Alevi gruplarla ilgilenin
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 17'si tutuklu 71 iş adamı hakkındaki iddianamenin detayları ortaya çıktı. ERÜ eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Külahlı "Şerif Ali Tekalan hoca, 1990'lı yıllarda 'Hocadan emir geldi, Alevi gruplarla ilgilenin" diyordu." dedi.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 316 sayfa ve 22 klasör ekten oluşan iddianame kapsamında 71 sanık, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanacak.
"Şerif Ali hoca beni Fatih Üniversitesine göndermek istedi"
- "Hocadan emir geldi, Alevi gruplarla ilgilenin"
- "Akın Öztürk'ün iki hareketi bende şüphe uyandırdı"
Şüphelilerin örgütsel bağlantıları ve eylemlerinin tek tek açıklandığı iddianamede, sanıklardan görevinden ihraç edilen Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Külahlı hakkındaki tanık beyanları ve deliller de yer aldı.
Gizli tanık "Ali Dağ" ifadesinde, Prof. Dr. İsmail Külahlı'nın örgütün üst düzey üyelerinden olduğunu ileri sürdü.
Bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan Ö.F.B. de Külahlı'nın, örgütün Kayseri imamlarından olduğunu öne sürerek, "Himmet toplama, para yardımında bulunmada etkindir. Karar vericiler arasında bulunan imamlardandır." bilgisini verdi.
Külahlı'nın evinde yapılan aramada ise Fetullah Gülen'in "Bir Kırık Dilekçe" isimli kitabı ele geçirildi.
Bank Asya kayıtları üzerinde bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu da Külahlı'nın Bank Asya'daki hesabına 2013 Aralık ayında 4 bin 317 lira, 2014 yılı ocak ayında bin 823 lira, şubat ayında bin 830 lira yatırdığı, ayrıca eşi adına da aynı bankada hesabın bulunduğu tespit edildi.
Külahlı, sorgu hakimliğindeki ilk ifadesinde, silahlı terör örgütüyle hiçbir bağlantısı olmadığını, imamlıkla da ilgisinin bulunmadığını savundu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirten Külahlı, "Ben sadece WhatsApp kullanırım. Bazen hastalarım yemek daveti yapardı, onlara katılırdım. Ben kesinlikle himmet ya da her ne nam adı altında olursa olsun para toplamadım, hiç kimseyi tanımıyorum, ayrıca ben Pensilvanya'ya hiç gitmedim ancak Amerika'ya Boston'a seminer amaçlı gidiyordum, bu 16 sene önceki bir olaydır, ondan sonra hiç gitmedim." dedi.
Külahlı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 1 Aralık 2016'da alınan ifadesinde ise 1985 yılında tıp fakültesinden mezun olduğunu ve 1988 yılında Tıpta Uzmanlık Sınavını (TUS) kazanarak Kayseri'ye Erciyes Üniversitesine geldiğini anlattı.
Kazandığı bölümün sorumlusunun o dönem Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan (Eski Fatih Üniversitesi Rektörü, FETÖ çatı davası, KPSS sorularının sızdırılması ve Futbolda şikede kumpas gibi davaların sanığı) olduğunu ifade eden Külahlı, şunları kaydetti:
"Bu kişi hem bölümde hem de şehirde bir nevi sorumlu gibiydi. Fetullah Gülen örgütü içerisinde yer alırdı. O dönem Kayseri'nin il imamıydı. Her şey ondan sorumluydu. Dönemin valisiyle bile çok rahatlıkla görüşürdü. Herkes ile rahat görüşürdü. Bu süreç içerisinde diğer asistanların süresinin dolması ve görevden ayrılmaları nedeniyle ben bir anda baş asistan oldum. Tüm işleri ben yürütüyordum. Bir nevi Şerif Ali hocanın sağ kolu olarak kendimi hissetmeye başladım. Bu şekilde değerlendirmeler yapıldı. Şerif Ali hoca beni Fatih Üniversitesine göndermek istedi fakat ben kabul etmedim. Şerif Ali hoca FETÖ örgütünün Kayseri il imamıydı. 1995 yılına kadar bu şekilde devam etti. Bu kişinin TÜBİTAK üyeliği, YÖK üyeliği vardı. Devlet bürokrasisi ile rahatlıkla görüşüyordu."
