında şöyle paylaştı.
KOD ADI: 'MAHREM İMAM'
Bu haftaki hutbemizin (pardon) yazımızın konusu 'mahrem imam' operasyonu olacaktır…
Bildiğimiz kadarıyla FETÖ'nün tüm imamları mahrem değil miydi, açıktan namaz kıldıranı oldu da biz mi görmedik?
Belli ki, operasyona gizemli bir hava katmanın ayrı bir inandırıcılığı var...
Yaklaşık 10 000 Emniyet mensubunun bir gecede işten atılmasıyla sonuçlanan operasyondan bahsediyoruz…
Özellikle hükümete yakın (haber kaynağına erişebilirlik açısından) medyadan izlediğim kadarıyla FETÖ'nün yeni emniyet imamı tam yakalanacakken elindeki küçük hafıza kartını imha etmeye çalışıyor, ancak buna fırsat bulamadan 70.000 ismin yer aldığı kartla birlikte ele geçiriliyor…
Düşünebiliyor musunuz, hücrelerin bile birbirinden haberdar olmadığı bir örgütün imamı, gökte aranılan listeyi, yerde vermiş…
Üstelik bu listede kimler yok ki; şu ana dek belki de 100 kez filtreden geçirilmiş Cumhurbaşkanı korumalarından tutun da TBMM korumalarına dek onlarca kişinin isimleri yer almakta…
Peki sormazlar mı insana, Türkiye'de 15 Temmuzdan bu yana neredeyse rejim değişikliğine bile gidilmesine rağmen bu korumalar neden harekete geçip ufak da olsa bir suikaste imza atmamışlar... Yoksa bu uyuyan hücreler, uykuya dalmadan evvel saat kurmayı mı unuttular...
Bizim devlet memurları kendini ne kadar zeki zannederse zannetsinler… FETÖ'nün şeytanlıkta onlara en az 10 tur bindirecek kadar kurnaz olduğunu biliyoruz…
Belli ki, özel görevli bir militanın eline 'mahrem' bilgi yüklü hafıza kartı verilerek, başarıya susamış memurlara ahanda buradayım ihbarında bulunmuşlar…
İşin ilginci bu listenin diğerlerinden ayrıksı bir yönü varmış… Bunlarda ne Bank Asya hesabı, ne Zaman gazetesi aboneliği ne de Bylock varmış…
Peki terör örgütü mensubu oldukları nereden belliymiş?
Devlete yakalatılmak üzere özel görevlendirilmiş bir imamın eline tutuşturulan hafıza kartı içeriğinden…
Valla sizi bilmem ama bu hikaye bana pek inandırıcı gelmedi… FETÖ şebekesi, kendisiyle işbirliği yapmaktan imtina eden ya da değişik sebeplerle örgütten ayrılan emniyet mensuplarına gününü göstermiş, olamaz mı?
Sair örgütler gibi klasik örgüt içi infaz metodu yerine, devleti aracı kılmak suretiyle bir hafıza kartıyla neredeyse kuş katliamına imza atmış olamaz mı?
Listede ismi geçen bir TBMM polisi, haberi alır almaz, gururuna yedirmeyerek intihar ediyor…
Bu kişi gerçekten örgüt mensubu olsaydı şayet, akşama kadar önünden gelip geçen Başbakan'ı ya da bakanları vurduktan sonra kendini imha etmesi daha akılcı olmaz mıydı?
Beri taraftakilere gelince; 10 000 kişiyi aynı anda tespit edip işine son vermek gibi destansı bir başarıya imza atmak kaç kula nasip olur ki?
Tüm bu analizler yetkili mercilerce henüz yalanlanmamış haberlere istinaden yapılmıştır.. İnşallah işin gerçeği başkadır… Değilse bir zamanlar kıçının nereye dönük olduğunu (Waşingtona) merak etmeden FETÖ mensuplarını sırf alnı secdeye değiyor saikiyle yerleştirmedik kadro bırakmayanların eliyle bu kez gerçekten alnı secdeye değen memur bırakmayacaklar…
Hayatının hiçbir döneminde dindarlarla barışık yaşamamış, yeşilin bütün tonlarını tehdit gören anlayışın, tüm bu olan biteni içinden kıs kıs gülerek karşıladığına adım gibi eminim..
