696 derhal geri çekilmeli!
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, basın toplantısında, Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin milli iradeyi yok saydığını ve güç kullanma yetkisini sivillere devrettiğini savundu. Feyzioğlu, "Cumhurbaşkanını ve Bakanlar Kurulunu, 696 sayılı KHK'yı topyekun ve derhal geri çekmeye davet etti.
Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği'ndeki basın toplantısında, Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin milli iradeyi yok saydığını ve güç kullanma yetkisini sivillere devrettiğini savundu.
İnsanların yaşam hakkı tehlikede
Feyzioğlu, söz konusu uygulamanın sonuçları kestirilemeyen şiddet dalgasına sebebiyet verebileceğini değerlendirerek, şunları kaydetti:
“135 kanun maddesini kalıcı olarak değiştiren bu KHK’nın bir tek hükmü bile OHAL ile ilgili değildir. Bundan daha vahimi şudur: Bu KHK, insanların yaşam hakkını tehlikeye atmıştır. Çünkü; 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması için sivillerin silah dahil güç kullanmasını, ceza ve tazminat sorumluluğundan muaf tutmaktadır. Soruyoruz: Darbe teşebbüsünün devamı niteliğindeki eylemler ne demektir? Kim, neye göre bunu tespit edecektir? Bir kez daha soruyoruz: Türk Ceza Kanunu’ndaki mevcut düzenlemelerin ötesinde mutlak sorumsuzluk getiren bu düzenlemeyle ne amaçlanmaktadır? Örneğin; işinden atılan, kıdem tazminatı dahi alamayan veya ürün taban fiyatını az bulan, kadınlara yönelik haksız bir uygulamayı yanlış gören bir grup vatandaş, demokratik protesto haklarını kullanmaya kalkarsa ve bu kişilerin üzerine birileri saldırırsa ne olacaktır? “15 Temmuz’un devamını istiyorlardı, bunun için öldürdük, bunun için evlerini bastık ve yaktık” derlerse ne yapılacaktır? Son Anayasa değişikliği referandumunda “hayır” diyenlerin dahi bazılarınca terörist ilan edildiği unutulmamalıdır. Toplumsal kaosun ve şiddetin fitilini yakmak kolay, söndürmesi çok zordur.”
“Güç kullanma yetkisi sadece devlete aittir. Devlet tarafından bile hukukun evrenselleşmiş ilkelerine uygun kullanılması gereken bu yetki, peşinen ve hiçbir kayıt ve şarta tabi tutulmaksızın başkalarına devredilemez. Oysa bu düzenleme, bazı kişilerde devlete ait güç kullanma yetkisinin kendilerine geçtiği algısı yaratmaya elverişlidir. Bu algının verdiği sorumsuzluk, önünü alamayacağımız, sonuçlarını kestiremeyeceğimiz bir şiddet dalgasına sebebiyet verebilir. İşin şakası yoktur” diyen Feyzioğlu; “Küresel ve bölgesel çeşitli güç odaklarının Türkiye üzerine pek çok senaryo yazdığı ve uygulamaya çalıştığı apaçık ortada iken, bizi kardeş kavgasına sürükleyebilecek böyle bir düzenlemenin sonuçlarının, yetkili makamlarca öngörülmemiş olduğuna inanmak istiyoruz. Bu sebeple; Cumhurbaşkanı’nı ve Bakanlar Kurulu’nu 696 Sayılı KHK’yı geri çekmeye davet ediyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konuyu, milli bir mesele olarak, siyasi parti kaygılarının üzerinde ve acilen ele almasını diliyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin yirmi altı yıllık içtihadına sahip çıkarak OHAL ile ilgili hiçbir hüküm içermeyen bu kararnameyi iptal etmekle görevli olduğunu halkımızın bilgisine sunuyoruz. Üzerine oynanan tüm senaryoları yüksek öngörüsüyle boşa çıkartmış olan Türk Milleti’nin doğru bilgilendirildiği taktirde sağduyusunun galip geleceğine, bu düzenlemenin yukarıda sıraladığımız yollardan biri kullanılarak ortadan kaldırılmasını sağlayacağına güveniyoruz” diye konuştu.
Kayseri Gündem