'15 Temmuz'un bekçisi, 16 Nisan'ın 'evet'çisiyiz'
Eğitim Bir Sen 1 No'lu Şube Başkanı Kalkan referandum sürecine değinerek 'Eğitim Bir-Sen olarak Türkiye'nin geleceği, istikrarı için, çocuklarımızın yarınları için 'Evet' diyeceğiz.' dedi.
Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Kayseri 1 No'lu Şube Başkanı Aydın Kalkan 2016-2017 yılı eğitim-öğretim yılının ilk yarısını değerlendirerek eğitimciler olarak bundan sonraki süreçte beklentilerini dile getirdi.
Son atamaları değerlendirdi
Konuşmasına İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanan atamaları değerlendirerek başlayan Aydın Kalkan, öğrencilerin güncel ve konjektürel tartışmalara heba edilmemesi gerektiğini, eğitimi planlama ve yönetme konumunda olan bürokratların bu ciddiyetin farkında olmaları gerektiğini ifade etti.
Kayseri'nin eğitim alanında Türkiye sıralamasında önemli bir noktaya geldiğini belirten Başkan Aydın Kalkan, bu başarıda tecrübe, birikim ve istişare mekanizmasının önemli payı olduğunu söyledi.
'Kayseri projeler şehri olmalıdır' diyen Başkan Aydın Kalkan, şunları söyledi:
'Okul müdürleri, görevlerinden alınacak söylemleriyle belirsizliğe itilmemelidir. Biz Kayseri milli eğitimini planlayanlardan eğitim liderlerine negatif etki etmemelerini öneriyor, mümkünse sahadaki eğitimcilere destek olmalarını bekliyoruz. Devlette devamlılık esastır ve kimse işgal ettiği koltuğu milletin menfaatlerinin dışında kullanmamalıdır. Beklentimiz, huzursuzluğun daha fazla tırmandırılmaması ve tüm eğitimcilerin baskı altında kalmadan işlerini rahatça yapacakları ortamın hazırlanmasıdır. Biz Kayseri eğitiminde elde edilen başarının devam etmesi için tüm gayretimizle elimizden geleni yapacağız ve millet namına yapılacak tüm projelere destek olmaya devam edeceğiz'
'Öğrencilerimizin başarısı için elimizden geleni yapacağız'
Kayseri'de 17 binin üzerinde eğitimci, 291 bin civarında da öğrenci olduğunu hatırlatan Kalkan; 'Birinci döneme bakacak olursak çok olumsuz bir durum olmadı. Genel olarak okul başarılarına baktığımız zaman belirli bir noktaya geldiğini görebiliriz. TEOG'dan devlet okullarında 13, özel okullarda 17 olmak üzere toplam 30 öğrencimiz 120'de 120 yaparak Türkiye birinciliğini paylaştılar. Eğitim Bir-Sen olarak kendilerini kutlayarak bazı hediyelerle ödüllendirdik. İkinci dönemde bunu başaran öğrencilerimizin sayısının artacağına inanıyoruz. İkinci dönem başlayalı 1 ay kadar oldu. Onların başarısı için elimizden geleni ortaya koymaya çalışıyoruz.' şeklinde konuştu.
Doğuda öğretmeni tutmanın yolu fazla para
Öğretmen atamalarına da değinen Başkan Kalkan; 'Doğuda öğretmen tutabilmenin yolu fazla maaş' dedi.
