100. YILINDA İMAM HATİPLER SEMPOZYUMU

Kayseri Gündem Yazarı Vedat Önal 100. Yılında İmam Hatipler Sempozyumunu yazdı. İmam Hatip Liseleri'nin 100 yıllık geçmişinin ele alındığı, 100. Yılında İmam Hatip Liseleri Sempozyumu 23-24 Kasım 2013 tarihinde İstanbul'da yapıldı.

İmam Hatip Liseleri'nin 100 yıllık geçmişinin ele alındığı, 100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslar arası Sempozyumu 23-24 Kasım 2013 tarihinde İstanbul'da yapıldı.

Sempozyuma gerek yurt içinden gerekse yurt dışından birçok bilim adamı katıldı. İki gün boyunca devam eden sempozyumda çok sayıda tebliğ sunuldu. Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı, TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı, ÖNDER'in (İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği) ve Değerler Eğitim Merkezi'nin akademik organizesinde gerçekleşen seminerde, İmam Hatiplerin dünü, bugünü ve geleceği konuşuldu.

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen sempozyuma; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf  Tekin, İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman, yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyen katıldı.

İmam hatip liselerinin kuruluş öyküsünü anlatan sinevizyon gösterimiyle başlayan sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öcal, imam hatip liselerinin bir varoluş mücadelesi vererek bugünlere geldiğini söyledi. Öcal, imam hatip camiasının önlerine konan her türlü duruma karşı ayakta kalmayı başardığını ifade etti.

Daha sonra sırasıyla Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf  Tekin, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve son olarak da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ birer konuşma yaparak sempozyumun önemine vurgu yaptılar. Bu açılış konuşmalarında verilen ortak mesaj İmam Hatip Liseleri'nin birçok badirenin ardından bugünlere geldiğinin vurgusu yapılarak bundan sonra İmam Hatip Liseleri'nin nasıl daha kaliteli bir eğitime kavuşturulması gerektiğinin tartışılması gerektiğinin altını çizdiler.
 

DİLBEROĞLU: 100 YILLIK TARİH BOYUNCA ZORLUKLARLA BUGÜNLERE GELDİK

Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, imam hatip liselerinin 100 yıllık tarih boyunca bazı zorlukları atlatarak Türkiye'nin modernleşme tarihinde bir ayna olarak yer aldığını söyledi. Dilberoğlu, sempozyumdan çıkan verilerle geleceğe yönelik bu okulların nasıl yürüyeceğini amaçladıklarını kaydetti. Bu çalışmanın aslında 2003 yılında düzenledikleri sempozyumun da bir devamı niteliğinde olduğunun altını çizdi.

ESENLER BELEDİYE BAŞKANI GÖKSU: 1 OLAN İMAM HATİPLER 1000 OLDU

Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da konuşmasına, 'Mezunu ve mensubu olmaktan onur duyduğum imam hatip liselerinin 100. yılının, dünü, bugünü ve yarının konuşulacağı böyle bir sempozyuma ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum' diyerek başladı.

Göksu konuşmasına şöyle devam etti: 'Kürsüde bugün buraya çıkanlar imam hatiplerin geleceğini konuşacaklar. 28 Şubat döneminde Sultanahmet Meydanı'nda yapılan o mitingin organizatörlerinden bir tanesiydim. O gün o mitingi organize ederken sokaklara astığımız afişlerde, bu ülkeyi yönetenlere, bu ülkede yaşayanlara, imam hatiplere dokunmayın demiştik. Onlar imam hatiplere dokunarak, imam hatiplerin kapılarını kapatacaklarını düşündüler. Ama bir şeyi hesaba katmadılar ki, bu milletin ve Allah'ın hesabını dikkate katmadan imam hatiplerin kapılarını kapatmaya çalıştılar. Ama, Allah yüreklerde öyle kapılar açtı ki 1 olan imam hatipler 1000 oldu. Biz bugün imam hatiplerin 100 yıllık perspektifini, belki bin yıllık perspektifini konuşacağız' diyen Göksu, sempozyumu düzenleyenlere ve emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına son verdi.

