• Haberler
  • Ahilik Teşkilatı'nın izinde bir oluşum: ANESİAD

Ahilik Teşkilatı'nın izinde bir oluşum: ANESİAD

Anadolu Esnaf Sanayiciler ve İşadamları Derneği (ANASİAD) Yönetim Kurulu Ali Kılavuz ile gazetemizi ziyareti sırasında bir söyleşi gerçekleştirdik. Kılavuz gerçekleştirdiğimiz söyleşide Selçuklu ve Osmanlı'da uzun yıllar hizmet vermiş Ahilik Teşkilatı'na benzer bir oluşum içerisinde olduklarını söyledi.

Mevcut ekonomik düzenin ahlak dışı yapısı ve işleyişine bir tepki sonucu ortaya çıkan Anadolu Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (ANESİAD) Anadolu’yu dolaşarak kendi oluşumlarını tanıtıyorlar. Dernek, geçen hafta Kayseri’yi de ziyaret ederek bilgilendirme toplantıları düzenledi. Kayseri’yi ziyaretlerinde gazetemizin de misafiri olan dernek yöneticileri ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kılavuz, söyleşimizde Selçuklu ve Osmanlı’da başarılı bir şekilde hizmet vermiş İslami hassasiyetleri ön planda olan AHİLİK teşkilatı vb. modelleri de inceleyerek kendilerini  bu çerçevede şekillendirdiklerini aktardı. 

ANESİAD nedir? Nasıl bir kuruluştur?

Anadolu Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (ANESİAD) 4 yıllık bir çabayla ulusal ve uluslararası alanda bir örgütlü model oluşturarak Türkiye esnaf ve sanayicisinin ahlak erdem, dürüstlük ve İslami hareketler noktasında bir araya gelmesini hedefleyen bir dernektir.

Neden ANESİAD’a ihtiyaç duydunuz? Mevcut benzer oluşumlardan farkı nedir?

Esnaf kelimesinin altını çizmek lazım. Türkiye’de çok büyük holdingler ve ekonomik anlamda Türkiye’nin %80’nini karşılayan bir gruplar vardır. Bunların çoğu TÜSİAD, çok azı MÜSİAD ve TUSKON’dan oluşan işadamları birliklerinde kendilerini temsil ederler. Bunun haricindeki diğer orta seviye ve daha alt seviyedeki sektörel firmalarımız da var. Biz bunlara arada kalmışlar diyoruz. Bunlar ulusal ve uluslararası SİYAD’lara ne üye olabiliyorlar ne de olanaklarından faydalanabiliyorlar. Biz kendi gerçekliğimizi yaptığımız bu analizlerin sonucunda gördük.

                Bizim dirsek temasımızın olduğu ve arkadaşlık ilişkisi içerisinde olduğumuz bir dünya var. Bu dünya Anadolu Platformu çatısı altındaki eğitim, irşad ve davet faaliyetleri gösteren derneklerden hareketle oluşan bir ilişkiler yumağı… Bu ilişkiler yumağı içerisindeki esnafların birlikteliğini incelediğimizde bunların %70’nin orta ve küçük esnaf olduğunu ve bunlarında gerçekten herhangi bir SİYAD’ta temsil edilmediği ve edilemediği, kendilerinin de bu konuda hakir görülmüş, yitirilmiş ve kendi sorunlarıyla, ilgilenilmeyen bir boyutta olduğunu biz müşahede ettik. Bu çerçevede ANESİAD’taki esnaf kelimesini önemsedik. Çünkü eğer kendi gerçekliğimizin %70’i esnafsa bunu yadsımamak lazım. Projeleri de bunun üzerine yapmak lazım. Bunu üzerine bir şeyler daha inşa ettik.

“Esnafı en başa aldık”

Gerçek ve doğru olan bu değildir. Doğru olan varlıklarımızın geliştirilmesi. Birbirlerine sırtlarını dayanarak senkronize bir şekilde büyümeleri gerekiyor. Bu büyümenin de bir KOBİ’yi veya bir esnafı nasıl sanayici hale getirirsiniz; üretimi ve sanayisi iyi ise bunu nasıl işadamı haline getirirsiniz? Bunları yapmamız gerektiğine inandık. Bu yüzden esnafı en başa koyduk. 

ANESİAD’ın kurulma aşaması nasıl gerçekleşti?

2010 yılının şubat ayında başladığımız bir süreçtti. Resmi olarak da 6 Ocak 2013 yılında 85 kişi tarafında kuruluşumuzu gerçekleştirdik. Bunların 68 tanesi İstanbul’dan 17 tanesi de muhtelif illerden oluşan arkadaşlarımız. Şuanda yapılaşmanın 1. yılını tamamlıyoruz. Bu yıl kurumsallaşmayı gerçekleştirdi.