15 Temmuz döneminden sonra birçok yerde olduğu gibi kentimizde de açığa alınan eğitimciler olduğunu hatırlatan Kalkan sözlerini şöyle sürdürdü:
'İhraç edilen ve açığa alınanların açığı ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Şu ana kadar 1000'in üzerinde istihdam gerçekleşti. Ücretli öğretmenlik bizim sürekli olarak istemediğimiz, sınıfların kadrolu öğretmenlerle doldurulmasını istediğimiz bir durum. Ama 15 Temmuzdan sonra zorunluluk haline geldi. Kayseri merkezde çok da bir sıkıntı yok aslında. Ama bizim taşradaki ilçelerimizde bu tür sıkıntıyla karşı karşıya kaldık. Taşradaki ilçelerimizin büyük çoğunluğu zorunlu hizmet bölgesine alındığı halde dışarıdan gelen öğretmen arkadaşlarımız buralara geliyorlar. Her ne hikmetse geldikten sonra da bir şekilde geçici görevlendirme ile il merkezine gelmek istiyorlar. Aslında geldikleri yerde çalışmaları lazım. Oralardaki çocuklar da bizim çocuğumuz. Tabi bunları söylerken onlar da bazı sıkıntılarla karşılaşıyorlar. Eşi burada, kendileri orada. Gidiş-geliş zor oluyor. Kalacak ev bulamıyorlar. Farklı farklı ilçelerde olanlar da var. Mesela eşi Tomarza'da olup ta kendisi Yahyalı'da olan var. Tayin yapılırken bunlar göz önünde bulundurulursa daha iyi olur. Yani eşlerin aynı ilçeye atamalarının yapılması daha iyi olur diye düşünüyorum. Bizim rahatsız olduğumuz bir konu da maaş durumu. Yahyalı, Tomarza, Sarız, Pınarbaşı, Felahiye gibi yerlerde çalışan öğretmenler ile kent merkezlerinde çalışan öğretmenler aynı maaşı almasınlar. İlçelerde görev yapanlar biraz daha fazla maaş alsınlar. Aynı şekilde doğu ve güneydoğuda çalışanlar fazla alsınlar. Mesela Kayseri merkezde çalışan öğretmenle, Hakkari'de çalışan öğretmen aynı maaşı almamalı. Aksi takdirde öğretmenleri oralara gönderemiyorsunuz. Hükümet güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerine atananların 6 yıl kesintisiz oralarda kalması için bir çalışma başlattı. Biz sözleşmeli öğretmenliğe daha önce de karşı çıkmıştık. Öğretmen kadrolu olsun. Ama oralarda zorunlu olarak değil de teşvikler vererek tutarsak daha iyi olur. Yani merkezdekilerden fazla para verirseniz tutabilirsiniz. Bir de o bölgedeki çocuklarımızın kazanılması için yeni değil, tecrübeli öğretmenler gönderilmeli.'
Şehitler anısına okul yaptıracaklar
Kayseri'de patlamada şehit düşen askerlere olan minnet borcunun ödenmesi noktasında okul yaptırmak için kolları sıvadıklarını belirten Kalkan; 'Bilindiği üzere 17 Aralıkta çok üzücü bir hadise yaşadık. Hain terör saldırısı sonucunda 16 askerimiz şehit oldu. Cumhurbaşkanımız teröre karşı Milli seferberlik çağrısında bulunmuştu. Biz de eğitimciler olarak hem bu çağrıya destek verme, hem de şehitlerimize olan vefa borcumuzu ödeme anlamında 16 derslikli bir okul yaptırma kararı aldık. Sendika bağış toplayamadığından dolayı da şehitler adına okul yaptırma derneği kurduk. İnşallah arkadaşlarımızın da destekleriyle onların adına yaşatacağız. 16 derslikten oluşacak okulumuzda sınıfların her birisine şehitlerimizin adını vereceğiz. Güzel bir şey olacak. Biz de bundan büyük mutluluk duyacağız.' dedi.
'15 Temmuzun bekçisi, 16 Nisanın 'evet'çisiyiz'
Sözlerinin sonunda referandum sürecine değinen Kalkan; 'Eğitim Bir-Sen olarak Türkiye'nin geleceği, istikrarı için, çocuklarımızın yarınları için 'Evet' diyeceğiz. Birileri referandumdan 'Evet' çıkarsa ülke bölünür diyor. Ama bir bakıyorsunuz ülkenin bölünmesini isteyenlerin tamamı 'Hayır' cephesinde. Bunu anlamak mümkün değil. Yani eğer bu anayasa referandumu ülkeyi bölecekse, bana göre ülkeyi bölmek isteyenlerin 16 Nisanda 'Evet' demeleri lazım. Ama 'Hayır' diyorlar. İnşallah ülkemiz iki başlılıktan kurtulacak. Rejim değişecek deniyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Rejim değil, sistem değişecek.' dedi.