KADİR TOPBAŞ: MİLLETİ MİLLET YAPAN DEĞERLER VARDIR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, milletleri millet yapan değerler olduğunu söyleyerek, imam hatip okullarının önemine dikkat çekti. Topbaş, 'Bin yıllık tarihimiz var. Bu tarih içinde bizim kültürel değerlerimiz, manevi değerlerimiz, inanç dünyamız ve bizim kendi milletimizin öz değerleriyle bütünleşen bir millet olarak, bugün bir Türkiye Cumhuriyeti var. Bir bireyi, bir insanı alıp istediğiniz gibi yönlendirip yetiştirebilirisiniz; ama bir toplumu farklılaştıramazsınız. Her ülke kendi değerleri üzerine ayağa kalkabilir. İşte imam hatiplilerin de bu çerçeve içinde, 100 yıl öncesinden başlayan bu yürüyüşünü görmekteyiz. Yönetimlerin üzerindeki baskısına rağmen milletin eseri olarak, halkın kendi öz desteğiyle gücü yeniden ortaya çıkmıştır' diye konuştu. 

MÜSTEŞAR TEKİN: İMAM HATİPLERE ÖĞRETMEN BULAMIYORUZ

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf  Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı olarak açılan imam hatip liselerine öğretmen bulamadıklarına dikkat çekerek, özellikle bu okullarda eğitimci yetiştirmek konusunda herkesin biraz daha elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MEHMET GÖRMEZ'DEN ÖNEMLİ MESAJLAR VARDI

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: 'Artık var gücümüzle kurumlarımızı gözden geçirmeli, ihtiyaç analizlerimizi daha soğukkanlı bir şekilde ortaya koymalı ve Din-i Mübin-i İslam'ın yüksek gereklilikleri için başta imam hatip okullarımız olmak üzere her düzeyde neler yapmamız gerekiyorsa bütün bunları yerine getirecek bir duruş ve ahlak içinde meseleye el atmalıyız.İslam dünyasının insan yetiştirme düzenini yeniden gözden geçirme mecburiyeti hasıl olmuştur'

Görmez, 'Farklı epistemolojiler, paradigma ve zihniyet yapıları içinde şekillenen insan çeşitliliğinin birbirine karşıt, birbiriyle çatışmaya açık bir evren içinde konuşlanmasına bu toplumun ve Müslüman toplumların tahammülü kalmamıştır'

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 'Artık var gücümüzle kurumlarımızı gözden geçirmeli, ihtiyaç analizlerimizi daha soğukkanlı bir şekilde ortaya koymalı ve Din-i Mübin-i İslam'ın yüksek gereklilikleri için başta imam hatip okullarımız olmak üzere her düzeyde neler yapmamız gerekiyorsa bütün bunları yerine getirecek bir duruş ve ahlak içinde meseleye el atmalıyız' dedi.

Görmez, imam hatip okullarının, kapatmalar, yeniden düzenlemeler, aşağılamalar, dışlamalar, önünü kesmelerle karşılaştığını belirterek, bu okulların artık yeni zamanların ölçülerini, talep ve beklentilerini esas alarak bir yol tutturmaya çalışılması gerektiğini söyledi.

Camilerde, mescitlerde cemaatin önüne geçip imamlık yapmakla sınırlı bir görev tanımıyla hizmet sunmadıklarını vurgulayan Görmez, 'Dini rehberlik alanlarımız hızla çoğalıyor. Artık kendimizi her yerde bulunmak zorunda hissediyor, toplumun kılcallarına varıncaya kadar görev ve sorumluluk içinde gayret etmek istiyoruz. Toplum hızla değişiyor. Değişmek toplumun doğasında var ve biz tüm hizmet birimlerimizle yeni gelişen yapıları dikkate alan bir hassasiyet içinde faaliyetlerimizi temellendirmemiz, güçlendirip seferber etmemiz gerekir. Bu doğrultuda bizim en önemli kaynağımız imam hatip mezunu gençlerimiz olacaktır' diye konuştu.

Görmez, imam hatip okullarının tarihe, kültüre, halka ve millete kattığı değerlerin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

'Milletimizin dini ve manevi hayatına kattığı değer inkar edilemez. Bu okullarımızın devlet-millet bütünleşmesine, toplumsal barışa olan katkısı asla ihmal edilmemelidir. Bu topraklarda din-hayat, din-bilim, akıl-vahiy ilişkisi noktasında eğitim sistemimize çok önemli katkıları olmuştur. Bu topraklarda milletimizin kendi tarihine, kültürüne, medeniyetine, kimliğine bağlı olarak tarih sahnesinde süreklilik kazanmasında olumlu katkıları asla ihmal edilmemelidir. Yurtdışındaki millet varlığımızın asimilasyona uğramaması noktasında bu müesseselerimizin Diyanet İşleri Başkanlığımız ile birlikte yaptığı katkılar unutulamaz. Gönül coğrafyamızla, İslam dünyasıyla olan ilişkilerimizi kurmakta bu okullar ve mezunları önemli köprüler kurmuşlardır.'

