'AK PARTiLi OLMAK DERT SAHiBi OLMAKTIR'

Burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Türkiye'de son yıllardaki gelişimin tartışmaya bile yer bırakmadığını belirten Bakan Özhaseki, "Türkiye bir şeyler yapılıyor ama bu binbir türlü zorluklar içerisinde yapılıyor. Burada bizim en büyük gücümüz birliğimiz ve beraberliğimiz. Sizler en azından dua ediyorsunuz, destek veriyorsunuz. Biz de oralarda sizden aldığımız bu güçle son derece dikkatli bir şekilde gece gündüz demeden koşturuyoruz." diye konuştu. 

Özhaseki, sorumluluklarının sadece Türkiye olmadığını, zulüm gören birçok milletin Türkiye'den yardım beklediğini vurgludı.

Bazen arkadaşlarla konuşurken bile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl çalıştığına hayret ettiklerini anlatan Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:
"Gecenin 1'inde, 2'sinde randevu veriliyor bize. 2'sinde varıyoruz ki daha kapıda 3-4 kişi bekliyor. İçeriden birisi çıkmış dosyalarla. Gecenin 2'sinde biz derdimizi anlatmaya, konuşmaya çalışıyoruz. Bizden sonra hala bekleyenler var. Sabah 9'da 10'da da programlar başlıyor. Gece gündüz demeden böyle bir çalışma yapılıyor. Böyle bir hizmet aşkı var. AK Parti'li olmak biraz dert sahibi olmak, biraz kaygı taşımak, biraz vebal taşımaktır. İçerimizdeki hasbi duyguların bizi yerimizde durdurmaması manasına geliyor. Çünkü biliyoruz ki biz burada biz hata yaparsak sadece sizlere karşı hata yapmış olmayız. Bizim dışımızda yanan coğrafyadaki, gönül dünyamızdaki insanlara karşıda hata yapmış oluruz."

Özhaseki, Avrupa ülkelerinin dünyanın birçok yerinde yaşanan katliamalara tarih boyunca olduğu gibi bugün de sessiz kaldığına dikkati çekti.

"Mazlum ülkelerin haklarını savunan bir ülke gördünüz mü şimdiye kadar. AB ülkeleri devamlı demokrasiden, insan haklarından, medeniyetten, eşitlikten bahsederler." diyen Özhaseki, şunları kaydetti:
"Bir, iki tane onların vatandaşlarını hakim yargılamış içeri atmış. Ortaya düşüyorlar ki sizde insan hakları yok diye. Peki bizde olmadığını kabul ettik de. Bundan 20-25 yıl önce Bosna'da Avrupa'nın ortasında vahşi bir şekilde insanları katlettiler. Bir tekinizin çıtı çıktı mı? Çıkmadı. Suriye'de insanlar ölüyor. Açık denizlere çıkıyorlar. Çocuklarının ellerinden tutmuş aileler sadece yaşam hakkı için bir yerlere gitmeye çalışıyorlar, kapılarına tel örgüler çekiyorlar. Fransa'da bir belediye karar almış. Eğer birisi mültecilere su verirse ceza vereceklermiş. Niye bunlara sesiniz çıkmıyor? Nerede insanlığınız, nerede insan haklarınız, hani medeniyet nerede. Arakan'da pala ile insanları kesiyorlar. Biz palayla tavuğu bile kesemeyiz. Koyun kesmenin bile adabını bizlere anlatan bir Hz. Peygamber var. İnsanoğluna hizmet için yaratılmış koyunu bile keserken eziyet etmek haram. Bunlara neden sesiniz çıkmıyor. Tabii ki söz konusu Türkiye olunca fetva vermekte özgürsünüz, her şeyi söyleyebilirsiniz. O yüzden bizim sorumluluğumuz ağır. Bunlara aklımız erdiği için işimiz zor."