'Yöresel Ürünler' fuarlarına esnaflardan tepki
Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Lokantacılar ve Pastacılar Odası başta olmak üzere esnaflar, dört ayda bir 'Yöresel Ürünler' adı altında düzenlenen fuara tepki gösterdi.
Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Ahmet Övüç, 'Yöresel Ürünler' adı altında düzenlenen fuarların kente ekonomik açıdan bir fayda sağlamadığını, aksine tüketicinin mağdur olduğunu söyledi.
'Yöresel fuar diyorlar ama Kayseri için manası yok'
Yöresel Ürünler Fuarları hakkında görüşlerini bildiren Başkan Övüç, bu tür fuarların kente bir katkısı olmadığını ifade ederek vatandaşların yerli esnaflardan alışveriş yapması gerektiğini söyledi. Fuarlardan alınan ayıplı ürünlerin telafisinin olmadığını ancak kentin yerli esnafından yapılan alışverişlerde bunların telafisinin yapılabildiğini de sözlerine ekleyen Övüç konuşmasını şöyle sürdürdü;
'Kayseri'de birkaç tane yöresel ürünler fuarımız kuruluyor. Her sene birkaç sefer tekerrür ediyor. Yöresel Ürünler Fuarı diyorlar ama Kayserimize ekonomik açıdan bir mana ifade etmiyor. Buradaki arkadaşlarımızın çoğu dışarıdan geliyor, bazıları da çoğu malzemeleri buradan alıp satıyorlar. Yöresel ürünler adı altında buradaki esnaf ve sanatkarımıza zarar veriyor. Bizim bildiğimiz yöresel ürünler fuarıysa eğer bizde fuar 3-4 gün olur. Burada 10-15 gün bir satış yapılıyor. Geçenlerde bir arkadaşımız 'Trabzon yağı aldım' diye bana geldi, 'İçinden katma yağı çıktı' dedi. Buradaki yerli esnaf ve sanatkarımızdan alışveriş yapıldığı zaman iadesi veya telafisi mümkün. Ama orada adam satışa geliyor, satışını yapıp bitirdikten sonra çekiyor, gidiyor. Bunu değiştirme de yenileme de imkanımız yok. Bu tür fuarların Kayseri'ye pek büyük bir katkısı yok, getirisi yok götürüsü var. fuar adı altında alışverişler yapılıyor, Kayseri'de dönecek paralarımız dışarıya gidiyor. Buradaki fuarın amacı birkaç kişiye fayda sağlıyor. Bu faydadan dolayı bu arkadaşlar geliyor, geçen yıllar da bunun tartışmasını zaman zaman yaptık, düzgün mal satılmıyor. Görevlileri göreve davet ediyoruz. Hijyene dikkat edilmesi, ne olduğu belli olmayan malların malların satılmaması için bu hadisedeki görevli arkadaşlarımızı göreve davet ediyoruz. Tabi ticarete manilik yok, bunu bazı arkadaşlarımız düzenliyor ama Kayseri halkından şunu rica ediyorum, eskiden fuarımız vesaire yoktu, esnafımızdan alışveriş yapmasını, bu tür şeylere itibar edilmemesini istiyorum.'
'Hijyenik koşullar gıda satışına uygun değil'
Lokantacılar ve Pastacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aydemir ise, fuardaki mevcut düzenin hijyenin sağlanması bakımından gıda satışına uygun olmadığını savundu. Aydemir, 'Yöresel ürünlerle alakalı fuarlar düzenleniyor zaman zaman. Tahmin ettiğim kadar hep 4 ayda 1 düzenleniyor. Şehrimiz için aslında iyi oluyor. Ama tabi ki şunu da biz bekleriz, hijyen kurallarından, temizliğine, o yörenin ürünlerine uygun ürünü mü buna kanaat getirmek istiyoruz. Biz burada görevlileri, görev başına davet ediyoruz. Kayseri'de işletmeciler olarak bizden hijyen kurallarına uymamız ve başka kurallara uymamız isteniyor. Ama düzenlenen bu fuarlarda hijyen dahil diğer kurallara uyulmadığını görüyoruz. Hep tozun toprağın içerisinde, açıkta, hiçbir önlem alınmadan sağlıksız koşullarda alışveriş yapılmakta. Evet, biz buna burada doğa da, yöresel şeylere karşı değiliz. Ama bunlarında bir kriterlerinin takip edilmesi gerektiğine düşünüyorum. O yüzden görevlileri, yetkilileri göreve davet ediyorum. İnsan sağlığını tehdit edecek şekilde açıkta gıda satılmasına karşıyız. Onun için Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkililerimiz başta olmak üzere diğer yetkililerden bizden istedikleri kriterleri burada da uygulanmasını talep ediyoruz' diye konuştu.