Nasıl olsa her halükarda olan 'dincilere' olmakta… Böylece etrafındaki tüm dincilerden yalıtılmış/küstürülmüş/yalnızlaştırılmış esas dinciyi halletmeleri daha kolay olacaktır...
Onların 'dinci' diye tabir ettikleri taifenin içine kimlerin girdiğini anlatmaya gerek var mı bilemiyorum…'
Zihni Çakır'ın twitleri
Gazeteci-yazar Zihni Çakır da bu konuda twitler atarak 'İçişleri Bakanlığı, 9 bin küsurluk açığa alma operasyonuna dair bir an evvel kapsamlı bir araştırma yapmalı. Baştan sona pis kokular var! Şu anki tespitler, sansasyonel manşetlerle sunulan açığa alma listesinin sistematik bir operasyon olduğu kuşkusunu güçlendiriyor. Listede FETÖ'cülüğü teşkilatta herkesçe bilinenler bir yana örgütle ilişkisiz gruplardan isimler var ama ulusalcılarla gizli FETÖ'cüler yok deniyor' yorumunda bulunmuştu.
Rıfat Yörük
(Kayseri Gündem)
………………………………………………………………………………………….
Yurt genelinde görevinden uzaklaştırılan 9 bin103 emniyet mensubu arasında Kayseri´de de 1 ilçe emniyet müdürü, 1 amir ve 260 polis var.
Türkiye imamlığına vekalet ettiği söylenen bir FETÖ mensubunun evinde ele geçirilen 2 terabaytlık şifrelenmiş kartta örgütün 'polis arşivi' çıktığı ve arşivde isimlerinin olduğu gerekçesiyle açığa alınan emniyet mensuplarının bir komploya kurban gittikleri tezi ağırlık kazanmaya başladı. Listede ismi geçen iki polisin haberi alır almaz, gururlarına yedirmeyerek intihar etmeleri de bu tezi güçlendiriyor. 'Bu polisler gerçekten örgüt mensubu olsalardı önce intikam alıp sonra kendilerini öldürmeleri daha akılcı olmaz mıydı?' soruları dillendiriliyor.
Dolayısıyla bu 'imam'ın devlete yakalatılmak üzere özel görevlendirilmiş birisi olduğu ve eline tutuşturulan hafıza kartı ile FETÖ'cü olmayanları ve bir dönem kendileriyle olmuş ancak gerçeği görerek ayrılmış kişileri ateşe attığı sanılıyor.
Polislerin çoğu ülkücü
Sızan bilgilere göre 9103 polisten çoğunun ülkücü kökenli olduğu, bir kısmının da AK Partili ve 15 Temmuzda darbeye karşı sahada direnen polislerden oluştuğu ortaya çıktı. Bu durum, AK Parti ve MHP Genel Merkezlerini adeta ablukaya alarak görüşmek isteyen bu polislerin ve ailelerin durumlarının araştırılmasından da ortaya çıktı. Adı geçen az sayıda FETÖ'cü polisin ise tuzak olarak listeye konduğu, zaten bunların bir kısmının halen cezaevinde olduğu anlaşıldı.
'Üniversitede reistim'
9103 kişilik listede yer alan Kayserili bir polis memuru da gazetemize gelerek mağduriyetini dile getirdi. Kendini 'ülkücü' olarak ifade ettiğini, lise ve üniversite dönemlerinde sınıf reislikleri yaptığını dile getiren polis memuru, 'FETÖ çetesiyle hiçbir alakam yoktur. Ailemden de hiç FETÖ'cü çıkmamıştır. Ülkücü ağırlıkta olan ailemde Milli Görüş ve AK Parti taraftarları da vardır. Hakkari'de yıllarca operasyonlara katılıp çatışmalara girmiş, birçok arkadaşının şehit ve gazi oluşlarına tanıklık etmiş biri olarak FETÖ'cü gerekçesiyle açığa alınmak doğrusu çok zoruma gidiyor.' dedi.
