• Haberler
  • Gündem
  • Allah CHP'ye fırsat vermesin, büyük de görev vermesin

Allah CHP'ye fırsat vermesin, büyük de görev vermesin

TGRT Haber'de Ahmet Sözcan'ın konuğu olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, CHP'ye ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. "Gelecek sistem meclisin bağımsız bir şekilde yasa yapmasını sağlıyor" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Meclis asli fonksiyonuna kavuştuğu bir duruma gelecek. Onun için işlerine gelmiyor bunların.

Milletvekillerinin sayısını artıran CHP. Nüfus 80 milyona çıkmış, temsil için 50 kişilik sayının artmasının hiçbir mahsuru yok" dedi.
Milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasının eleştirilmesini değerlendiren Bakan Özhaseki, "Allah CHP’ye fırsat vermesin, büyük de bir görev vermesin. Sadece oturduğu bir katiplik görevinden bile kullanabilecekleri yerde devletin imkanlarını sömürür gibi kullanıyorlar. 600 sayısı hiç de çok değil, 50 sayılık artış israf değil.
90’lı yıllarda vekil sayısını 100 kişi artıran yine kendileri. Mahmut Tanal’ın seçilme yaşı 18’e insin diye kendi teklifi var. ‘Bunlar erken emekli olacak, çocukları emekli olacak’ diye eleştiriyorlar. Benim babam şapkacıydı manifaturacılığa başladı. Büyükşehir Belediye Başkanımızın mesleği terzilik, Talas Belediye Başkanımızın babası bakkaldı. Bizim Elitaş’ın babasının sanayide dükkanı vardı tamirciydi. İçimizde bir paşa bebesi yok. Saraylarda yetişmiş insanlar değiliz" dedi.

"Kılıçdaroğlu'nun beşikte yatan torunu sigortalı olabiliyor"
Kılıçdaroğlu’nun beşikte yatan torunu bir anda sigortalı olabiliyor. Aile içinde babadan dededen habersiz beşikte yatan çocuk çalışıyor gibi görünüyorsa düzgün olmama ya eşinde, ya çocuğunda ya da kendindedir. Dönüp bizlere bunu söyleyenin kedine dönüp bakması lazım" diye konuştu.
Belediye Başkanlığı döneminde Kılıçdaroğlu ile arasında yaşananları anlatan Bakan Özhaseki, "Bize 'yalan söyledi' diyorlar, benim belediye başkanlığım döneminde o kadar yalan söylüyordu ki. Ömrümde gördüğüm en yalancı adam bu demiştim. Bu serçe gibi daldan dala atlıyor ve durmadan yalan söylüyor dedim. Savcılığa versin ve ispatlayayım diye söyledim bunu. Bir siyasetçi için en önemli şey güvendir. Savcılık benden savunma istedi ve tek tek yazdım. Yalanlarını sıraladım ve belgeleriyle verdim. Savcılık 6 ay kadar inceledi ve hakikaten yalan söylemiş ve savcılık suçsuzsun dedi.
Bir lider niye yalan söyler. Bu şaşkınlık alameti. Deniz Baykal 'Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın' dedi. CHP'li Hüsnü Bozkurt, 'denize dökeriz' diye açıklama yaptı. İçlerinde sapkın tarafları da var bunların. Bu şaşkınlık ve dara düşmenin getirdiği aciz alametleri. Bu son günlerde vatandaşın bunların söylediği yalanları anlayıp evete doru yönlenmesinden kaynaklanıyor" diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu yeni kapıda darbeyi lanetlediği gün veya bu gün yalan söylüyorsun"
TGRT Haber'de Ahmet Sözcan'ın darbe girişimi gecesi yaşananlarla ilgili sorduğu soruya ise Bakan Özhaseki, "Şimdi kontrollü darbe diyorlar. Niye o zaman Yenikapı'ya gittiğinde bunu söylemedin? Darbeyi Yenikapı'da lanetlediğin gün veya kontrollü darbe dediğin bu gün yalan söylüyorsun. Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu uçakta iki müsteşar yardımcım var. İndiklerinde tankları görürler. Telefon görüşmelerinden sonra tanklar çekilir ve Kılıçdaroğlu Bakırköy Belediye Başkanının evinde kalmış" diyerek şu şekilde konuştu:
"5 dakika kadar telefon trafiği devam etmiş. Heyecanlı heyecanlı bir yerlere hava alanından çıkmak istediklerini söylemişler. Tanklar çekildikten sonra çıkıyor. Tank ayağına kadar gelmiş çıksana, bir kahramanlık yapsana hadi.
249 kardeşimi şehit olmuş, gazilerin evine gittik ve her birinden ağlayarak ayrıldık. O şehitlerin gazilerin hatırına ne olur bunu söyleme. O insanlar kurşunlara karşı vücutlarını siper etmişler ülkelerini korumuşlar. Bu nasıl bir kontrollü darbe olacak. Kontrollü darbede insanların üzerine bomba atılır mı? Meclis bombalandı. Böyle bir şeye kontrollü darbe demek, içine düştükleri bunalımdan kaynaklanıyor. Evet’e doğru gidiyor. Evet’i engellemeye çalışıyorlar.

"Kemal Bey'i haklı bulan insan görmedim"
Biz akşama kadar sahadayız. İnsanlarla el sıkıştım, soruları cevaplıyoruz. Bir tane bile Kemal Bey’i haklı bulan insan görmedim.
Allah kimseyi Kemal Bey’in durumuna düşürmesin tiye alınan bir insan oldu. CHP’liler artık bu seçimi hayat memat meselesi gibi görüyorlar. Biz seçimi Türkiye’yi yüceltecek en önemli adımı attığımıza inanıyoruz.
Vatandaşa güvendiğimiz için bütün yetkiyi vatandaşa devrediyoruz. İhtilaller devri, bakan satın alma dönemi kapatılıyor. Zayıf oylarla iş başına gelme dönemi kapanıyor. Bütün bunlar CHP’ye ağır geldiği için keskin sözlerle bu işi çevirebilir miyiz diye çalışıyorlar.
Kavgalı sistem yürümüyor. Yürüyorsa Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız arasındaki muhabbetten dolayı yürüyor.
Türkiye zayıf iktidarlar döneminde hep küçülmüştür. Menderes, Özal ve AK Parti döneminde Türkiye Avrupa’daki büyümeye nazaran iki misli büyümüştür. O zaman bizim güçlü bir sisteme geçmemiz lazım.
Vesayetçi yapı artık tarihe karışması lazım. AK Parti döneminde de o kadar darbe girişim var ki onun da toprağa gömülmesi lazım.
16 Nisan seçimlerini bütün seçimlerin anası gibi görüyorum. Yurt dışında ne kadar FETÖ’cü örgüt varsa Türkiye’nin aleyhinde çalışıyorlar. PKK’lılar da aynı şekilde. Avrupa birliği ülkeleri de suretlerini aşikar ettiler. İnşallah 16 Nisan’da çıkacak güçlü bir evet ile güçlü bir Türkiye çıkacak. Türkiye’nin önü açılacak. Söz ve yetki millette, millet kendi yetkisini niye kullanmasın?"

Bakmadan Geçme