'17-25 Aralık'tan sonra yollarımız ayrıldı'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, paralel operasyonlarından dolayı tutuklanan Boydak Holding Yönetim Kurulu Eski Başkanı Hacı Boydak'ın, 'Özhaseki'nin ısrarıyla Pensilvanya'ya gittim' açıklamasını yanıtladı.

 Özhaseki, 'Her yardım kurumuna yardım ettiğim gibi, onların yurtlarına da yardım ettim' dedi. 

AK Parti Kayseri İl Başkanlığı'nda basın açıklaması düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, geçtiğimiz hafta, Paralel Operasyonlarından dolayı tutuklanan Boydak Holding Yönetim Kurulu Eski Başkanı Hacı Boydak'ın, 'Özhaseki'nin ısrarıyla Pensilvanya'ya gittim' açıklamasını yanıtladı. Belediye başkanlığı yaptığı 21 yıl boyunca, ideolojisi ne olursa olsun hiçbir yardım kuruluşunu geri çevirmediğini belirten Özhaseki, 17-25 Aralık operasyonlarından sonra söz konusu kuruluşa hiçbir şekilde yardımcı olmadığını ifade etti.

'NE ONLARIN MÜRİDİYİM, NE ŞAKİRDİ, NE DE MÜNTESİBİ'
Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Belediye başkanlığı yaptığım süre içerisinde prensibim, hayırlara kapıları açıp, şerlere kapıları kapatmak oldu. Hayır olarak gördüğümüz ve toplumda genel kabul gören varsa sonuna kadar kapım açık diye de ilan ettim. Fakir fukaraya hizmet veren, fedakarlık edip dernek, cemiyet kurmuş kim varsa Büyükşehir Belediyesi'ne geldiğinde benden olumlu cevap almıştır. Bunun içerisinde İslami vakıf ve oluşumlar olduğu gibi, milli duyguları ön planda olan arkadaşlarımız ve hatta Alevi-Bektaşi dernekleri de dahil. Bunu severek ve isteyerek de yaptım. Kastedilen grup geldiğinde aynı şekilde yardımcı oldum. Ama altını çizerek söyleyeyim, bu grubun ne müridiyim, ne şakirdiyim, ne onların müntesibiyim. Bunu herkes bilir, benim fikirlerimi, hayata bakışımı Kayseri'de bilmeyen çok az insan vardır. ikincisi, bu gruba bir metrekare arsa vermiş bir Allah'ın kulu da değilim. Aksini söyleyen varsa çıksın. Ancak bir arsa getirip de biz buraya yurt yapacağız demişlerse, herkese olduğu gibi onlara da yardımcı olup hayrın önünü açmışımdır.'
17-25 Aralık'tan sonra söz konusu gruba, samimi olmadıklarını gördüğü için bakış açısının değiştiğine dikkat çeken Özhaseki, bu görüşlerini, ilgili grubun liderleri ile bizzat Hacı Boydak'a da ilettiğini dile getirdi. Özhaseki, 'O zamana kadar bu gruba herkes gibi samimi, vicdani, yardım eden bu sıcak bakışım 17 Aralık'tan sonra değişmiştir. Bunu, onların ileri gelenlerini Belediye'ye davet edip söylediğimin de yüzlerce şahidi vardır. Hacı Bey'i (Boydak) iki kere Belediye'ye davet edip kendisine de ifade ettiğimin şahitleri vardır. Bunu kendisi de inkar etmeyecektir. Özetle orada söylediğim şuydu: 'Ben, talebe hizmetlerine yardımcı olurum, yurtdışındaki okullara şimdiye kadar yardımcı oldum, fakir fukara hizmetlerine yardımcı olurum, olayın bu cephesinden baktığınız zaman her türlü müspet yardıma zaten gönüllü olarak hazırım. Fakat, grup olarak şu tarihten sonra yapılan şu işlerin manasını siz biliyorsanız bana da izah edin. Nedir onlar, İslami olarak faaliyet içinde bulunduğunu ve milli olarak tüm bunları dünya çapında yaptığını söyleyen insanlar niye bir hükümeti devirme operasyonu içinde oluyorlar. 17-25 Aralık'ı herkes biliyor ki, bu hükümeti devirme operasyonudur' diye konuştu.