'İsminden dolayı halkta sempati uyandırıyor ama bu bir pazarlama tuzağı'
Bazı esnafların Yöresel Ürün Pazarına dair görüşleri ise şu şekilde: Esnaf Cuma Tan: 'Yöresel ürünler fuarı ile ilgili sıkıntılarımız var. Dışarından adı sempatikte gelse fuarda satılan ürünlerin yöresel olmaktan ziyade esnafın elinde kalan, son kullanma tarihi bitmeye yakın ürünleri elden çıkartmak için tezgahlanmış bir sistem. Oradaki ürünlerin çoğunun yöresel olmadığını çok iyi biliyoruz. Adamların işi o olmamasına rağmen zeytin satanlar, peynir satanlar var. Ellerinde kalan 1 yıllık incirleri orada insanlara daha cazip fiyatlara veriyorlar. Alana da memnuniyet vermiyor, şikayetleri de çokça duyuyoruz. İsminden dolayı halkta sempati uyandırıyor ama bunu bir pazarlama tuzağı olduğunu düşünüyorum.'
'Haksız rekabet oluşturuyor'
Esnaf Bekir Çatalbaş: 'Rekabet güzel bir şeydir ama burada haksız rekabet olduğunu düşünüyorum. Biz burada ticaret yapıyoruz. dükkan kiramız, vergimiz, çalışanlarımızın maaşı ve sigortası gibi masraflarımız varken orada tezgah açanların bu masrafları yok. Biz burada haftalık 50 kilo pastırma satarken adam fuarda geliyor 3 günde 100 kilo pastırmayı satıp gidiyor. Ne vergisi var ne gideri var. Bu fuarlarda 3 gün içerisinde satıyor ve çekip gidiyor.'
'Bizden alıyorlar, yöresel ürün siye satıyorlar'
Esnaf Mustafa Eğilmez: 'Bu fuarlarda satılan ürünlerin hiçbiri yöresel değil. Köyden gelen ürünlere yöresel denir. Adam benden gelip cevizi alıyor, balı alıyor, kaşarı alıyor ve oraya götürüp tezgahta yöresel ürün diye satıyor. Bunun neresi yöresel. Hiç alakası yok. Esnaftan topluyorlar, oraya götürüp ürün diye satıyorlar. Yöresel olunca köylünün kendi yapıp kendinin gelip satması gerekiyor. Burada vergi yok, denetleme yok. Bu fuarlar esnafa çok büyük zarar veriyor.'
'Yöresel fuar diyorlar ama Kayseri için manası yok'
Yöresel Ürünler Fuarları hakkında görüşlerini bildiren Başkan Övüç, bu tür fuarların kente bir katkısı olmadığını ifade ederek vatandaşların yerli esnaflardan alışveriş yapması gerektiğini söyledi. Fuarlardan alınan ayıplı ürünlerin telafisinin olmadığını ancak kentin yerli esnafından yapılan alışverişlerde bunların telafisinin yapılabildiğini de sözlerine ekleyen Övüç konuşmasını şöyle sürdürdü;
'Kayseri'de birkaç tane yöresel ürünler fuarımız kuruluyor. Her sene birkaç sefer tekerrür ediyor. Yöresel Ürünler Fuarı diyorlar ama Kayserimize ekonomik açıdan bir mana ifade etmiyor. Buradaki arkadaşlarımızın çoğu dışarıdan geliyor, bazıları da çoğu malzemeleri buradan alıp satıyorlar. Yöresel ürünler adı altında buradaki esnaf ve sanatkarımıza zarar veriyor. Bizim bildiğimiz yöresel ürünler fuarıysa eğer bizde fuar 3-4 gün olur. Burada 10-15 gün bir satış yapılıyor. Geçenlerde bir arkadaşımız 'Trabzon yağı aldım' diye bana geldi, 'İçinden katma yağı çıktı' dedi. Buradaki yerli esnaf ve sanatkarımızdan alışveriş yapıldığı zaman iadesi veya telafisi mümkün. Ama orada adam satışa geliyor, satışını yapıp bitirdikten sonra çekiyor, gidiyor. Bunu değiştirme de yenileme de imkanımız yok. Bu tür fuarların Kayseri'ye pek büyük bir katkısı yok, getirisi yok götürüsü var. fuar adı altında alışverişler yapılıyor, Kayseri'de dönecek paralarımız dışarıya gidiyor. Buradaki fuarın amacı birkaç kişiye fayda sağlıyor. Bu faydadan dolayı bu arkadaşlar geliyor, geçen yıllar da bunun tartışmasını zaman zaman yaptık, düzgün mal satılmıyor. Görevlileri göreve davet ediyoruz. Hijyene dikkat edilmesi, ne olduğu belli olmayan malların malların satılmaması için bu hadisedeki görevli arkadaşlarımızı göreve davet ediyoruz. Tabi ticarete manilik yok, bunu bazı arkadaşlarımız düzenliyor ama Kayseri halkından şunu rica ediyorum, eskiden fuarımız vesaire yoktu, esnafımızdan alışveriş yapmasını, bu tür şeylere itibar edilmemesini istiyorum.'
