Ahlaki bir yaklaşım HANDE KiMi YENER?
Anadolu kenti olma özelliğini taşıyan Kayseri'nin 'Hande' türü tabloyu kaldırması düşünülmemelidir.
Kayserispor 2017–2018 sezonunu Kadir Has Stadı’ında düzenlenen bir programla açtı. Görsel ve yazılı medyanın bilgilerine göre, sezon kutlama programında Hande Yener ve dansçıları da yer aldı. Kadir Has Stadyumundaki etkinliklere Bakan Mehmet Özhaseki ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik de katılarak birer konuşma yaptılar.
Bu etkinliğin içeriği Kayseri kamuoyunda olumsuz bir yankı uyandırdı. İçerik; Hande Yener ve dançcılarının giyim tarzları. Dansçılarının plaj kıyafeti denilecek giyim biçimi ile; sezon açılışında onbinleri bulan taraftarın önünde şarkı söylemeleri/dans etmeleridir.
Bu tür etkinlikler CHP/HDP zihniyeti tarafından yapılacak olsa böylesi bir infiala neden olacağını kimse söylemez.
Kamuoyunda itirazlara neden olan bu etkinliğe “Tenkid/Münekkid” disiplini içerisinde yaklaşmak istiyorum. Tenkit(d); değerini ortaya koymak amacıyla bir olayın belirlenmiş ölçütlere göre incelenmesi ve analizini konu alan bilim dalı.
Belirli ölçü ve yöntemleri, objektif kriterleri olan bilimsel bir disiplin olarak tanımlanır.
Tenkid yapıcı veya yıkıcı olabilir. Eğer yıkıcı olursa ahlaki/bilimsel olmaktan çıkar. Tenkitten maksat, doğrunun ve yanlışın iyi niyetle ortaya konulması, hakikate ulaştıracak yolun ve imkanların gösterilmesidir. Sadece yanlışı söylemek, doğruyu göstermemek yıkıcı bir tenkiddir. Ayrıca tenkid edenin; sorumlu bir davranış içerisinde, attığı taşın/gülün sonuçlarını dikkate alması ve tenkid edeceği mesele hakkında bilgili olması gerekir. Tenkidin ahlaki bir boyut taşıyabilmesi için; his, ihtiras, menfaat, peşin hükümlülükten uzak olmalıdır.
Batı kültüründe var olan ve onları doğu toplumlarından ayıran ve öne çıkaran; eleştiri/tenkid; Batı medeniyetinin gelişmesinde ve egemenliğinin pekişmesinde önemli bir rol üstlendiği inkar edilemez bir gerçektir.
İslam toplumunda ise özellikle Hadis ilminde bir disiplin olarak kullanılmıştır. Şiir ve sanatla var olmuştur. Tarihi süreçte tenkit disiplininde öne çıkan Kudâme b. Ca‘fer ile Abdülkāhir el-Cürcânî gibi şahsiyetlerde söz konusudur. Arap edebiyatında tenkid “madeni paranın gerçeğini sahtesinden ayırmak, sözün güzel ve kusurlu yanlarını ortaya koyup açıklamak” gibi mânalarda kullanılmıştır. (Lisânü’l-Arab) Ancak müslümanlar bu tenkit/eleştiri sanatını ne yazık ki doğruyu bulma noktasında gereği kullanamamışlardır.
Kadir Has Stadyumundaki etkinlikler tenkid/eleştiri disiplini içerisinde; Din/Ahlak, Tarih, Kültür ve Siyasal bağlamda değerlendirilmelidir.
Din/Ahlak açısından; İslam yatak kıyafetli kadınların ne adına olursa olsun kamuya açık böylesi bir davranış sergilemesine izin vermez. Bu davranışı sergileyen ve onu onore eden girişimleri günah sayar. Üstelik küçük yaştaki beyinleri bu hal/davranış biçimleri ile karşı karşıya koymak, cinsel sapmalara neden olacaktır.
Tarihsel açıdan bakılacak olursa ki kastımız İslami referanslı bir tarihtir; müslüman toplumunların tarihinde böylesi bir ize rastlamak mümkün değildir. Daha düne kadar düğünlerde bile kadın erkek karışık bir tablo yoktur. Anadolu kenti olma özelliğini taşıyan Kayseri’nin “Hande” türü tabloyu kaldırması düşünülmemelidir.
Kültür ahlaktan beslenen bireysel, ailevi ve toplumsal; anlayış, his, inanç, bakış açısı ve davranışların toplamıdır. Bu açıdan balıkdığında milletin kültürel değerleri arasında böyle bir uygulamanın olmadığı görülecektir.
Siyasal bağlama gelince AK Parti milletin değerleri ile çatışmayan bir vizyon çizmektedir. Yerel ve küresel boyutta AK Parti’nin ilkeleri sorulacak olursa; sanırım ahlak ve tarihi değerler öne çıkacaktır. Öyleyse AK Parti üyelerinin kendi ilkeleri ile çatışacak ve onları yok sayacak böyle bir etkinliğin içerisinde bulunmaları kabul edilebilecek bir şey değildir.
Sonuç olarak şunu söylemek mümkündür; aynı mahallenin sakinleri birbirlerini anlamak ve dinlemek zorundadırlar. Müslümanların kültüründe “gururlanma padişahım senden büyük Allah var” sözü hafızalardaki yerini korumalıdır. Yapıcı eleştiriler maliyeti olmayan danışmanlık hizmetleridir.
Kraldan fazla kralcılar; istişarenin, diyaloğun, anlama ve dinlemenin önünde aşılması kolay olmayan engel oldukları unutulmamalıdır. Bizim tarihimizin ve yükselme dönemlerimizin değişmez kodlarından biri de; “kral çıplaktır” cümlesidir.
Çünkü Allah “Adaleti ayakta tutanlardan” bahsetmektedir.
“Hande” kimliği kimi yener?