40 gün sonra gezi, 8 ay sonra Gülen Darbesi
Gazeteci Fatih Tezcan, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair ilginç açıklamalarda bulundu. Tezcan, 17 Aralık'ta başlayan operasyonun ABD ve İngiltere ortak yapımı olduğunu söyleyerek 21 Nisan gününde yapılan bir toplantıyı işaret etti.
Gazeteci Fatih Tezcan, katıldığı bir televizyon programında ilginç açıklamalarda bulundu. Tezcan, yaptığı açıklamada, 17 Aralık 2013'te başlayan ve 1 Belediye Başkanıyla 3 Bakan oğlunun da alınmasıyla perdelenen 'Halkbank'a Saldırı Operasyonu' için ABD ve İngiltere komplosu dedi. Operasyonun Fethullah Gülen’in emri ile verildiğini kaydeden Tezcan, yaşananları huruç operasyonu olarak değerlendirdi.
Cemaatin operasyonunu bir intihar saldırısı olduğunu kaydeden Tezcan, Amerikalı senatörlerin ve İsrail lobisinin 21 Nisan günü aldıkları karara dikkat çekti. Tezcan, alınan kararları da şöyle açıkladı; “21 Nisan'da Amerikalı Senatörler ve İsrail Lobisinin aldığı bir karar var. Bu karar Halk Bankası’na bir yaptırım yapılmasını içeriyor. Bu Başbakana iletildiğinde nasıl bir cevap alındığı malumdur. Bundan 40 gün sonra gezi darbesi, 8 ay sonra da Gülen darbesi başlamıştır.”
Gülen’in 3 Kasım 1996'daki Susurluk Kazası sonrasında, yani tam da 28 Şubat Süreci'nde, 29 Mart 1997'de Samanyolu Tv'de Osman Özsoy ve Mim Kemal Öke'ye verdiği ropörtaja da dikkatleri çeken Tezcan; Gülen’in Susurluk olayı ile ilgili sorulan sorulara verdiği cevaplara yer verdi; "Susurluk'la bir cinayet işlenmiş, bir toplum suçu işlenmişse şayet, bunun örtbas edilmesini ben de istemem. Fakat üslubu her zaman, her yerde, her platformda münakaşa edebilirim. Bunun temelinde bizim milli birliğimize, milli bütünlüğümüze devlet telakkimize eğer dokunacak bazı şeyler varsa, bu kapı aralanmamalıydı. O kapıdan girilince şayet askere olan güvenimiz sarsılacaksa, güvenlik kuvvetlerine olan güven sarsılacaksa, meclise olan güven sarsılacaksa, insanlara olan güven sarsılacaksa bunun üzerine biraz daha farklı bir yöntemle gidilmeli ve mesele çözülmeliydi. Suçlular ortaya çıkarılmalı ve ceza verilmeliydi. Medya savcı olmamalıydı, hakim olmamalıydı. Bu açıktan açığa medya yanlış yaptı manasına çekilmemeli. Fakat bir üslup hatası yapıldı."
Tezcan, bu açıklamasının ardından Gülen’in yaptığı bedduayı hatırlatarak hangi Fethullah Gülen? sorusunu soruyor.
ben bildim bileli fetoşun nasıl olduğunu biliyordum da bu kadarını bilmiyordum pes artık