Alimlerimizden yararlanmalıyız

Anadolu Platformu, Gaziantep Üniversitesi ve Diyanet İşleri Başkanlığının ortak düzenlediği “Toplumsal Sorunların Çözümünde Alimlerin Sorumluluğu Çalıştayı” Gaziantep’te yapıldı. 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen ve iki gün süren çalıştayın ilk günkü oturumları Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış oturumunu Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat yönetti. Çalıştayda, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir, Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, GAÜN İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehmus Demir, Dünya Alimler Birliği Türkiye Temsilcisi Abdulvahap Ekinci, MEDAV Başkanı Tayyip Elçi, Kayseri İl Müftüsü Şahin Güven Program Koordinatörü ve GAÜN İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mahmut Çınar da birer konuşma yaptı. Çalıştay’a Türkiye'nin çeşitli yerlerinden alimler, akademisyenler, müftüler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir yaptığı konuşmada "Düşmanımız, tüm farklılıklarımızla beraber coğrafyamızda her türlü katliamı, her türlü ötekileştirmeyi yaşatırken; biz ayrılıkları değil, yeniden kardeşliği, birliği ve beraberliği öncelemeli, İslam’ın adaletinin hakim olduğu o kadim adalet devletlerimizin hükmü altında selam yurtlarını inşa etmeliyiz." dedi.
Aldemir, Anadolu'da İslam’ın merhametinin ve adaletinin bulunduğunu belirterek, Gaziantep'in bu ensarlığını Suriyeli sığınmacılar konusunda ortaya koyduğunu söyledi.
Müftü Güven: Yeni bir inşa hareketi lazım
Kayseri İl Müftüsü Şahin Güven de çalıştayda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Kapalı devre ilmi müzakereler ve istişareler yapmak zorundayız. Yeni bir inşa hareketi için medrese, ilahiyat gibi eğitim kurumlarımızı eleştiriye tabi tutmalıyız. Suçu hep ötekinde arama hastalığından kurtulmalıyız. Islah hareketi başlatmalıyız. Bunun için dünyadaki diğer örnekleri görmek durumundayız. Bölgedeki medreselerimizin kendi aralarındaki diyaloğu ne kadardır, bunu değerlendirelim. Ayrıca yine Karadeniz Bölgesi’nde birçok medrese geleneğimiz var. Bu da ülke içinde, kendi aramızda ne kadar irtibatsız olduğumuzu ortaya koyuyor. Özellikle Hint Alt Kıtası’ndaki medrese çalışmalarından çok fazla istifade edeceğimiz şeyler olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple ekipler halinde gezerek hem birbirimizi, hem de yurtdışındaki bir kısım medrese eğitimi veren yerleri görmeliyiz. Kendimizin eksilerini artılarını görebilmeliyiz. Burada geçmişinde medrese eğitimi görmüş ilahiyat fakültesi hocalarımıza büyük iş düşüyor.
Toplumumuzun alimlerimizden istifade edebilmesi için sadece dört duvar arasında öğrenci yetiştirmek değil, aynı zamanda camilerimizden, kürsülerimizden, hutbe ve vaazlarımızdan istifade sağlanmalı. Bu konuda Diyanetimiz de bir çalışma başlatmalı. Hocalarımızdan istifade etmemiz için ille de Diyanet’te çalışmalarına gerek yok.”

Haber: M. Furkan Şahin