Haber-Foto: Ramazan KARAKUŞ
Son atamaları değerlendirdi
Konuşmasına İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanan atamaları değerlendirerek başlayan Aydın Kalkan, öğrencilerin güncel ve konjektürel tartışmalara heba edilmemesi gerektiğini, eğitimi planlama ve yönetme konumunda olan bürokratların bu ciddiyetin farkında olmaları gerektiğini ifade etti.
Kayseri'nin eğitim alanında Türkiye sıralamasında önemli bir noktaya geldiğini belirten Başkan Aydın Kalkan, bu başarıda tecrübe, birikim ve istişare mekanizmasının önemli payı olduğunu söyledi.
'Kayseri projeler şehri olmalıdır' diyen Başkan Aydın Kalkan, şunları söyledi:
'Okul müdürleri, görevlerinden alınacak söylemleriyle belirsizliğe itilmemelidir. Biz Kayseri milli eğitimini planlayanlardan eğitim liderlerine negatif etki etmemelerini öneriyor, mümkünse sahadaki eğitimcilere destek olmalarını bekliyoruz. Devlette devamlılık esastır ve kimse işgal ettiği koltuğu milletin menfaatlerinin dışında kullanmamalıdır. Beklentimiz, huzursuzluğun daha fazla tırmandırılmaması ve tüm eğitimcilerin baskı altında kalmadan işlerini rahatça yapacakları ortamın hazırlanmasıdır. Biz Kayseri eğitiminde elde edilen başarının devam etmesi için tüm gayretimizle elimizden geleni yapacağız ve millet namına yapılacak tüm projelere destek olmaya devam edeceğiz'
'Öğrencilerimizin başarısı için elimizden geleni yapacağız'
Kayseri'de 17 binin üzerinde eğitimci, 291 bin civarında da öğrenci olduğunu hatırlatan Kalkan; 'Birinci döneme bakacak olursak çok olumsuz bir durum olmadı. Genel olarak okul başarılarına baktığımız zaman belirli bir noktaya geldiğini görebiliriz. TEOG'dan devlet okullarında 13, özel okullarda 17 olmak üzere toplam 30 öğrencimiz 120'de 120 yaparak Türkiye birinciliğini paylaştılar. Eğitim Bir-Sen olarak kendilerini kutlayarak bazı hediyelerle ödüllendirdik. İkinci dönemde bunu başaran öğrencilerimizin sayısının artacağına inanıyoruz. İkinci dönem başlayalı 1 ay kadar oldu. Onların başarısı için elimizden geleni ortaya koymaya çalışıyoruz.' şeklinde konuştu.
Doğuda öğretmeni tutmanın yolu fazla para
Öğretmen atamalarına da değinen Başkan Kalkan; 'Doğuda öğretmen tutabilmenin yolu fazla maaş' dedi.