'ALLAH AKIL, FİKİR, İZAN VERSİN…'
'Şu andaki dileğim o grubun, Türkiye dışında Türkiye aleyhinde çalışan örgüt olmaktan bir an önce vazgeçmesi' diyen Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'İkincisi bu grup neden bir sürü insanı dinler. Ahmet Efendi'yi, Mehmet Efendi'yi dinlese anlarım, fakat Genelkurmay Başkanı'nı, Cumhurbaşkanı'nı, Başbakanı, Milli Savunma Bakanı'nı, arkasından stratejik gördüğümüz bakanlıkları niye dinler, hangi İslami cemaat bunları yapar size göre? Bir başka soru TIR'ların yolları niye çevrilir ki? Oraya her ne gidiyorsa onlar bizim kardeşlerimiz, orayı Türkiye Cumhuriyeti ayakta tutmak istiyor, altımızda da bir koridor oluşması için her şeyi yapıyoruz? Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında yer almak gerekirken, tam tersi düşmanların yanında yer almak ne demek? Sonra IŞİD'e yardım ediyor diye Türkiye'yi şikayet etmek ne yapmak ki? Sonra da Türkiye'nin dışında Türkiye'nin aleyhinde çalışmak ve bunda ısrar etmek niye ki? Bunları o grubun temsilcilerine de Hacı Bey'in yüzüne de teker teker söylemiş insanım. Allah akıl fikir, izan, insaf versin, diyebileceğim tek şey bu. Bu arkadaşlara da samimi olarak tavsiyem, ne olur bu kararı verenleri uyarın, kendi kendinize de özeleştiri halkasına girin, sizin cemaate yapacağınız en büyük fayda bu olur. Fakat o ciheti tercih etmiyorlarsa ve ısrar ediyorlarsa ve o ısrar etmelerinin neticesinde de bir takım sıkıntılar çıkıyorsa, ona da Allah iyilik versin demekten başka yapacağımız bir şey yok. Suçlamalarda Abdullah Bey'in, İsmail Bey'in (Tamer), benim, Taner Yıldız Bey'in ismi geçiyor. Şu andaki dileğim o grubun, Türkiye dışında Türkiye aleyhinde çalışan örgüt olmaktan bir an önce vazgeçmesi. Türkiye'deki arkadaşlarımızın bir an önce onları sorgulaması, sonra da tabi ki içeri düşmüş arkadaşımız var; Memduh Bey ve Hacı Bey'i de Cenab-ı Allah'ın bir an önce kurtarması.'

'TERÖR HEPİMİZİN MESELESİ'
Özhaseki, terör konusuna da değindi. Terörün herhangi bir hükümetin meselesi olmadığını vurgulayan Özhaseki, 'Bu konuda dünkü hükümet ne yapmıştı, sonraki hükümet ne yaptı, bugünkü hükümette şehit sayısı beşti, dün hiç olmadı gibi değerlendirmelerin de, sadece ve sadece siyasi atraksiyondan olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu mesele hepimizin meselesi, bir hükümetin meselesi değil; bir devletin, milletin meselesi.' dedi.
Hükümet olarak tek gayelerinin terörü bitirmek olduğunu belirten Özhaseki, Doğu'da başlayan imar faaliyetleri ile ilgili de bilgi verdi. Özhaseki, imar faaliyetleri ile ilgili çalışmaları, bölgede yaşayan insanların zararlarının tazmin edilmesi, tarihi eserlerin restorasyonu ve Sur başta olmak üzere bölgede ticaretin canlanmasına yönelik çalışmalar halinde sıraladı.

'MUHALEFET ÇALIŞMALARA TAŞ KOYUYOR'
Özhaseki, anayasa ve başkanlık sistemi başta olmak üzere, muhalefetin karar almayı zorlaştıracak ve engelleyecek biçimde davrandığına da değindi. 'Türkiye'de 78 milyonu ilgilendiren bir madde olsa bile muhalefetin bu tutumu değişmiyor. Bunun için türlü yollara başlıyorlar. Önce söz almak, arkasından sataşmak, arkasından arkadaşlarımız biraz dışarı çıkmışsa ve salon eksik gibi görünüyorsa yoklama istemeler, arkasından Meclis'i kapatmalar. Emin olun, en normal gündem maddesini bile dört saatten aşağı geçemiyoruz' diyen Özhaseki, anayasa konusunda diğer partiler arasında uzlaşma sağlanamamış olsa da, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun önerisi ile kurulan; bilim insanları, teorisyenler ve siyasetçilerden oluşan bir komisyon aracılığı ile en geç iki ay içerisinde bir anayasa yazılacağını ifade etti.

'HODRİ MEYDAN, TÜM DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRALIM'
Özhaseki, son olarak dokunulmazlıklar konusuna da açıklık etti. Muhalefete meydan okuyan Özhaseki, konuşmasını şöyle tamamladı:
'Dokunulmazlıklar ile ilgili CHP'nin bize söylediği, 'Siz dokunulmazlıkları kaldıramazsınız, suçluları koruyorsunuz, zaten sizde suçlu çok ifadelerinde bulunuyordu. Öyle mi, hodri meydan… Hepsini kaldıralım, belli olsun. Kimde suçlu var belli olsun. Fakat bakıyorsunuz, partinin genel başkanının 37 dosyası var. İfade vermeye gitmezse polis zoruyla çağrılacak. Ve şimdi hafif hafif manevralar, U dönüşleri, bu sözleri yemeler başladı.'

Bakmadan Geçme