GÖRMEZ, 'NİTELİKLİ İNSAN YETİŞTİRMEK GEREKİR'

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Avustralya'ya kadar hemen her coğrafyada Müslümanların kendilerine atfettiği rolün heyecan verici olduğunu ifade ederek, bunu karşılayacak nitelikli insan ihtiyacının yetiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Görmez, yeni ufukların eşiğinde olunduğunu, kadınlar, erkekler, çocuklar ve gençlerle, modern zamanların gramerini, dil ve ahvalini yakalayacak yeni terkiplere, yeni keşiflere, yeni arayışlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Mehmet Görmez, 'Dünyanın bizden beklediği, vatandaşlarımızın bize yüklediği sorumluluklara bakıldığında yapılması gereken açıktır. Artık var gücümüzle kurumlarımızı gözden geçirmeli, ihtiyaç analizlerimizi daha soğukkanlı bir şekilde ortaya koymalı ve Din-i Mübin-i İslam'ın yüksek gereklilikleri için başta imam hatip okullarımız olmak üzere her düzeyde neler yapmamız gerekiyorsa bütün bunları yerine getirecek bir duruş ve ahlak içinde meseleye el atmalıyız' diye konuştu.

'İmam hatip kuşağının güçlendirilmesine herkesin katkı sunması gerekiyor'

Bütün İslam dünyasının, insan yetiştirme mekanizmalarını, düzenlerini yeniden konuşmak ve ele almak durumunda olduğuna işaret eden Görmez, 'İslam dünyasının büyük başkentlerinde, Şam'da, Kahire'de, Bağdat'ta ateşler yükseliyor. İslam dünyasının insan yetiştirme düzenini yeniden gözden geçirme mecburiyeti hasıl olmuştur. Farklı epistemolojiler, paradigma ve zihniyet yapıları içinde şekillenen insan çeşitliliğinin birbirine karşıt, birbiriyle çatışmaya açık bir evren içinde konuşlanmasına bu toplumun ve Müslüman toplumların tahammülü kalmamıştır' değerlendirmesinde bulundu.

Görmez, eğitim, istihdam, ihtiyaç ve yeterlilik gibi konuların derin bir kavrayışla yeni bir müzakereye tabi tutulması gerektiğini, yaşanılan sorunların halledilmesi için imam hatip kuşağının güçlendirilmesine herkesin katkı sunması gerektiğini sözlerine ekledi.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BOZDAĞ'DAN DA TARİHİ MESAJLAR

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, katıldığı '100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu'nda, 'Diyanet bu ülkenin birliğinin beraberliğinin çimentosu olan kuruluşlarımızdan bir tanesidir. Daha iyileştirmek, daha imkanlı kılmak, daha güçlendirmek için bizim bu konularda adım atmamız lazım' dedi.

Sempozyumda konuşma yapan Bekir Bozdağ, 'İlahiyat Fakültesi mezunu imam olmuş, sonra Milli Eğitim'in sınavlarını kazanmış öğretmen olmuş. 3 bin civarında görevli böyle yetişmiş. Biz buna, 'Sen öğretmenliğe geçme' mi diyelim? Üniversitelerde asistanlık sınavını kazanmış, üniversiteye geçecek bu çocuklara sakın, 'Siz üniversiteye geçmeyin' mi diyelim. Diyanette görev aldı diye birisi bu devletin başka kurumlarına geçerse veba mı bulaştıracak oralara? Diğer kurumlardan birisi geçtiğinde sorun olmuyor da neden Diyanet'ten birisi geçtiği zaman hala Türkiye'nin siyasetinde bütün partilere göre sorun olarak değerlendiriliyor? Bu, kendi ülkesinde din eğitimi almış insanlardan korkan hastalıklı bir zihniyetin hala virüs gibi yaşadığının göstergesidir. Onun için de bunların sorulmadığı bir Türkiye iklimi oluştuğu zaman emin olun her şeyin daha güzel olacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır' dedi.

Bekir Bozdağ, diyanetin bu ülkenin çimentosu olduğuna dikkat çekerek, 'Diyanet bu ülkenin birliğinin, beraberliğinin çimentosu olan kuruluşlarımızdan bir tanesidir. Daha iyileştirmek daha, imkanlı kılmak, daha güçlendirmek için bizim bu konularda adım atmamız lazım' diye konuştu.

Yazımızın bu bölümünü burada noktalarken oturumlarda ele alınan konulara ve özellikle de Hayrattin Karaman hocanın açılış sunumunu yarın ele almanın faydalı olacağını düşünüyorum. Vesselam…(V.Ö.)

Bakmadan Geçme