15 Temmuz döneminden sonra birçok yerde olduğu gibi kentimizde de açığa alınan eğitimciler olduğunu hatırlatan Kalkan sözlerini şöyle sürdürdü:
'İhraç edilen ve açığa alınanların açığı ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Şu ana kadar 1000'in üzerinde istihdam gerçekleşti. Ücretli öğretmenlik bizim sürekli olarak istemediğimiz, sınıfların kadrolu öğretmenlerle doldurulmasını istediğimiz bir durum. Ama 15 Temmuzdan sonra zorunluluk haline geldi. Kayseri merkezde çok da bir sıkıntı yok aslında. Ama bizim taşradaki ilçelerimizde bu tür sıkıntıyla karşı karşıya kaldık. Taşradaki ilçelerimizin büyük çoğunluğu zorunlu hizmet bölgesine alındığı halde dışarıdan gelen öğretmen arkadaşlarımız buralara geliyorlar. Her ne hikmetse geldikten sonra da bir şekilde geçici görevlendirme ile il merkezine gelmek istiyorlar. Aslında geldikleri yerde çalışmaları lazım. Oralardaki çocuklar da bizim çocuğumuz. Tabi bunları söylerken onlar da bazı sıkıntılarla karşılaşıyorlar. Eşi burada, kendileri orada. Gidiş-geliş zor oluyor. Kalacak ev bulamıyorlar. Farklı farklı ilçelerde olanlar da var. Mesela eşi Tomarza'da olup ta kendisi Yahyalı'da olan var. Tayin yapılırken bunlar göz önünde bulundurulursa daha iyi olur. Yani eşlerin aynı ilçeye atamalarının yapılması daha iyi olur diye düşünüyorum. Bizim rahatsız olduğumuz bir konu da maaş durumu. Yahyalı, Tomarza, Sarız, Pınarbaşı, Felahiye gibi yerlerde çalışan öğretmenler ile kent merkezlerinde çalışan öğretmenler aynı maaşı almasınlar. İlçelerde görev yapanlar biraz daha fazla maaş alsınlar. Aynı şekilde doğu ve güneydoğuda çalışanlar fazla alsınlar. Mesela Kayseri merkezde çalışan öğretmenle, Hakkari'de çalışan öğretmen aynı maaşı almamalı. Aksi takdirde öğretmenleri oralara gönderemiyorsunuz. Hükümet güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerine atananların 6 yıl kesintisiz oralarda kalması için bir çalışma başlattı. Biz sözleşmeli öğretmenliğe daha önce de karşı çıkmıştık. Öğretmen kadrolu olsun. Ama oralarda zorunlu olarak değil de teşvikler vererek tutarsak daha iyi olur. Yani merkezdekilerden fazla para verirseniz tutabilirsiniz. Bir de o bölgedeki çocuklarımızın kazanılması için yeni değil, tecrübeli öğretmenler gönderilmeli.'
Şehitler anısına okul yaptıracaklar
Kayseri'de patlamada şehit düşen askerlere olan minnet borcunun ödenmesi noktasında okul yaptırmak için kolları sıvadıklarını belirten Kalkan; 'Bilindiği üzere 17 Aralıkta çok üzücü bir hadise yaşadık. Hain terör saldırısı sonucunda 16 askerimiz şehit oldu. Cumhurbaşkanımız teröre karşı Milli seferberlik çağrısında bulunmuştu. Biz de eğitimciler olarak hem bu çağrıya destek verme, hem de şehitlerimize olan vefa borcumuzu ödeme anlamında 16 derslikli bir okul yaptırma kararı aldık. Sendika bağış toplayamadığından dolayı da şehitler adına okul yaptırma derneği kurduk. İnşallah arkadaşlarımızın da destekleriyle onların adına yaşatacağız. 16 derslikten oluşacak okulumuzda sınıfların her birisine şehitlerimizin adını vereceğiz. Güzel bir şey olacak. Biz de bundan büyük mutluluk duyacağız.' dedi.
'15 Temmuzun bekçisi, 16 Nisanın 'evet'çisiyiz'
Sözlerinin sonunda referandum sürecine değinen Kalkan; 'Eğitim Bir-Sen olarak Türkiye'nin geleceği, istikrarı için, çocuklarımızın yarınları için 'Evet' diyeceğiz. Birileri referandumdan 'Evet' çıkarsa ülke bölünür diyor. Ama bir bakıyorsunuz ülkenin bölünmesini isteyenlerin tamamı 'Hayır' cephesinde. Bunu anlamak mümkün değil. Yani eğer bu anayasa referandumu ülkeyi bölecekse, bana göre ülkeyi bölmek isteyenlerin 16 Nisanda 'Evet' demeleri lazım. Ama 'Hayır' diyorlar. İnşallah ülkemiz iki başlılıktan kurtulacak. Rejim değişecek deniyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Rejim değil, sistem değişecek.' dedi.
Haber-Foto: Ramazan KARAKUŞ