Akit Gazetesi'nden Erciyes Plajına eleştiri
Erciyes'in 2 bin 200 rakımlı plajında soyunacaklar!..
Sabah kalkıp güne besmeleyle başlıyoruz ki, hayırlı ve bereketli olsun. Yeni bir güne başlarken ki ‘şükrümüz’, hayır yolunda ‘iyi’ insanlarla karşılaşma temenni ve duasına karışıyor. Ahiretin tarlası olan ‘üç’ günlük dünya âleminde, ne ekersek, nasıl yaşarsak, ‘ebedi’ hayatta onu biçeceğiz ya! ‘Tan’ yerinin ağarması, sabah namazı sonrası güneşin doğuşuna doğru kuş seslerinin birbirine karıştığı vakte hiç denk geldiniz mi! Özelikle büyükşehirlerde, belirlenen süreden sonra dünya telaşı ve hareketliliği, araç ve insan sesleri bir anda kuş seslerini bastırıyor. O anda anlıyoruz ki, sessizlik-fanilik yerini, ‘koşuşturmayla’ başlayan acımasızlık-hırs-rekabet dönüşüyor. Bir yerde oturup, nefsin kamçıladığı bu ‘doyumsuzluğu’ acıyarak izleme gereği duyuyoruz. Mezarlıklar suali geliyor aklımıza; ‘Mevki makam ayırt etmeksizin, selamünaleyküm diyerek, dünya misafirliği tamamlayanlara dönüp sorun bakalım, hangisi işini tamamlayıp gitmiş’. Alacağımız cevap, tek kelimeyle ‘hiç birimiz’ olacağından emin olabilirsiniz…
AKILLARA ‘ZİYAN’ BİR PROJE
Tüm bu duygular içerisinde oturduğumda bilgisayarımızın başına. Bari ‘Cuma’ günleri içimizi karartmayan bir yazı yazsak, dedik. Bu bizim elimizde olmuyor maalesef. Madem ‘bildiğimizden mesulüz’, madem ‘bilgimizin sadakasını vermeye’ niyetliyiz, ajanslara düşen bir haber daha içimizi acıtıyor, yüreğimizi dağlıyor. Anadolu Ajansında yer alan ‘Erciyes’te plaj voleybolu’ haberinin görünce, spor adı altında geçmişte yaşanan-yaşatılan ‘rezaletler’ geliyor bir-bir aklımıza. Yıllardır verdiğimiz mücadele, hac yolundaki karınca misaliyle, içimize su serperek, bir an ferahlıyoruz. Bayanların minderde güreşmesi yetmiyor, plajda güreştirilmesi. Bayanların yarı kıyafetle voleybol oynatılması yetmiyor, cinsiyet kimliği tartışılan isimlerin ay-yıldızlı forma altında mücadele etmesi. Bayan takıma erkek masör, bayan sporcuya erkek antrenör, sporcunun dövmesi, karma sporcu kampları ve daha birçok konu. Sonra diyoruz çocuk ve gençler göbeklerini göstermek için neden birbirleriyle yarışıyor! Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, her güne yeni bir ‘rezalet’ proje. Gündeme düşen son gelişme ‘Erciyes’in zirvesinde plaj voleybolu’ rezaleti…
Ne demek Erciyes Kayak Merkezi’nde ‘plaj’ voleybolu? Bugüne kadar, voleybol oynatmak adına bayanları soyundurarak toplumumuzun manevi değerleri üzerinde ‘tahribat’ gerçekleştirmeniz yetmiyormuş gibi, Anadolu Ajansında yer alan habere göre 2 bin 200 rakımlı Erciyes Kayak Merkezi’ne 300 kamyon kum taşınıyor. Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF), Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kayseri Erciyes A.Ş. işbirliğiyle gerçekleşen Erciyes’in zirvesinde voleybol oynatmanın maliyetini birisi bana anlatsın! Ekonomik tedbirler konuşulduğu bir dönemde, bu tür sözde spor organizasyonları ‘israf’ değil de ne? Voleybol Federasyonu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından çıkacak para, kimsenin şahsi ‘parası’ değil, kamunun ‘israfıdır’. Bu haberi gördüğümüz, hemen aklımıza İBB’nin mevcut başkanıEkrem İmamoğlu’nun ‘Haliç’e yaptırdığı ve sonrasında çürümeye terkedilen yüzen tenis kortu platformu geldi aklımıza. Aralarında ne farkı var! Sesli düşünüyorum da, 300 kamyon kum etkinlik sonrası, acaba ‘kum ocakları’ şantiyesine mi dönüşecek! Hakikaten ‘pes’ dedirten bir uygulama! Yaz sıcaklarının yaşandığı Ağustos ayında Erciyes Kayak Merkezi, tıpkı Erzurum Palandöken Yüksek İrtifa Kamp Merkezi gibi Spor Kulüplerinin antrenman yaptığı şekilde daha verimli kullanılabilir miydi, tabii ki! Marifetmiş gibi, organizasyona İran ve Ukrayna’nın katılacağı not düşülmüş. Bu gelişmeler yaşanırken Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Belediyelerden Sorumlu Bakanlık ne iş yapar? Yoksa, temsilci gönderip maçları mı izlettirip, organizatörlerin kendilerine ‘plaket’ mi vermelerini mi bekleyecekler! Yazık, gerçekten yazık oğlu yazık…