ANESİAD’ın 4 yıllık sürecinin ilk yılı araştırma ve incelemelerle geçti. Daha önceki 3 yıllık süreçte Esnaf, Sanayici ve işadamı üçlemesini bilinçli olarak koyduk. İsmini Anadolu koymamızın temel sebebi yerli ve yerleşik bir kültürümüz ve ortak paydamız, dünya ve Ortadoğu coğrafyasında ortak bir değer. Bu değeri ortaya çıkarmamız gerektiğine inandık. Bizim özellikle Anadolu Platformu bünyesindeki kardeşlik hukukumuzdan dolayı yaygın bir yapımız var. Bu yaygın yapıyı artı meziyetleriyle, işadamları ve esnaflarımıza sunmamız gerektiğine inandık. Dolayısıyla daha ilk adımdan itibaren Anadolu kokan, İslami hassasiyetler noktasında birbirlerine destek sağlayabilecek, küçümsenmeyecek, hakir görülmeyecek bir birlik oluşturmaya çalıştık.

                İstanbul dışındaki illerin duymasını, anlamasını sağlamak için illeri dolaşıyoruz. Şuana kadar 7-8 ilde çeşitli tanıtım toplantıları gerçekleştiriyoruz. Bugün Kayseri’de bulunma sebebimiz de bu.

Bugün Kayseri’de bu atıldı mı?

                Bugün bazı arkadaşlarımızla ANESİAD’ın genel perspektifini paylaştık. Arkadaşlarımız sorularını sordular. Eleştiri ve önerilerini sıraladılar. Biz de gerekli cevapları kendilerine ilettik. Bu akşam daha geniş katılımlı bir davette bulundular. Orada da hitap edeceğiz. Biz ANESİAD’ı anlatacağız. Onlarda ANESİAD’ın neresinde duracaklarını belirleyecekler. Nasıl bir Kayseri modeli belirleyecekler. Arkadaşlarımız konuşup, görüşecekler.

                Dünya liberal kapitalist sisteme doğru kaydı. Bunun çeşitli sol fraksiyonları olsa da genel gidişat bu. Liberal kapitalist sistemin insanı boğan, insanı insanlıktan çıkaran vahşi bir yönü var. Bu yönü Müslüman bir zihnin kabul etmesi mümkün değil. Bu yönü biz yaşanılır hale nasıl getiririz. Üyelerimize projeksiyon olarak bu yönde destek vermek istiyoruz.

Bununla ilgili ne gibi hazırlıklarınız var?

Selçuklu ve Osmanlı döneminden itibaren aktif olarak kullanılan bir Ahilik yapısı vardı. Bu yapı İslami hassasiyetlerle kurulmuş bir modeldi. Biz Cumhuriyet ile birlikte bu süreçten geri kaldık. Bir kesinti oluştu. Biz köklerinden geri kalmış bir millet olarak Ahiliği unuttuk. Ahilik bir lonca sistemi ve bu sistemde esnaf ve sanatkarların, o dönemlerde yanlış yapma lüksleri yok. Ahlaksızlık ve hile yapma şansları yok.

                ANESİAD olarak bunun üzerine ciddi bir kafa yorduk. Ahilik konusunda uzman arkadaşlarımızdan, Ahilik teşkilatını dinleyeceğiz. Şehir Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Mustafa Özel, İslam’ın ilk dönemlerinde Resullulah’ın kurduğu ‘Medine Pazarı’nın önemini, özgür ve özerk bir pazarın önemini anlatacak. Bu ve buna benzer modellemeler var.

                Yeni kurulan İslamcı bankalar, yeni bir model üzerine oturtuldu. Ancak bu model geliştirilemedi. Ama bunun sosyal ve ticaret uzantılarındaki alanlarında çok çeşitli kesimlerden geliştirenler oldu. Bizim de üzerinde çalıştığımız projeler var. Bunun üzerinde biz de çalışmalar yapacağız. Yurtdışına ilişkin projelerimiz olacak.

Şuana kadar yurtdışına ilişkin neler yaptınız veya yapacaksınız?