'Hijyenik koşullar gıda satışına uygun değil'
Lokantacılar ve Pastacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aydemir ise, fuardaki mevcut düzenin hijyenin sağlanması bakımından gıda satışına uygun olmadığını savundu. Aydemir, 'Yöresel ürünlerle alakalı fuarlar düzenleniyor zaman zaman. Tahmin ettiğim kadar hep 4 ayda 1 düzenleniyor. Şehrimiz için aslında iyi oluyor. Ama tabi ki şunu da biz bekleriz, hijyen kurallarından, temizliğine, o yörenin ürünlerine uygun ürünü mü buna kanaat getirmek istiyoruz. Biz burada görevlileri, görev başına davet ediyoruz. Kayseri'de işletmeciler olarak bizden hijyen kurallarına uymamız ve başka kurallara uymamız isteniyor. Ama düzenlenen bu fuarlarda hijyen dahil diğer kurallara uyulmadığını görüyoruz. Hep tozun toprağın içerisinde, açıkta, hiçbir önlem alınmadan sağlıksız koşullarda alışveriş yapılmakta. Evet, biz buna burada doğa da, yöresel şeylere karşı değiliz. Ama bunlarında bir kriterlerinin takip edilmesi gerektiğine düşünüyorum. O yüzden görevlileri, yetkilileri göreve davet ediyorum. İnsan sağlığını tehdit edecek şekilde açıkta gıda satılmasına karşıyız. Onun için Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkililerimiz başta olmak üzere diğer yetkililerden bizden istedikleri kriterleri burada da uygulanmasını talep ediyoruz' diye konuştu.
'İsminden dolayı halkta sempati uyandırıyor ama bu bir pazarlama tuzağı'
Bazı esnafların Yöresel Ürün Pazarına dair görüşleri ise şu şekilde: Esnaf Cuma Tan: 'Yöresel ürünler fuarı ile ilgili sıkıntılarımız var. Dışarından adı sempatikte gelse fuarda satılan ürünlerin yöresel olmaktan ziyade esnafın elinde kalan, son kullanma tarihi bitmeye yakın ürünleri elden çıkartmak için tezgahlanmış bir sistem. Oradaki ürünlerin çoğunun yöresel olmadığını çok iyi biliyoruz. Adamların işi o olmamasına rağmen zeytin satanlar, peynir satanlar var. Ellerinde kalan 1 yıllık incirleri orada insanlara daha cazip fiyatlara veriyorlar. Alana da memnuniyet vermiyor, şikayetleri de çokça duyuyoruz. İsminden dolayı halkta sempati uyandırıyor ama bunu bir pazarlama tuzağı olduğunu düşünüyorum.'
'Haksız rekabet oluşturuyor'
Esnaf Bekir Çatalbaş: 'Rekabet güzel bir şeydir ama burada haksız rekabet olduğunu düşünüyorum. Biz burada ticaret yapıyoruz. dükkan kiramız, vergimiz, çalışanlarımızın maaşı ve sigortası gibi masraflarımız varken orada tezgah açanların bu masrafları yok. Biz burada haftalık 50 kilo pastırma satarken adam fuarda geliyor 3 günde 100 kilo pastırmayı satıp gidiyor. Ne vergisi var ne gideri var. Bu fuarlarda 3 gün içerisinde satıyor ve çekip gidiyor.'
'Bizden alıyorlar, yöresel ürün siye satıyorlar'
Esnaf Mustafa Eğilmez: 'Bu fuarlarda satılan ürünlerin hiçbiri yöresel değil. Köyden gelen ürünlere yöresel denir. Adam benden gelip cevizi alıyor, balı alıyor, kaşarı alıyor ve oraya götürüp tezgahta yöresel ürün diye satıyor. Bunun neresi yöresel. Hiç alakası yok. Esnaftan topluyorlar, oraya götürüp ürün diye satıyorlar. Yöresel olunca köylünün kendi yapıp kendinin gelip satması gerekiyor. Burada vergi yok, denetleme yok. Bu fuarlar esnafa çok büyük zarar veriyor.'