Külahlı, 2001'de özel muayenehane açtığını, Tekalan'ın da "Kayseri'den ayağını çektiğini" ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Bundan sonraki yapılanma ile ilgili benim bir bilgim yoktur. Şerif Ali hocanın anlattıkları kadarıyla Kayseri'nin ilk örgüt imamının Prof. Dr. Yusuf Erdoğan olduğunu ve buradan Konya'ya gittiğini duydum. Şerif Ali Tekalan hocanın örgüt imamı olarak bulunduğu dönem içerisinde Ahmet Bakırdöven, Boydaklar, Necmi Somtaş, Mustafa Özkeçeciler, Halit Gazezoğlu, Mehmet Çetin, Musa Birdağ, İlhan Miraboğlu, Akif Ulubaş, Abdurrahman Haskaraman, Seyit Sevgin, İsmail Talhaoğlu, Mehmet Doğançay, Ahmet Türkmen, Ahmet Keleş ve Mehmet Yıldız'ın örgüt içerisinde aktif olduklarını ve örgütün Kayseri yapılanmasında rol aldıklarını biliyorum. Bunlar örgütün Kayseri'deki ilk yapılanmasında, yerleşmesinde etkin görev alan isimlerdir. Bu kişiler, yurtlar, dershaneler ve evler açmışlardır. Şerif Ali Tekalan hoca ile birlikte hareket etmişlerdir. Tekalan'dan sonra Sezai isimli Afyonlu bir hoca örgüt imamı olarak atanmıştır. Bu kişiden sonra Ünal isimli bir kişi atanmıştır. Daha sonra ise Sıddık isimli kişiyi duydum. Şerif Ali Tekalan 2010 yılında iki-üç defa beni Fatih Üniversitesine davet etmişti. Ben yine bu daveti reddettim. Bu dönem örgütün en güçlü olduğu dönemdi. Ben bunlarla bulaşmak istemediğim için bu teklifi reddettim."
Tekalan'ın, Gülen'in bazı mesajlarını kendilerine aktardığını öne süren Külahlı, "Şerif Ali hoca, 1990'lı yıllarda 'Hocadan emir geldi, Alevi gruplarla ilgilenin" diyordu." dedi.
Kayseri eşrafının Şerif Ali Tekalan'dan dolayı kendisini tanıdığını ve FETÖ'cü olarak bildiğini vurgulayan Külahlı, "Mehmet Yıldız, benden telefonla randevu istedi. Ben de bunların çalışma sistemini bildiğim için 'Eğer para isteyeceksen gelme, ben kime para vereceğimi bilirim, çay içmeye geleceksen buyur' dedim. Telefonu bu şekilde kapattım. Yaklaşık 10 yıldır da herhangi bir bağış yapmadım." dedi.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura üyesi Akın Öztürk'ü de tanıdığını aktaran Külahlı, "15-16 yıl önce eşimin akrabası olan Tümgeneral Süleyman Arıkan'ın Kayseri'de görev yapması ve silsile şeklinde gelen komutanların tanıştırılması sebebiyle Akın Öztürk ile tanışıklığımız olmuştur. Dilekçemde belirttiğim gibi birtakım tedaviler uyguladım. Kendisini Gümüşhaneli vatanperver bir insan olarak tanıyordum. Bu süreç içerisinde iki hareketi bende şüphe uyandırmıştır. Bunlardan birisi Hacı Boydak'ın 'Akın Öztürk'ün bir dolmuş ile gizli bir şekilde evine geldiğini' beyan etmesi, diğeri ise bir konuşmasında Fetullah Gülen'e olan hayranlığını hissetmemdir. Darbeden bir, 1,5 ay önce Akın Öztürk Kayseri'ye gelmişti. 12. Ana Üs Komutanı Cemal Paşa beni de yemeğe davet etmişti. Bu davete Ali Ergin hocamla birlikte katıldım. Bu görüşmeden daha öncesinde Şubat ayında Akın Öztürk tekrar Kayseri'ye gelmişti. Yine aynı şekilde yemekte toplandık." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 10-16 yıldır bu yapı içerisinde yer almadığını savunan Külahlı, şunları kaydetti:
"Bağış, yardım, himmet vermedim. Çocuklarım bunların okullarında ve yurtlarında kalmadı. Bank Asya'da hesabım yoktur. ABD'ye yaklaşık 16 yıl önce gittim. FETÖ lideri ile kesinlikle görüşmedim. Benim kızım Ayşegül Külahlı'nın Melikşah Üniversitesindeki yüksek lisans ve iş talebi reddedilmiştir, Boydaklar'a yaptığı iş talebi reddedilmiştir. Suçlamaları kabul etmiyorum."
İddianamede, Prof. Dr. İsmail Külahlı hakkında yapılan değerlendirmede ise "Şüphelinin FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde aktif olarak yer aldığı, örgüt yöneticileri ve üyeleri ile irtibatlı olduğu (firari olan Şerif Ali Tekalan, Akın Öztürk, Mehmet Yıldız, Necmi Somtaş, Halit Gazezoğlu gibi), örgütün mütevelli toplantılarına katıldığı, örgütten almış olduğu talimatla Bank Asya'ya kendi ve eşi adına para yatırdığı, örgütsel dokümanları örgütten aldığı talimatla evinde bulundurduğu, bu şekilde çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk gösteren eylemleri ile silahlı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılmıştır." görüşüne yer verildi.