9103 polisin çoğunda Bank Asya hesabı, Zaman gazetesi aboneliği ve Bylock'un da bulunmadığı Haber Merkezimize gelen diğer bilgiler arasında…
'O listeleri FETÖ'cüler oluşturuyor'
Beyaz TV'de Murat Erçin'in sunduğu 'Son Söz' programına konuk olan AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da bu liste konusunda şüpheleri olduğunu belirterek dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Tayyar 'En son bir operasyon oldu. 9 bin 103 kişi alındı. Öyle bir kurnazlık yapılmış ki şu anda cezaevinde bulunan kişilerin isimleri yazılmış. Araya da birilerini koymuşlar ve harmanlama yapmışlar. 100 doğrunun yanına 30-40 tane de yanlış yazıyorlar ve iş sulanıyor. Oradaki yanlış işi söylemeye çalışırken başka bir meselenin üstü örtülüyor. Önce karar vericileri temizleyin ki, operasyon aşağı doğru gitsin. Aşağıdakileri temizliyorsun, yukarıdakiler yerinde dursun. Bu milletin vicdanını sızlatıyor. O listeleri senin temizlemediğin FETÖ'cüler oluşturuyor. Yukarıda problem var.' demişti.
Vatandaş'ın yorumu
Tayyar'ın bu açıklamasına 'vatandaş' rumuzuyla gelen bir destek yorumunda ise şunların altı çizildi;
'Aynen katılıyorum. 9 ay sonra ne olduğu belirsiz bir FETÖ'cü çıkıyor, içinde 10 binlerce memurun ismi olan tırnak kadar bir sd kartı güvenlik güçlerine teslim ediyor. İçinde 10 binlerce memur kırmızı-mavi diye tasnif edilmiş. Bunu yapan kim, sıfatı nedir? Hangi hakla milletin kişisel bilgilerini elde edip saklıyor? Bence bunu bilerek veriyor ki; 10 binlerce memur mesleğinden atılsın devlete, sayın Cumhurbaşkanımıza küssün ve kendi saflarına gelsin. Oyun belli. Bunun için yine devleti kullanıyorlar. Birileri de çıkıyor, '9103 polis kırmızı listedeymiş.' diyor. 'Hayırdır arkadaş! Kırmızı listeyi sen mi hazırladın? Ya da devletin yeminli görevlileri mi hazırlamış? Geçerliliği nedir? Bu alçak örgüt bu memurları meslekten attırıp kendi saflarına çekmeye çalışıyor. Mesleğinden terörist diye atılan memur da hükümete 'iyi yaptınız' demez herhalde.'
Abdullah Yaman'ın itirazları
Yargıtay üyesi Abdullah Yaman da, 9103 polis ile ilgili düşüncelerini sosyal medya sayfasında şöyle paylaştı.
KOD ADI: 'MAHREM İMAM'
Bu haftaki hutbemizin (pardon) yazımızın konusu 'mahrem imam' operasyonu olacaktır…
Bildiğimiz kadarıyla FETÖ'nün tüm imamları mahrem değil miydi, açıktan namaz kıldıranı oldu da biz mi görmedik?
Belli ki, operasyona gizemli bir hava katmanın ayrı bir inandırıcılığı var...
Yaklaşık 10 000 Emniyet mensubunun bir gecede işten atılmasıyla sonuçlanan operasyondan bahsediyoruz…
Özellikle hükümete yakın (haber kaynağına erişebilirlik açısından) medyadan izlediğim kadarıyla FETÖ'nün yeni emniyet imamı tam yakalanacakken elindeki küçük hafıza kartını imha etmeye çalışıyor, ancak buna fırsat bulamadan 70.000 ismin yer aldığı kartla birlikte ele geçiriliyor…
Düşünebiliyor musunuz, hücrelerin bile birbirinden haberdar olmadığı bir örgütün imamı, gökte aranılan listeyi, yerde vermiş…
Üstelik bu listede kimler yok ki; şu ana dek belki de 100 kez filtreden geçirilmiş Cumhurbaşkanı korumalarından tutun da TBMM korumalarına dek onlarca kişinin isimleri yer almakta…
Peki sormazlar mı insana, Türkiye'de 15 Temmuzdan bu yana neredeyse rejim değişikliğine bile gidilmesine rağmen bu korumalar neden harekete geçip ufak da olsa bir suikaste imza atmamışlar... Yoksa bu uyuyan hücreler, uykuya dalmadan evvel saat kurmayı mı unuttular...