Suriyeli muhalif işadamlarıyla yaklaşık bir yıl önce ANESİAD’lı işadamlarının da geniş katılımıyla ANESİAD’ın Gaziantep şubesinde toplantılar düzenlendi. Onların içlerinde bulundukları durumlara rağmen ticaret yapma istekleri, hatta kendi ülkelerinden ziyade geçmişte ticaret yaptıkları diğer Arap ülkelerinin ticaretini önemsedikleri ve onun için bizden yardım istediklerini gördük. Bu manada bir yurtdışı ilişkileri geliştirelim istedik. İlk toplantıdan 2-3 ay sonra tekrar bir toplantı yaptık ve platform geliştirdik; Ortadoğu İş Geliştirme Platformu. Şuanda sıcak bir ortam olduğundan bu platform bekleme aşamasında… Ama bu platformun bir altyapısı var. İlk platform üyesi muhalif Suriyeli işadamları… Bununla beraber Ortadoğu ve Suriye’ye ilişkin ileriye yönelik, savaşın durulduğu dönemlerden itibaren kardeşlik hukukuna dayalı aktif bir ticaret hayatı geliştirmeye yönelik böyle bir platform geliştirdik.

Kuzey Irak ile ilgili bir çalışmamız var. Eğer yetişirse Mart ayında Kuzey Irak’a bir ticaret heyeti olarak gitmeyi düşünüyoruz.  Bununla ilgili dış ilişkiler heyetimiz çalışıyor. Libya ile ilgili benzer biri düşüncemiz vardı. Ama siyasal durumdan dolayı bunu erteledik. Bir Senegal projemiz de var.

Yürüttüğünüz bu çalışmalarda diğer meslek kuruluşlarıyla dirsek teması kuruyor musunuz?

                Kimseye bu manada ihtiyaç hissetmiyoruz. Adlarını çok zikretmek istemediğimiz ve kendimizi eşdeğer ya da karşıt olarak görmediğimiz meslek kuruluşları var. Bunlar dünyanın sahibi olduklarına inanan ve insanları bir yere getirip, götürmekle ve ticaret heyeti oluşturmakla bir yere gideceklerini zanneden kuruluşlardır. Eğer kasıt bu ise hiç kimseye ihtiyacımız olmadığını hissediyoruz. Çünkü bizim de ANESİAD olarak bir hinterlandımız var.

ANESİAD, şuanda vardığı noktada neler gerçekleştirdi? Bundan sonraki hedefleri nelerdir?

                Gaziantep’te İş Geliştirme Platformunu kuruduğumuzda mini bir fuar gerçekleştirdik. Özellikle Türkiye’de 50’ye yakın ANESİAD üyesi işadamının kendi ürettiği ürünlerinin sergilenmesi için düzenlediğimiz bir fuardı. Üyemiz olan işadamları da fuara iştirak etti. Orada ne üretip, sattığımız beraber görmüş olduk.

                Tabiki Suriye, Mısır, Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerinde sular durulacaktır. Bizim o döneme hazır olmamız gerekiyor. Kardeşliğimiz ve dualaşmamız başka bir şey, ticaretimiz başka bir şeydir. Onlarda buna inanıyorlar. Ama şuanda içeride bulundukları coğrafi, siyasi ve askeri şartlar çokta müsait değil. Buna rağmen ciddi bir katılım sağladılar.

ANESİAD Malatya’da , Gaziantep’te şubesini kurdu. Van’da şuanda şube olmak üzere  Osmaniye ve Adana’da temsilcilik boyutunda şube olmak üzere… Bugün Kayseri’deyiz özellikle Haziran sonuna kadar 7-8 tane bizim belirlediğimiz ve bazılarının duyarak üye olma talebinde bulunduğu illerimiz var. Bir de bizim talip olduğumuz illerimiz oldu. Kayseri kız misali kendisini ağır sattı. Biz de istemeye geldik. Biz Kayseri’yi önemsiyoruz. Kayseri bizim için Orta Anadolu’nun ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı, sanayi kenti, tüccar bir zihin ve fikre sahip, Türkiye’nin ciddi bir kazanımı…

Kayseri’de özellikle İlim Hikmet Vakfı önderliğinde ciddi eğitim, davet ve sosyolojik çalışmaları var. Dolayısıyla bunun bir uzantısı anlamında bir işadamı birliğinin de burada olması kadar doğal bir şey olamaz. Biz bu doğallığın geciktiğine inandığımız için kızı istemeye geldik.

Biz uzun bir mesafe kaydettikten sonra geri dönüp Kayseri’yi konuşamayız. Ya şimdi konuşursunuz ya da gelecekte dönemezsiniz. Biz bunu önemsiyoruz. Çünkü daha yolun başındayken fikirlerini ve desteklerini almalıyız.

Söyleşi: Bünyamin Gültekin

Bakmadan Geçme