Bizim devlet memurları kendini ne kadar zeki zannederse zannetsinler… FETÖ'nün şeytanlıkta onlara en az 10 tur bindirecek kadar kurnaz olduğunu biliyoruz…
Belli ki, özel görevli bir militanın eline 'mahrem' bilgi yüklü hafıza kartı verilerek, başarıya susamış memurlara ahanda buradayım ihbarında bulunmuşlar…
İşin ilginci bu listenin diğerlerinden ayrıksı bir yönü varmış… Bunlarda ne Bank Asya hesabı, ne Zaman gazetesi aboneliği ne de Bylock varmış…
Peki terör örgütü mensubu oldukları nereden belliymiş?
Devlete yakalatılmak üzere özel görevlendirilmiş bir imamın eline tutuşturulan hafıza kartı içeriğinden…
Valla sizi bilmem ama bu hikaye bana pek inandırıcı gelmedi… FETÖ şebekesi, kendisiyle işbirliği yapmaktan imtina eden ya da değişik sebeplerle örgütten ayrılan emniyet mensuplarına gününü göstermiş, olamaz mı?
Sair örgütler gibi klasik örgüt içi infaz metodu yerine, devleti aracı kılmak suretiyle bir hafıza kartıyla neredeyse kuş katliamına imza atmış olamaz mı?
Listede ismi geçen bir TBMM polisi, haberi alır almaz, gururuna yedirmeyerek intihar ediyor…
Bu kişi gerçekten örgüt mensubu olsaydı şayet, akşama kadar önünden gelip geçen Başbakan'ı ya da bakanları vurduktan sonra kendini imha etmesi daha akılcı olmaz mıydı?
Beri taraftakilere gelince; 10 000 kişiyi aynı anda tespit edip işine son vermek gibi destansı bir başarıya imza atmak kaç kula nasip olur ki?
Tüm bu analizler yetkili mercilerce henüz yalanlanmamış haberlere istinaden yapılmıştır.. İnşallah işin gerçeği başkadır… Değilse bir zamanlar kıçının nereye dönük olduğunu (Waşingtona) merak etmeden FETÖ mensuplarını sırf alnı secdeye değiyor saikiyle yerleştirmedik kadro bırakmayanların eliyle bu kez gerçekten alnı secdeye değen memur bırakmayacaklar…
Hayatının hiçbir döneminde dindarlarla barışık yaşamamış, yeşilin bütün tonlarını tehdit gören anlayışın, tüm bu olan biteni içinden kıs kıs gülerek karşıladığına adım gibi eminim..
Nasıl olsa her halükarda olan 'dincilere' olmakta… Böylece etrafındaki tüm dincilerden yalıtılmış/küstürülmüş/yalnızlaştırılmış esas dinciyi halletmeleri daha kolay olacaktır...
Onların 'dinci' diye tabir ettikleri taifenin içine kimlerin girdiğini anlatmaya gerek var mı bilemiyorum…'
Zihni Çakır'ın twitleri
Gazeteci-yazar Zihni Çakır da bu konuda twitler atarak 'İçişleri Bakanlığı, 9 bin küsurluk açığa alma operasyonuna dair bir an evvel kapsamlı bir araştırma yapmalı. Baştan sona pis kokular var! Şu anki tespitler, sansasyonel manşetlerle sunulan açığa alma listesinin sistematik bir operasyon olduğu kuşkusunu güçlendiriyor. Listede FETÖ'cülüğü teşkilatta herkesçe bilinenler bir yana örgütle ilişkisiz gruplardan isimler var ama ulusalcılarla gizli FETÖ'cüler yok deniyor' yorumunda bulunmuştu.
Rıfat Yörük
(Kayseri Gündem)